Deniz Berk
Üniversite idari personeli, tayin sorununun çözüme kavuşturulması için seslerini duyurmaya çalışıyor. Tayin olmak isteyen çalışanların, başka bir üniversiteye geçiş yapabilmesi için hem mevcut üniversitesinden hem de gitmek istediği üniversiteden muvafakat alması gerekiyor.
Üniversitelerde devlet dairelerine benzer bir tayin sisteminin olmaması, personelin gitmek istediği üniversitenin kabul alamaması ya da bulunduğu üniversitenin izin vermemesi gibi durumlarda ciddi mağduriyetlere neden oluyor.
Sorunla ilgili yedinci dönem kamu görevlileri toplu sözleşmesinde, ‘karşılıklı naklen atanmaların kolaylaştırılması’ çalışma kararı alındı. Üniversite İdari Personel Sendikası (ÜNİPERSEN) Genel Başkanı İbrahim Güzel’e göre toplu sözleşmede alınan karar uygulamada eksik kalındı.
Seslerini duyurmak için oturma eylemi başlattılar
ÜNİPERSEN, Üniversite idari personelinin tayin hakkına ilişkin taleplerini dile getirmek için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde beş günlük oturma eylemi gerçekleştirdi. Eylemin ardından bakanlık ardından basın açıklaması yapan ÜNİPERSEN, “5 gündür yağmur soğuk demeden tayin nakil hakkımız için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önündeydik. Tüm kamu kurum ve kuruluşlarında tayin hakkı belirli bir sisteme bağlanmışken, üniversite çalışanlarının bu haktan mahrum bırakılamaz. Bu haklı talebimiz karşılık bulana kadar mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğimizi kamuoyuna duyuruyoruz” ifadelerini kullandı.
“En haklı durumlarda bile büyük engel oluşturuyor”
Üniversite idari personelinin sorunlarını ve beş günlük oturma eylemlerini 24 Saat'e değerlendiren ÜNİPERSEN Genel Başkanı İbrahim Güzel, muvafakat sürecinin çoğu zaman hem kişisel hem de ailevi nedenlerle ciddi mağduriyetlere yol açtığına dikkat çekerek şunları söyledi:
“Diğer devlet kurumlarında tayin hakkı bir sistem çerçevesinde uygulanıyor. Ancak üniversitelere bu hak tanınmıyor. Hem bulunduğunuz üniversitenin hem de gitmek istediğiniz üniversitenin rektöründen muvafakat almak zorundasınız. Bu, eş durumu ya da sağlık gerekçesi gibi en haklı durumlarda bile büyük bir engel oluşturuyor.”
“Sözleşme kararları uygulanmadı”
Başkan Güzel, altıncı ve yedinci dönem toplu sözleşmelerde idari personelin atanma haklarıyla ilgili çalışma yapılması kararının alındığını, ancak bugüne kadar somut bir adım atılmadığını belirtti. Yedinci dönemin sona ermesine sadece birkaç ay kaldığını hatırlatan Güzel, Çalışma Bakanlığı’nın ise harekete geçmediğini ifade etti:
“Bu kararların uygulanması için zaman daralıyor. Bakanlık, bu konuda bir çalışma başlatmış değil. Bu nedenle oturma eylemi gerçekleştirdik. Bundan üç-dört ay önce de yine Çalışma Bakanlığı önünde bir basın açıklaması yapmıştık. Yedinci dönem toplu sözleşmede alınan kararın uygulanması dışında bir talebimiz yok. Sorun çözülene kadar da mücadelemizi sürdüreceğiz.”
“Sesimizi duyurmakta zorlanıyoruz”
Seslerini yeterince duyuramadıklarını belirten Başkan Güzel, “Eğer istediğimiz seviyede duyurabilseydik, şu ana kadar en azından bir açıklama yapılmış olurdu. Mesela, şu tarihte bu çalışma tamamlanacak gibi bir bilgi verilirdi” dedi.
Türkiye’nin mevcut koşullarında mücadele etmenin zorluklarına değinen Güzel, “Sorundan doğrudan etkilenen kişileri bile alana çekmekte zorlanıyoruz. Hem mevcut koşullar hem de insanları alana çekmekte yaşadığımız zorluklar nedeniyle uzun süreli eylemler yapamıyoruz. Bu, mücadelemizin önünde büyük bir engel oluşturuyor” dedi.
“Çözüm çok basit”
Tayin hakkı talebinin uygulanabilir ve basit bir çözüm olduğunu belirten Güzel, şunları söyledi:
“Milli Eğitim Bakanlığı’nda ya da Sağlık Bakanlığı’nda olduğu gibi puan esasına dayalı bir tayin sistemi kurulabilir. Bu sistem, idari personelin çalışma koşullarını iyileştirirken kamu hizmetini aksatmayacaktır. Hakkâri’de çalışan bir personel, Kırklareli’ne gittiğinde aynı işi yapmaya devam edebilir. Akademik personel için durum farklı olabilir, ancak idari personel açısından böyle bir sorun yok. Bu nedenle bir yönetmelik yayımlanarak sorun çözülebilir.”