NDI Türkiye, Kadınların Seçimi programı kapsamında, Kız Başına Platformu, Sosyal İklim Derneği, Havle Kadın Derneği ve Ben Seçerim Derneği ortaklığında, seçimler öncesinde kadınların siyasi taleplerini ve önceliklerini siyasi aktörlere duyurmak için Ankara Siyasal Forumu’nu düzenledi. Foruma siyasi parti temsilcileri de katıldı.
Haber: Bilgesu Erdem
Siyasi parti temsilcileri, katılımcıların; kadınların siyasal katılımı, işsizlik, eğitim, temel ihtiyaçlara erişim, kadına yönelik şiddet gündemlerine ilişkin sorularını yanıtladı.
Eğitim
Eğitim alanında atılacak adımları partileri adına yanıtlayan siyasi parti temsilcilerinden Demokrasi ve Atılım Partili (DEVA) Essum Aslan, “Deva Partisi olarak çocuklarımızı okula başlamadan önce temel yeterlilikleri kazanmaları için üç yaşından itibaren erken çocukluk eğitimine önem veriyoruz. Bu kadın istihdamı açısından da çok önemli.” ifadelerini kullandı.
“Eğitim özelleştirilerek rant alanına çevrildi”
Foruma Türkiye İşçi Partisi’nden katılan Yelda Koçak, “Türkiye İşçi Partisi için eğitim bir temel insan hakkıdır. Temel gereksinimlerimizin ücretsiz olması ve devletin kaynaklarıyla sağlanması gerektiğini düşünüyorum. Özellikle kız çocuklarının eğitimden uzaklaşmasına neden olan 4+4+4 kesintili eğitim sistemine son vereceğiz, 12 yıl kesintisiz eğitim sağlanacak. Nitelikli, güvenli ve çağdaş kreş eğitiminin tüm kamusal kaynaklarla sunulması gerekiyor. Toplumsal cinsiyet eşitliği derslerinin eğitimin tüm aşamalarındaki müfredatlarda yer alması gerekiyor. Çalışmak zorunda kaldığı için eğitimini yarıda bırakan gençlerin oranı yüzde 10’a ulaşmış durumda. Bunun sebebi de eğitimin bir rant alanına dönüştürülmesi, özelleştirilmesidir. TİP olarak eğitimin eşit, bilimsel ve laik bir şekilde tüm öğrencilere sunulması için çalışmalar yürüteceğiz. Ana dilde eğitimin bilimsel yöntemlerinin tartışması zorunlu olduğu ortadadır. Buna dair de çalışmalar yürüteceğiz.” değerlendirmesinde bulundu.
AK Parti temsilcisi Leyla Şahin Usta ise eğitime bakış açısını, “Eğitim hakkı en temel insan haklarından bir tanesi. Kızlarımızın okula gitmemesiyle ilgili yıllarca sürdürülen ‘Haydi Kızlar Okula’ kampanyalarıyla kız çocuklarının eğitiminin önündeki engeller aşıldı. Okul öncesi eğitim çok önemli, bununla ilgili pek çok çalışma yaptık. Ben eğitimin kesintisiz olmasından yana değilim. Meslek eğitimi çok önemli. Herkes üniversiteye gitmek zorunda değil ancak herkes 12 yıllık eğitimini tamamlamak zorunda” sözleriyle ifade etti.
Cumhuriyet Halk Partisi’ni temsilen forumda bulunan Şenal Sarıhan ise, “Vicdanı hür, irfanı hür, fikri hür diye özgürlükler anlayışı üzerine inşa edilmiş bir eğitimle Türkiye toplumu ayağa kalkacak. CHP, genişletilmiş bir eğitim programı öngörüyor. Ancak bilimsel ve çağdaş bir eğitimle kadınların önünün açılması ve eşit olanaklarla eğitimden yararlanmaları olanağı doğacaktır. CHP’nin iddiası şudur; YÖK muhakkak kaldırılmalıdır, üniversiteler bağımsız biçimde yönetilmelidir. Öğrencilerin de yönetimde söz hakkı olmalıdır” diyerek partisinin eğitim politikalarını özetledi.
Halkların Demokratik Partisi’nden Gülçin Polat, “HDP olarak tekçi eğitim sisteminden kurtulmayı hedefliyoruz. 4+4+4 sistemine karşı çıkıyor, 12 yıl mecburi ve kesintisiz eğitime devam edilmesini istiyoruz. Kız çocuklarının büyük bir kısmı eğitime ulaşmakta sorun yaşıyor. Erken yaşta evlendirildikleri için eğitimden uzak kalıyor.” dedi. Kız çocuklarının eğitime katılması için denetleyici mekanizmaların önemine dikkat çeken Polat, “Üniversite, kadınların eğitimden en uzak kaldığı yer. Üniversiteleri baştan yaratacak bir düzen getirmek istiyoruz. YÖK’ün daha önce kaldırdığı Toplumsal Cinsiyet Tutum Belgesi’nin tekrar üniversitelere getirile, LGBTİ+’ların da özgür olabilecekleri bir sistem inşa etmek istiyoruz. Cinsiyet eşitlikçi, bilimsel, laik, ana dilinde eğitim için çabalayacağız” dedi.
İstihdam
Parti temsilcileri kadınlar için ‘istihdam’ konusuna yönelik bakış açılarını da forumda dile getirdi.
HDP’yi temsilen forumda bulunan Gülçin Polat, “’Eşit işe eşit ücret’ talebini yerine getirmek ana politikalarımızdan biri. LGBTİ+’lar için özgür ve yaşam haklarını koruyabilecekleri çalışma ortamlarını sağlamak istiyoruz. Kadınlarla ilgili her şeyi ele alabileceğimiz kadın bakanlığı kurmak en büyük hedefimiz. Bu bakanlığın, kadınların, kadın olarak yaşadıkları problemleri ele alıp buna dair politikalar üretmesini istiyoruz. Bunu da STK’larla, kadın örgütleriyle, kadının beyanını esas alan herkesle birlikte yapmak istiyoruz. Kadınların son 20 yılda daha fazla yoksullaştığını, ekonomik bağımsızlıklarını elde etmede daha fazla zorlandıklarının farkındayız” sözleriyle partisinin kadın istihdamına yönelik bakışını dile getirdi.
AK Parti temsilcisi Leyla Şahin Usta, “2010 yılında anayasaya kadınlara yönelik pozitif ayrımcılık için bir hüküm getirildi. Çünkü kadınlara karşı bir önyargıyla toplumsal hayatta yok sayılmasıyla mücadele ediliyor. Kadınlar siyasetin öznesidir diyen ilk parti biziz.
Ancak, kadınların özgürleşmesi demek ailelerinden uzaklaşması demek değil. Olaya tek bir odaktan bakmak değil... Ailemizden, değerlerimizden uzaklaşırsak bize kadın olduğumuzu hatırlatmak için birileri devreye girmek zorunda kalır” ifadelerini kullandı.
CHP temsilcisi Sarıhan, “Kadınlar olarak erkeklerle aynı fakülteleri bitiriyoruz ama eşit bir mezuniyetle karşı karşıya kalabiliyor muyuz” sorusunu sordu. Sarıhan sözlerine, “Esas olarak evdeki iş bölümünü sağlayarak, aile kurumunu daha kurumsal hale getirerek daha özgür, daha yetişkin ve liyakatli hale getirme olanağımız var” diyerek devam etti.
TİP adına forumda yer alan Koçak, “Genç kadınların istihdamı için hem TİP hem de Emek ve Özgürlük ittifakı olarak ev içi emeğin kadınların sırtına yüklenmesi ve istihdamdan uzaklaştırılmasını engellememiz gerekiyor. Bakım yükümlülüklerinin kamulaştırılması gerekiyor.” dedi. Koçak, “Kamudan başlayarak istihdamda yüzde 50 kadın kotası getireceğiz. Kotalar ve geçici özel önlemler olmadan bu sorunları çözemeyiz. LGBTİ yurttaşların da istihdamın dışına itilme durumu var. Bu konuda da çalışma yürüteceğiz. Ara iş gücü değil, nitelikli eğitim ihtiyaçlarına ilişkin istihdam açacağız. Cam tavanları yıkmamız gerekiyor.” diyerek sözlerini noktaladı.
Temel haklara erişim
Kadınların ve kız çocuklarının temel haklara erişimi de forumun gündem konularından biriydi. Siyasi parti temsilcileri yaklaşımlarını ortaya koydu.
Ak Partili Usta, bakıma muhtaç çocuğu olan annelere değindi; “Bakıma muhtaç durumda çocuğu olan annelerimiz var. Bu annelere bakım ücreti veriliyor. Bakıma muhtaç çocuğu olan kadınlarımıza sigorta ve emeklilik hakkı getiriyoruz.” dedi. CHP’yi temsilen forumda söz alan Sarıhan, “Aile sigortası kadına yönelik ve kadına verilecek olan bir ödenek oalcak. Bu sigorta sadece kadılarla da sınırlı değil. Yalnız ve yoksul yaşayan erkekler için de bu sigortayı getirmeyi öneriyoruz. Özellikle kırsalda yaşayan, yoksul ve ihtiyaç sahibi olan vatandaşlara ‘vatandaşlık hakkı ödentisi’ verilmesini sağlayacağız. Emekli olup ikinci kez çalışmak isteyen kişilerden sosyal güvenlik destek priminin alınmaması konusu da önerilerimiz içerisinde yer alıyor. Kadınlar için İŞKUR desteğinin, ihtiyaçları oranında çoğaltılması önerimiz var.” sözlerini kullandı.
“Yoksulluk ortadan kaldırılmak değil, yönetilmek istendi”
TİP adına söz alan Koçak, “Parti politikamız temel ihtiyaçların rant ve kar kapısı olarak görülmemesi. Konu temel ihtiyaçlar olunca pek çok eşitsizlik var. Okullarda ücretsiz yemek olanağının sağlanması gerekiyor.” dedi. Ped yoksulluğuna da değinen Koçak, regl döneminde okula devam edemeyen kız çocuklarına dikkat çekti. HDP temsilcisi Polat, kadınların ‘kürtaj hakkı’nı gündeme getirdi. Kadınların kürtaj hakkının erkeklerin onayına sunulmasını eleştirdi, temel hak eşitliğinin sağlanması gerektiğini vurguladı.
DEVA Partili Essum Aslan ise “Türkiye’de ortadan kaldırılmak istenen bir yoksulluk değil, yönetilmek istenen bir yoksulluk ortaya çıktı. Sosyal yardıma ihtiyaç durumuna duyulan ihtiyacı ortadan kaldırmak için sorular sormamız gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
Kadınların siyasal katılımı
Kadınların siyasal katılımı başlığında da parti temsilcileri yaklaşımlarını dile getirdi.
Türkiye İşçi Partisi’nden Yelda Koçak, kadınların siyasi hayattaki rollerini artırabilmeleri için fermuar sisteminin anayasal güvence altına alınması gerektiğini vurguladı. Deva Partili Aslan da ittifakların ilki bir partiden, ikincisi diğer partiden gelmek üzere adaylar bir partinin amblemi altında ardıl şekilde sıralandığı sistem olan fermuar sisteminin önemine dikkat çekti. Kadınların yalnızca siyasi hayattaki temsilinin değil, karar merkanizmalarındaki yerinin de önemli olduğunun altını çizdi. HDP’li Polat ise, partilerinde eş başkanlık ve eş sözcülük kavramlarıyla kadının siyasi hayattaki yerini güçlendirmeyi amaçladıklarını söyledi ve “Bizi yok sayan karar mekanizmalarının hepsinde var olmayı amaçlıyoruz.” dedi.
Şiddet
CHP’li Sarıhan, kadına yönelik şiddet başlığında İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden imzalanması gerektiğini vurguladı. “Siyasi partiler kadınlara kulak vermeli” ifadesini kullandı. HDP’li Polat ise, son 22 yılda artan kadına şiddet vakalarına dikkat çekti. İlk işin “İstanbul Sözleşmesi’ni getirmek” olacağını söyledi. İyi hal indirimlerinin kaldırılması gerektiğinin altını çizen Polat, yargıda ‘kadının beyanı esastır’ ilkesinin derhal yürürlüğe girmesi gerektiğine dikkat çekti. Türkiye İşçi Partisi’nden Koçak, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesinin ardından partisinin davayı açan ilk partilerden olduğunu ve Anayasa Mahkemesi’ne başvurduklarını ifade etti. Deva Partili Aslan, sözleşmenin toplumsal kabulüne dönük eksiklik yaşandığını ve siyasi pazarlığın kurbanı olduğunu söyledi. Sözlerini “İstanbul Sözleşmesi yaşatır” ifadesiyle sonlandırdı.
AK Partili Usta ise, kadına yönelik şiddetin tek bir sözleşmeye indirgenemeyeceğini savundu. İstanbul Sözleşmesi’nin yürürlükte olduğu sürece kadına şiddet vakalarının azalmadığını öne sürdü.