Salda Gölü'nde su seviyesi kritik düzeyde Salda Gölü'nde su seviyesi kritik düzeyde
Muğla'nın Milas ilçesi İkizköy Mahallesi’nde yer alan Akbelen Ormanı'nda dört gün önce ağaç kıyımı yeniden başladı. Ağaç kesimine karşı İkizköylüler ve yaşam savunucuları mücadele ederken Kılıçdaroğlu ve beraberindeki heyet Akbelen'e geldi.   Haber Merkezi - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve beraberindeki 10 milletvekili ile bugün Milas'a bağlı Akbelen Ormanı'na geldi. Kılıçdaroğlu, ormanı ağaç kesimine karşı korumak için günlerdir mücadele eden köylülere ve çevrecilere desteğini verdiğini açıkladı. Köylülerle görüşen Kılıçdaroğlu, daha sonrasında gitmek için aracına bindiği sırada halkın 'Arabaya değil, barikata' şeklinde slogan atması ve tepki göstermesi sonucunda beraberindeki heyet ile kesim alanına gitti. Kılıçdaroğlu ve heyetinin arkasından kesim alanına girmek isteyen yurttaşlara izin vermeyen jandarma biber gazı ve cop ile saldırıldı. Saldırı sonrası 3 kişi gözaltına alındı. "Akbelen giderse Kazdağları gidecek" İkizköy Çevre Komitesi'nden Necla Işık, kesimin durdurulmasını istediklerini vurgulayarak, "Tarım Orman Bakanlığı bu ormanları korumakla mükellef değil mi? Aç gözlü şirketlere satmak zorunda mı? Bakana seslenin. Akbelen giderse Kazdağları gidecek, İliç gidecek, vatan gidecek. Beş gündür mahvolduk. Tarım Orman Bakanı'na dört senedir sesleniyoruz; bu kesimi durdurun" dedi. "Kanımızın son damlasına kadar mücadele vereceğiz" Esra Işık da "Dört gündür bize ne yaşatıyorlar, bilemezsiniz. 80 yaşındaki teyzelere biber gazı sıkan, coplayan insanlar var karşınızda. Yıllardır bu topraklarda üreten insanlara bunları reva görüyorlar. Toprağımızı savunmaktan başka ne suçumuz var? Dört senedir nasıl yılmadıysak baskılara ve şiddete karşı ayakta durmaya devam edeceğiz. Kanımızın son damlasına kadar her türlü mücadeleyi vereceğiz. Biz ormanlarımızı terk etmeyeceğiz" ifadelerini kullandı. Kılıçdaroğlu: Siz direniyorsunuz, yanınızdayım Köylüleri dinledikten sonra konuşan Kılıçdaroğlu şunları söyledi: "Buraya geliş nedenim davayı yeni öğrendiğim için değil, sizin derdinizi anlatmanıza imkan sağlamak içindir. Benim Ankara'da konuşmamın önemi yok, sizin anlatmanız önemli. Bu çam, bu ağaç sadece sizin değil, 85 milyonun ağacıdır. Bu ülkede ormanın ne olduğunu, ekosistemi bilen birisiyim. Bu orman sadece ağaç değil, ormanda binlerce canlı var. Her birisinin hakkını, hukukunu korumazsak görevimizi yapmamış oluruz. Ağacı kestiğinizde, suyu kesmiş, tabiatı öldürmüş oksijeni öldürmüş olursunuz. Bütün dünya bunu biliyor, bu çeteler bunu bilmiyor. Boşuna mı beşli çete diyordum. Bütün Türkiye'de bunlar var. Ama siz direniyorsunuz, yanınızdayım. Sizin mücadeleniz sıradan bir mücadele değil, hak mücadelesidir. Siz hakkınızı istiyorsunuz. Hak mücadelesi bireysel değil,  kolektif mücadeledir. Size sözüm söz, ben bu davayı sonuna kadar izleyeceğim. Ayrıca hukukçu milletvekillerini bu konuda görevlendireceğiz. Davanızı da çok iyi biliyorum, hangi mahkemelerde takıldığını da biliyorum. Ama bunları sizin ağzınızdan bütün dünyanın öğrenmesi gerekiyordu. Mısır'daki sağır sultanın öğrenmesi gerekiyordu. Ben dilimin döndüğü kadar anlatacağım ama sizin anlatmanız çok önemlidir."