Erva Gün
Türkiye, 2024 yılı başında Avrupa'nın en büyük kömür yakıtlı elektrik üreticisi haline geldi. Kahramanmaraş ilinde yer alan Afşin-Elbistan A Termik Santrali’nin genişleme projesi, halk sağlığı ve ekonomi üzerindeki olumsuz etkileriyle gündemde. Temiz Hava Hakkı Platformu tarafından yayımlanan son rapora göre, santralin iki yeni üretim ünitesi ile 688 MW kapasite artırımı yapması planlanıyor. Ancak bu genişleme, bölgedeki hava kirliliğini artırarak ciddi sağlık sorunlarına ve ekonomik kayıplara yol açacak.
Sağlığa maliyeti yıllık 58,1 milyon dolar
Raporda yer alan bulgulara göre, santralin ilk işletme yılı olan 2028’de, hava kirliliği kaynaklı 42 ölüm, 43 astım şikayeti ile acil servis başvurusu ve 16 bin 917 iş günü kaybı öngörülüyor. Bu sağlık etkilerinin yıllık maliyeti ise 58,1 milyon ABD doları olarak hesaplandı.
Santralin faaliyette kalacağı 35 yıl boyunca kümülatif olarak 2 bin 268 erken ölüm, bin 714 astım şikayeti ile acil servis başvurusu, 907 erken doğum ve 755 bin 904 iş günü kaybı bekleniyor. Bu süreçte ekonomik maliyetin toplamda 2,6 milyar ABD doları olacağı tahmin ediliyor. Bu rakam, her biri 500 yataklı 29 hastanenin yapım maliyetine eşdeğer bir ekonomik kayba işaret ediyor.
İnsan Hakları İzleme Örgütü'nden araştırma
İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün bölgeye ilişkin yaptığı araştırmada, hava kirliliği seviyelerinin tehlikeli boyutlarda olduğu ve halkın bu durumdan ciddi şekilde etkilendiği belirtildi. Buna rağmen, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın iki ek ünite kurulması için çevresel etki değerlendirme (ÇED) raporunu onaylama ihtimali, bölge halkı ve uzmanlarda endişeye neden oldu. Araştırmada, santralin genişletilmesinin Türkiye'nin Paris İklim Anlaşması'na aykırı olduğu da kaydedildi:
- Yenilenebilir enerjiye geçişin hızlanması gerektiğine dikkat çeken uzmanlar, Türkiye’nin yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kömürü terk edebileceğini savunuyor. Ancak hükümetin kömürlü santralleri genişletme planları, bu geçişi sekteye uğratıyor. Greenpeace Akdeniz’in araştırmalarına göre, santralin planlanan genişlemesinin, 30 yıllık ekonomik ömrü boyunca yaklaşık 1.900 erken ölüme neden olacağı tahmin ediliyor.
- İnsan Hakları İzleme Örgütü, 2021-2024 yılları arasında bölgedeki hava kirliliği verilerini analiz etti. Sonuçlar, Afşin-Elbistan santrallerinin çevresindeki hava kirliliği seviyelerinin tehlikeli boyutlarda olduğunu gösteriyor. Özellikle kükürt dioksit (SO2) ve PM2.5 partikül maddelerinin Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından önerilen sınır değerlerin birkaç kat üzerinde olduğu tespit edildi.
- Afşin-Elbistan'daki enerji santrallerini besleyen kömür madeni, 4,09 gigaton karbondioksit çıkarma kapasitesiyle karbon bombası diye tabir edilen dünyanın en büyük fosil yakıt üretim projelerinden biridir. Kömür santralinin genişletilmesi Türkiye'nin enerji dönüşümünü tehdit ettiği gibi, Türkiye'nin Paris İklim Anlaşması kapsamındaki yükümlülüklerini de tehlikeye atar niteliktedir.
- Türkiye, 2024 yılı başında Avrupa'nın en büyük kömür yakıtlı elektrik üreticisi haline geldi ve Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) ile AB ülkelerinde gerekli onay ve finansmanın bulunması sürecinde olan, planlanmış ancak henüz inşa edilmemiş kömür projelerinin yüzde 73 'ü Türkiye'de yer alıyor. Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) tahminlerine göre, 2019 yılında Türkiye'de 35.000'den fazla kişi hava kirliliği nedeniyle hayatını kaybetti.
“25 yıl ömrü olan santral kapatıldı, yeniden açıldı”
Elbistan’da kömür santraline karşı yaşam mücadelesi veren Hayatı ve Doğayı Koruma Platformu Başkanı Mehmet Dalkanat, Afşin Elbistan Termik Santrali’nin genişleme projesi ve mevcut durumuyla ilgili 24 Saat’e değerlendirmelerde bulundu. Dalkanat, bölgedeki 3 milyar ton linyit rezervi üzerinde planlanan 6 termik santral projesinden ikisinin tamamlandığını belirterek, bunların Afşin Elbistan A ve B santralleri olduğunu ifade etti. Dalkanat, "A santrali 1984 yılında işletmeye açıldı ve normalde 25 yıl ömrü olan bu santral, 2010 yılında kapatıldı. Ancak 2018’de özelleştirilerek Çelikler Holding’e devredildi ve tekrar işletmeye açıldı" dedi.
“Kurbansız ev yok”
Santralin uzun süredir çevre ve halk sağlığına zarar verdiğini vurgulayan Dalkanat, "A santralinin baca gazlarını tutacak filtreleri yok. Eski teknolojiye sahip olan bu santral, 40 yıldır hava ve toprak kirliliğine neden oluyor” dedi. Bölgede kanser vakalarının çok yüksek olduğunu belirten Dalkanat, Malatya’daki Araştırma Hastanesi, Kayseri’deki Erciyes Üniversitesi, Elbistan’dan hasta geldiğinde termik santralden ötürü geldiğini bilirler. Termik santralin çevresindeki köylerde kanser vakasının rastlanmadığı ev, kurbansız ev yok” şeklinde konuştu.
Dalkanat, bölgedeki bağların bile zarar gördüğünü belirterek, "Elbistan üzüm bağlarıyla meşhurdu, şimdi bir tane bile üzüm bulamazsınız. Vatandaşlar, 'Bağlar bile kanser oldu' diyor" ifadelerini kullandı. Ayrıca, bölgedeki bitki örtüsünün değiştiğini ve iklim değişikliğinin etkilerinin görülmeye başladığını da sözlerine ekledi.
Termik santrallerin kapatılması gerektiğini vurgulayan Dalkanat, "A santralinin kapatılması için dava açtık ve süreç devam ediyor. B santralinin yeni nesil filtreleri var, ancak başka sorunlar nedeniyle tam kapasite çalışmıyor" ifadelerini kullandı. Bölgedeki üst solunum yolu hastalıklarının da yaygın olduğuna dikkat çeken Dalkanat, "Hastanelere başvuran kişilerin çoğu üst solunum yolu rahatsızlıkları yaşıyor, ancak bu durumla ilgili resmi bir istatistik bulmakta zorlanıyoruz" dedi.