Ahmet Çağatay Bayraktar
Modern Türk Tiyatrosu’nun kurucusu Muhsin Ertuğrul, sadece tiyatro sahnelerinin artmasını hedeflemeyerek sanatçılar kadar izleyicilerin de bir tiyatro disiplini içerisinde oyunları takip etmesinin gerekli olduğunu ileri sürmüştü. Henüz 1927’de İstanbul Şehir Tiyatrosu’nun genel sanat yönetmenliğine getirilir getirilmez yeni seyirciler yetiştirmek için “Talebe Matineleri” yapmış. Seyircilerin “adabını” oluşturmak için iki sayfalık bir broşür hazırlanmıştı. Muhsin Ertuğrul’un kaleme aldığı ve baş sayfasında “Bilmeyenler İçin” ifadesinin yer aldığı “Tiyatro Adabı” isimli broşürde 6 maddede tiyatro izlerken yapılmaması gereken anlatılır.
İlk maddesinde “Tiyatro eğlence yeri değil, büyüklerin mektebidir” kuralı ile günümüzdeki tiyatro izleyicisinin aşina olduğu kurallar sıralanır. Fakat cep telefonlarının yaygınlaşması, sosyal medya kullanımının artmasıyla kurallara bir yenisi daha eklendi. Oyunu çok seven izleyici, sosyal medyada çektiği herhangi bir sahneyle sevdikleriyle oyunu paylaşma ihtiyacı hissetse de hem sanatçılara hem de diğer izleyicilere saygısızlık gösteriyor. Bunun yanında oyun ortasında; sahneyi görüntülemek, gelen bildirimlere ve saate bakmak için çıkarılan telefonların ışığı sahnedeki sanatçının ve izleyicilerin dikkatini dağıtıyor. Tiyatro sanatçıları günümüzde olağan hale gelen fakat izleyicilerin dikkat etmesi gereken cep telefonu çekimlerinin olumsuz etkisini 24 Saat’e anlattı.
“İyi izleyici oyuna teslim olmalı”
“İyi bir seyirci oyun esnasında tıpkı oyuncular gibi oyun dünyasına teslim olmalı” diyen Yönetmen Yelda Baskın, “Telefon bugün zihnimizi bir uzantısı, yaşamımızın organı haline gelmiş durumda... Onunla yürüyor, onunla soru soruyor, onunla düşünüyor, onunla uyuyor, uyanıyoruz. Kişisel belleklerimizi de telefonlarımıza emanet ettik gibi. En özel anlarını bile kayıt altına alıp paylaşan ve sonra da etkileşim bekleyen sayısız içerik üreticisiyiz. Hal böyle olunca tiyatro izlerken de sakınca görmeden kayıt yapıyor seyirci. İyi bir seyirci oyun esnasında tıpkı oyuncular gibi oyun dünyasına teslim olmalı. Tıpkı hayat gibi tiyatro izlemek. Tekrarı olmayan, dondurup, çoğaltamayacağımız anların örüntüsü” şeklinde konuştu. Oyunlara dair tanıtım görsellerinin de tiyatro yönetimi tarafından özenle seçildiğinin altını çizen Baskın, “Oyunlarımız prömiyer yapacağı zaman seyirciyle paylaşmak için görseller özen ile seçilir. Bu fotoğraflar da eserin tasarımına dahil olduğu için ayrıca önemlidir” dedi.
Gösterim öncesi yapılan uyarılarda da fotoğraf çekme yasağının hatırlatıldığını söyleyen Baskın, “Seyirci salona girerken bu kuralı kabul eder. Sadece selam esnasında fotoğraf çekimi serbesttir. Bu kadar. İdrak edene kadar kurala uymayan seyirciyi uyarmaktan başka bir çare de göremiyorum” şeklinde konuştu.
“Telefon ışıkları bize duyulan saygıyı sorgulatıyor”
İBB Şehir Tiyatroları’nda sahnelenen Suat Derviş’in Fosforlu Cevriye oyununda oynayan Irmak Örnek, oynadıkları oyundan örnek vererek sanatçıların gösterim öncesindeki emeğe de saygı gösterilmesini istedi: “Hiç düşmeyen bir tempo ile 3 saate yakın sahnede ter döküyoruz. Matine-suare olmak üzere çarşamba ve cuma günleri günde iki kez oynuyoruz. İki oyun arasındaki kısa dinlenme süresinden sonra yine bir oyun. Ve oyun öncesinde her arkadaşımız kendi yaşamlarındaki maddi ve manevi sorunları bir kenara bırakıyor. Bu sırada da seyircilerimizin mutluluğunu beklediğimiz kadar saygı da bekliyoruz. Sahneye adımımızı attığımız anda tüm salonda yanan telefon ışıkları seyircinin bize saygısını sorgulatıyor. Örneğin tüm hafta boyunca neredeyse her dans sahnemizi çeken seyirciler oldu.”
Bu durumun seyirciler kadar diğer izleyicilere de haksızlık olduğunu belirten Örnek, diğer seyircilere bu gibi durumlara karşı çekim yapan seyirciyi uyarması çağrısında bulundu.
“Paylaşılan görüntüler oyuna olan merakı azaltabilir”
Dramaturg Gökhan Aktemur, gösterimlerde çekim yapılmasının 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’na da aykırı olduğu işaret ederek izleyicilerin oyun broşürleri ve tanıtım videolarını takip edebileceğini söyledi. Oyuna dair fotoğrafların sosyal medyada paylaşılmasının özellikle oyunu izlememiş olan tiyatroseverleri olumsuz etkileyebileceğini söyleyen Aktemur, “Oyunlara dair tanıtım fotoğrafları ve videolar; oyuna dair merakı azaltmayacak olan sahnelerden seçilir. Fakat bir izleyicinin rastgele oyundan bir sahneyi çekip sosyal medyada paylaşması, o oyunu izlemek isteyen seyircinin de heyecanını ve merakını kaçırabilir. Bu yüzden izleyiciler, sosyal medyada alacakları ‘like’ları bir kenara bırakarak sahnede kendileri için gösterilen emeğe saygıyla oyunu takip etmeliler” dedi.
“Sosyal medyadan paylaşılan çekimlerin bize faydası olmuyor”
Yönetmen Murat Karasu, telefonla çekilen görüntülerin potansiyel izleyiciye olumlu etki vermekten çok olumsuz etkiye neden olabileceğini şu sözlerle savundu: “Bazen profesyonel kameralarla çekilen görüntülerde, oyunun vermek istediği etkiyi yansıtamayabiliyoruz. Çünkü elde iki boyutlu bir görüntü oluyor. Tiyatroda ise yarattığı hislerin yanında üç boyutlu bir görüntü var. Nitekim kapasitesi belli cep telefonlarıyla çekilen görüntüler ışığı, dekoru veya renkleri iyi bir şekilde yansıtmıyor. Ve çekilen görüntüler sadece tiyatro izleyicisinin ‘ben de buradaydım’ demesine yarıyor. Bu açıdan insanları tiyatroya teşvik etmesinden çok olumsuz etki yarattığını düşünüyorum.”
Yönetmen Ersin Umulu, izleyici olarak katıldığı tiyatro gösterimde de yanında çekim yapanlara denk geldiğini söyleyerek, “Çekim yapmayı bırakın cep telefonuna bakan kişiyi bile uyarıyorum. Çünkü gösterimlerin süresi, oyun broşürlerinde yer alıyor. İzleyici de bunu bilerek biletini alıyor. Bu yüzden izleyici, kendisiyle sessiz bir sözleşme yapmalı ve gösterim boyunca sadece oyuna konsantre olmalı” yorumunda bulundu.
Muhsin Ertuğrul’un kaleme aldığı “Bilmeyenler için Tiyatro Adabı” broşüründe uyulması gereken kurallar şu şekilde yer alıyor:
- Tiyatro eğlence yeri değil, büyüklerin mektebidir.
- Tiyatroya mümkün mertebe temiz giyinilip gidilir ve gürültüsüzce bir mevkiye oturulur.
- Perdenin açılacağını ihbar eden işaretten sonra perde kapanıncaya kadar artık bir kelime konuşulmadan yalnız eser dinlenir. Bir milletin bilgi ve anlayış seviyesi, sanat eserlerine ve sanatkarların gösterdiği alaka ile ölçülür.
- Tiyatroda sigara içmek doğru değildir. Fakat mecburiyetse perde aralarında içilir.
- Perde aralarındaki istirahat müddetleri evvelce tayin ve ilan edilmiştir. Sabırsızlanmak bu müddeti kısaltmaz.
- Islık çalmak ve ayakları yere vurarak alkışlamak, takdir etmek değildir.