Çok yönlü bir sanatçı : Lale Belkıs

Orhan GÜRDİL Bugün ilerlemiş yaşına rağmen ayakta kalmasını bilip yaşamına başarılı sayfalar ekleyen Lale Belkıs’ı genç neslin yakından tanımadığını bildiğim için köşeme y...

Orhan GÜRDİL Bugün ilerlemiş yaşına rağmen ayakta kalmasını bilip yaşamına başarılı sayfalar ekleyen Lale Belkıs’ı genç neslin yakından tanımadığını bildiğim için köşeme yetenekli bu sanatçıyı konul ettim. Yeşilçam döneminin ünlü oyuncusu olarak Türk sinemasına büyük katkıları olan Lale Belkıs başta Zeki Müren olmak üzere devrin tüm ünlü jönleriyle beyazperde de başrolleri paylaşmış ünlü bir isimdir. Lale Belkıs Yeşilçam ile eş değer bir oyuncu olup rol aldığı tüm filmlerde hemcinslerine kök söktüren kimseye boyun eğmeyen kendisinin kabul etmediği tanımla “kötü” karakterin aranan oyuncusu olmuştur. Lale Belkıs İstanbul Eyüp’te doğmuş, olgunlaşma Enstitüsünde okurken 14-15 yaşlarında okulunda yapılan defilelerde manken olarak sahneye çıkmaya başlamıştı. Gerçekte güzel bir kız olamayan Lale Belkıs’in bir başka havası vardı. İlgi çekici yapısı ile Yeşilçam’a adım atan ünlü isim esasen mankenlik yaptığı dönemde yapımcıların dikkatini çekerek oyuncu olmuştur. O yıllarda mankenden oyuncu, oyuncudan şarkıcı olunmaz denilirken Lale Belkıs bu söylentileri çürüten bir davranış sergileyerek mankenlikten sinemaya sinemadan müzik dünyasına müzik dünyasından sanat resim dünyasına geçerek çok yönlü ve de çok yetenekli bir sanatçı olarak ününe ün katmıştır. Kötü kadın rolleri ile büyük hayran kitlesine sahip yetenekli oyuncu sinemadaki başarılarını aldığı sayısız ödülle değerlendirmiştir. Antalya Altın Portakal Ödülü, onur ve hayat boyu başarı ödülleri pek çok kuruluşlardan aldığı başarı belgelerinin ötesinde onun için en büyük ödül seyircinin ilgisi olmuştur. Lale Belkıs uzun yıllar Yeşilçam’ın aranan bir oyuncusu olarak peş peşe filmler çevirirken ünlü ismi bu kez de güçlü bir orkestranın solisti ortaya çıkıyor. Peşi peşine doldurduğu kasetler, radyo programları, turneler, sahne çalışmaları, ünlü oyuncunun başarılı bir şarkıcı olduğunu da ispatlıyor. “Babamın evi” adlı şarkısı ünlü oyuncuya ödül kazandırdı. Lale Belkıs öyle evinde oturup keyif yapacak bir isim değildi. Ünlü sanatçı bu kez de tanınmış dünya ressamlarından Toulouse Lautres, Dicasso Gauguin ve Renoir gibi ustalardan etkilenerek evinin bir odasını atölyeye çevirerek resim yapmaya başladı. Birbirinden güzel yapıtları teşhir edecek bir galeri bulamayınca oturduğu mekanı yani evini eserlerinin teşhir edileceği bir hale getirdi. Lale Belkıs’ın evinde açtığı sergide büyük ilgi gördü. Yaptığı tüm tablolar hayranları tarafından satın alındı. Yıldız Kenter’in tablosu ünlü oyuncu ressam Lale Belkıs’a büyük para kazandırdı. Bugün Lale Belkıs ne yapıyor diye soracak olursanız ben size ne yaptığını söyleyeyim. Lale Belkıs Yeşilçam’da iken rol aldığı tüm filmlerde giydiği kostümleri yine evinde asacağı bir sergi ile hayranlarının ilgisine sunma hazırlığı içinde. Bu arada ünlü sanatçının bir başka meziyetini de sizlere açıklayayım. Lale Belkıs meslek hayatını kaleme almaktadır. Yazmakta olduğu “Benim Hayatım” adlı eseri önümüzdeki günlerde baskıya gireceği bilinen bu haberin ortaya koyduğu yetenek Lale Belkıs’e sağlıklı uzun ömürler dilemek gerekmektedir. YERİ DOLMAYAN BİR SANATÇI: ÖZTÜRK SERENGİL 1975’li yıllarda şöhretin zirvesine ulaşmış bir isim olan Öztürk Serengil bilindiği gibi tanınmış şarkıcı Seren Serengil’in babasıdır. Abidik Gubidik, Kelaj, Yeşşe, Mangıraj gibi kendine has kelimelerle sahnelerde ve Yeşilçam filmlerinde fırtına gibi esen ünlü bu komedyen bir ara da Libya’da eğlence merkezi açmış, iyi para kazanmıştı. Öztürk’ün bu başarısını çekemeyen bazı Libyalılar onu casuslukla suçlayıp tutuklanmasına sebep oldular. Üç gün tutuklu kalan komedyen bir geminin filakası içinde bu ülkeden kaçıp Türkiye’ye gelmiş, oyuncunun koltuğu henüz dolmadı.