Çevre

Millet Bahçesi'nden sonra krom madeni: Salda Gölü kuruma tehdidi altında

Abone Ol
Haber: Erva Gün Yapımına 2019 yılında başlanan Millet Bahçesi'nin tartışmalara sebep olduğu Salda Gölü Özel Çevre Koruma Bölgesi, şimdi de bölge sınırında bulunan Niyazlar köyündeki krom madeninin kapasite artışı ile gündemde. Maden için verilen "ÇED gerekli değildir" kararına karşı iki ayrı dava açıldı. Bölgedeki Eşeler Yaylası’nda krom madeninin kapasite artışına itiraz eden 13 kişi ve Karamanlı Belediyesi konuyu yargıya taşıdı. 28 Nisan’da yapılması planlanan keşif uzmanlar, Burdur Barosu’ndan avukatlar, davacılar ve maden şirketi yöneticileri eşliğinde gerçekleşecekti. 28 Nisan'da yapılacağı duyurulan bilirkişi keşfi önce 11 Mayıs tarihine ertelenmiş, daha sonra bu tarihte de yapılmayarak tekrar ertelenmişti. Maden ocağı kapasitesi 10 kat arttırılmak isteniyor Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Salda Gölü Özel Çevre Koruma Bölgesi sınırlarında yer alan krom madeninin kapasite artışıyla ilgili hazırladığı projeye, 29 Aralık 2022’de "ÇED gerekli değildir" kararı verdi. Alanda 2014 yılından beri faaliyet gösteren Zontaş Zonguldak Taşkömürü Mad. San. ve Tic. A.Ş. adına verilen krom madeni ruhsatı, devlet ormanı vasfındaki arazide bulunuyor. Ruhsat sahibi şirket, madeni 2021’in Ekim ayında, İstanbul merkezli Manolya Madencilik A.Ş.’ye kiralayarak, işletmeyi bu şirkete devretti. Ruhsat sahasının 22 hektarlık kısmında kapalı ve açık krom madeni işletmeciliği yapan firma, daha fazla üretim yapmak için kapasite artışı talebinde bulundu. Kırma, yıkama ve eleme tesisinin de bulunduğu projeye göre maden işletmesi, mevcut üretim kapasitesini yaklaşık 10 kat artırmak istiyor. Krom madeninin kapasite artırımı için sunduğu başvuru dosyasında, günde 163 metreküp su tüketimi taahhüt ediliyor. Millet bahçesi kirliliğe ve yok olmaya sebep oldu Geçtiğimiz yıllarda Salda Gölü’ne “Millet Bahçesi” yapılacağı duyurulmuş ve ihaleye çıkılmıştı. 10 Temmuz 2019’da buraya “Millet Bahçesi” yapımı için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na bağlı TOKİ tarafından ihale ilanı yayınlanmıştı. 4 Aralık 2019 tarihinde, ihaleyi 21 milyon 700 bin lira bedel ile Güngör Tarım İnşaat, Sanayi ve Ticaret Şirketi kazanmıştı. Salda Gölü çevresinde bir balık türü olan Salda sazancığı, sığırkuyruğu bitkisi gibi birçok endemik canlı çeşidi barındırarak 110 kuş türüne ev sahipliği yapıyor. Salda Gölü Koruma Derneği Başkanı Gazi Osman Şakar, millet bahçesi projesinin Salda Gölü’nün korunmasını değil kirlenmesine ve özelliklerinin yok olmasına neden olduğunu vurguladı. Millet Bahçesi projesi ile Çevre Şehircilik ve İklim Değişiklik Bakanlığı’nın Salda Gölü’nü yapılaşmaya açtığını aktaran Şakar, “Millet Bahçesi projesinin dahilinde, kepçe ve kamyonlarla beyaz kumulların yerleri değiştirildi, oradaki canlı hayata zarar verildi” dedi. Yanlış tarım politikaları uygulanarak gölün suyu kesildi Salda Gölü çevresinde gölün korunmasına yönelik tarım politikaları uygulanmadığını aktaran Şakar, “Büyükbaş hayvancılık ve buna dayalı sulu tarım teşvik edilmesi ile Salda Gölü’ne açıktan akan derelerin önüne göletler yapıldı. Suların göle ulaşması engellendi. Salda Gölü yer altı suları ile beslenmektedir. Yine yanlış tarım politikaları Salda Gölü çevresinde derin kuyu sondajlarının açılmasına sebep oldu” ifadelerini kullandı. Maden sahası için içme ve sulama suyu yok olacak Salda Gölü’nün korunması için çevredeki dağların da korunması gerektiğini belirten Şakar, “Salda’nın en büyük su kaynağı olan Eşeler Dağı'nda yapılacak olan maden ya da mermer ocakları çalışmaları göle gelen su yollarının bozulmasını ve suların göle değil de başka yerlere akmasına sebep olacaktır” açıklamasında bulundu. Maden ocağı sahasının genişletilme projesinde sadece Salda Gölü değil çevredeki birçok ilçe de su sıkıntısından etkilenecek. Şakar, “Karamanlı, Tefenni Acıpayam'ın içme ve sulama su kaynaklarının yeridir” diyerek gölün çevresindeki yerleşim yerlerinin ve yaban hayatını yaşam kaynağı olan açıktan akan ve yeraltından akan su yollarının bozulacağını belirtti. Şakar konu ile alakalı son olarak, “Söz konusu yerlerdeki her türlü yaşamı zora sokacak, doğanın dengesini bozacaktır” dedi. Göl kirlenirse geri dönüşü olmaz Göle girişlerin yasaklanmasını talep ettiklerini belirten Şakar, “2019 yılında resmi kayıtlara göre 1,5 milyon kişinin Salda Gölü’ne geldiği söyleniyor. Salda Gölüne gelen insanların yarısının bile suya girdiği düşünülürse göle girenlerin teri, kiri ve hatta idrarları gölde kalmaktadır. Salda Gölü kapalı bir havzadır bu nedenle giren kirlilik bir daha çıkamaz” dedi. Salda Gölü bir kere kirlendiğinde geri dönüşü olmayacağını aktaran Şakar, “İçindeki canlılar, kendine özgü siyona bakterilerin oluşturduğu mavilik oluşamayacak. Salda Gölü kaşıkcı elmasıdır. Ona dokunarak değil uzaktan bakarak sahiplenilmelidir. Salda Gölünün gelecek nesillere ulaşılması ancak uzaktan seyredilerek sağlanabilir” açıklamasında bulundu. Göle girişler yasak değildi AK Parti Burdur Milletvekili Bayram Özçelik’in Mayıs ayının ilk günlerinde yaptığı açıklamada, “Salda Gölü ile ilgili Koruma Tedbirleri kapsamında Bilim Kurulunca gölün beyaz kumsalının korunması ve göl kenarındaki kumlarda çamur banyosu yapılması yasaklanarak, göl kenarına gidilmesinin engellenmesi kapsamında yasaklama getirilmişti” ifadelerini kullanmıştı. Göle girişler hakkında yanlış bilgi verildiğini aktaran Şakar, “Beyaz adalar dışındaki yerlerde suya girmek hiçbir zaman yasaklanmadı” dedi.