Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), Kara Harp Okulu mezuniyet töreninin ardından, "Türk Silahlı Kuvvetlerinden ayırma" cezası ile Kara Kuvvetleri Komutanlığı Yüksek Disiplin Kuruluna sevk edilen 5 teğmenin, yarın yapılacak sözlü savunmalarını bekliyor.
Teğmenlerin avukatları, konuya dair hukuki görüş almak amacıyla eski Askeri Yüksek İdare Mahkemesi üyeleri ve diğer hukukçulardan destek aldı. Hazırlanan mütalaalarda, teğmenlerin eylemlerinin TSK'nın itibarına zarar vermediği, disiplinsizlik ve ağır suç teşkil etmediği sonucuna varıldı.
Teğmenlerin, resmi tören sonrası okudukları andın, "hizmete engel davranışta bulunmak" gibi bir disiplinsizlik fiili oluşturmadığı öne sürüldü. Hukuki görüşlerde, bu tür bir etkinliğin, 1995'ten bu yana mezuniyet törenlerinde her yıl gerçekleştirilen ve herhangi bir disiplin cezası ile sonuçlanmayan bir faaliyet olduğu ifade edildi. Ayrıca, tören sonrasında okunan andın, TSK'nın itibarını zedelemediği ve resmi programın sonrasında yapıldığı için herhangi bir askeri hizmeti engellemediği belirtildi.
3 profesörün imzasını taşıyor
Avukatların sunduğu ikinci görüş ise, 3 profesörün imzasını taşıyor.
Bu görüşte de, andın okunmasının ve teğmenlerin bu faaliyetinin herhangi bir emre aykırılık oluşturmadığı savunuldu. Ayrıca, resmi törenden sonra yapılan bu etkinliğin, disiplinsizlik olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı vurgulandı. Uzman görüşlerinde, benzer durumların önceki yıllarda yaşanmasına rağmen herhangi bir ceza uygulanmadığına dikkat çekildi.
Teğmenlerin disiplin soruşturmasına ve ayırma cezasına itirazında, hukuki görüşlerde ayrıca idarenin bu tür denetimlerin eksik yapıldığı, bunun da cezanın temel sebebini oluşturduğu ifade ediliyor.
Ne olmuştu?
30 Ağustos 2024'teki Kara Harp Okulu resmi mezuniyet töreni sonrasında teğmenlerin kılıç çatarak, ''Mustafa Kemal’in askerleriyiz'' sloganı atmasının ardından başlatılan disiplin soruşturmasında 5 teğmen, ''Türk Silahlı Kuvvetleri'nden ayırma'' cezası istemiyle Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk edilmişti.
Teğmenlerin tören sırasındaki alay, tabur ve bölük komutanları hakkında da soruşturma başlatılmıştı.
