Çevre

Çiğdem’de “Yeşilime Dokunma” mücadelesi

Çiğdemim Derneği, Çiğdem Mahallesi’ndeki 120 bin metrekarelik ormanlık alanın imara açılmasına karşıt başlattığı çevre mücadelesinde itiraz dilekçelerini Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne (ABB) teslim etti. Dernek söz konusu alana beton değil millet bahçesi yapılması için talepte bulunuyor.

Abone Ol

Naz Akman

Çiğdem Mahallesi sınırları içindeki mülkiyeti maliye hazinesi adına olan Dışişleri Bakanlığı’nın 120 bin metrekarelik arazisi, 24 Mayıs 2024’te 8529 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle özelleştirme kapsamına alındıktan sonra Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından imar planı yapılarak, ilgili belediyelerce askıya çıkarıldı. Büyük bölümü 30-40 yıllık sedir, badem ve karaçam ağaçlarıyla kaplı orman arazisinde konut ve işyeri yapılması planlanıyor. Çiğdemim Derneği, söz konusu alanın imara açılmasına karşı çevre mücadelesini Haziran ayında change.org platformu üzerinden başlattığı imza kampanyasıyla kamuoyuna duyurdu.

"En azından millet bahçesi yapılsın"

Dernek ABB, Çankaya Belediyesi ve Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’na gerekli itirazlarda bulunarak yeşil dokunun sürekliliği ve bütünlüğünün korunması için özelleştirme kararının geri alınmasını talep etti. Dernek Başkanı Fatih Fethi Aksoy, CİMER’e ilettiği talepte, alanın beton yerine en azından millet bahçesine dönüştürülerek korunması için de öneride bulunduklarını belirtti.

Aksoy, yaklaşık sekiz bin imzanın yer aldığı itiraz dilekçesinin olumlu sonuçlanmasını umduklarını ifade ederek, “Bu bölge Ankara’nın en işlek ana arterleri üzerinde, ilave yapılaşma ile kent ulaşımını olumsuz etkileyeceği öngörülmektedir. Çiğdem Mahallesi’nin ulaşımını ve mahalleye erişimini de içinden çıkılmaz bir duruma sokacağı muhtemel. Kamuya ait bir arazinin konut ve ticari alana dönüştürülmesi haksız menfaat doğuracak olup tüm şehircilik ilkelerine aykırı bir durum. Bu değişiklik ile bir kamu yararı olmadığı aşikardır. Yeni yapılaşma yükü ve nüfus artışı öngörülen bu düzenlemeyi gerektiren bir zorunluluk olmaması; özelleştirme ve imar planı değişikliklerinin kamu yararı, yerindelik ve eşitlik ilkelerine aykırı olması; imar planı değişikliklerinin ilgili mevzuatta tanımlı hükümlere aykırılığı nedenleriyle bu değişiklerinin tamamına itiraz ediyoruz ve bu planların iptal edilmesini talep ediyoruz. Yasal süreç içerisinde gerekli itirazlarımızı yaptık. Bizimle beraber Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB), Çankaya Belediyesi, Mimarlar Odası ve Şehir Plancıları Odası da itiraz etti. Muhtemelen olumsuz yanıtlanacak ancak dava sürecini takip ediyor olacağız. Ayrıca CİMER üzerinden kent merkezinde bulunan bu alanın millet bahçesi yapımına uygun olduğunu belirterek, ‘Gelin karardan vazgeçin, burayı en azından millet bahçesi yapın’ diyerek önerimizi de sunduk” dedi.

Orman yerine konut ve ticari yapılaşma

Özelleştirme kapsamına alınan bu alanda Cumhurbaşkanlığı Kararı ile bakanlık tarafından imar planı hazırlandığını ve belediyeler aracılığıyla askıya çıkarıldığını hatırlatan Aksoy, 1/1000 – 5000 ve 25000’lik imar planları aynı anda askıya çıkarılmış olup alanda yoğun yapılaşmanın ön görüldüğünü emsal 1.75 ve 12 kat görülmesine rağmen plan notlarıyla konut sayısının daha da artırılmasının muhtemel olduğunu söyledi.

Aksoy, “Bölgede tahmini 2 binin üzerinde yetişkin sedir, badem ve karaçam ağaçları bulunuyor. Diğer ağaç-bitki ve canlı popülasyonu ile tam bir habitat oluşmuş olan bölgenin betona kurban edilmesini bölge sakinleri olarak kabul etmiyoruz. İmar planında iki konut parseli yer alıyor, 10’ar katlı yapılaşma ön görülüyor. Ayrıca alışveriş merkezi gibi ticari alan da yapılması planlanıyor. İmza kampanyamız devam ediyor, yargı süreci tamamlanana kadar kampanyayı sürdüreceğiz. Basın açıklamalarımızı yapmaya devam edeceğiz. Bölge sakinleriyle birlikte alanda yürüyüşler yaparak oradaki doğal yapıyı anlatmaya çalışacağız” sözlerine yer verdi.