Haber Merkezi - Anayasa Mahkemesi, 14 Mayıs genel seçimlerinde Hatay’da yurttaşların oylarıyla Meclis’e girmeye hak kazanan ancak hukuksuz şekilde cezaevinde tutulmaya devam eden TİP Milletvekili Can Atalay ile ilgili ‘seçilme hakkı ve kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı yönlerinden hak ihlali’ olduğuna hükmetti.
Karar, Can Atalay’ın tahliyesinin de önünü açıyor. Atalay’ın avukatlarının önümüzdeki günlerde tahliyesi için başvuruda bulunması bekleniyor.
Atalay'ın avukatı: Mahkemenin derhal tahliyeye karar vermesi gerekir
Atalay’ın avukatı Deniz Özen, TELE1’e yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“6 ay önce Yargıtay’ın resen yapması gereken bir işlemdi Can Atalay’ın tahliyesi. Bu yapılmadığı için iş buraya kadar geldi. Sonuç itibarıyla AYM seçilmiş bir milletvekilinin cezaevinde tutulmasının Anayasal olarak olanıksız olduğunu bir kez daha tescillemiş oldu. Bugün itibarıyla tahliye kararının çıkması gerekir. AYM, iki yönden ihlal kararı verdi. Birincisi ‘seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı’, ikincisi de ‘kişi hürriyeti ve güvenliği’. Yani aslında Can Atalay milletvekili seçildiği an itibarıyla kendisi hakkında yargılamanın durmamış olması hak ihlalidir. İkincisi de kendisinin tahliye edilmemesi hak ihlalidir. Şimdi bu ihlallerin giderilmesi için ilk derece mahkemesine kararı gönderilecek. Dolayısıyla ilk derece mahkemesinin AYM kararı kendilerine ulaştığı an itibarıyla derhal tahliyeye karar vermesi gerekir.”
Adalet Bakanlığı'ndna ilk açıklama
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, AYM’nin Can Atalay hakkındaki kararıyla ilgili açıklama yaptı. Bakan Tunç, “Gerekçeli kararı gördükten sonra bir açıklama yapmak gerek. Anayasa Mahkemesi’nin bir hak ihlali kararı varsa, gerekçeli kararı bir okumamız lazım. Gerekçeli karar doğrultusunda elbette ki işlem yapılır” dedi.
İstanbul Barosu: Yasama görevini yapması hukuk devletinin gereği
İstanbul Barosu Başkanı Filiz Saraç karar sonrası şu açıklamayı yaptı:
“Anayasa Mahkemesi (AYM), milletvekili seçilmesine ve mazbatasını almasına karşın cezaevinde tutulan TİP Hatay Milletvekili Av. Can Atalay’ın seçilme hakkı ile kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı yönlerinden ‘hak ihlali’ olduğuna karar verdi.
Baromuz üyesi Av. Ş. Can Atalay’ın seçilmiş bir milletvekili olarak yasama faaliyetlerine derhal katılmasının önündeki engellerin kaldırılmasının, T.C. Anayasası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile koruma altında olan seçme ve seçilme hakkı gereği olduğunu Baromuzun açıklamalarında dile getirdik.
Anayasamızın “Yasama Dokunulmazlığı” başlıklı 83. maddesi 2. fıkrasına göre, “Seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen bir milletvekili, Meclisin kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz.”
Yargıtay, Anayasa Mahkemesi, AİHM içtihatları doğrultusunda meslektaşımızın seçmenlerin iradesi doğrultusunda yasama görevini yerine getirmesi demokratik hukuk devletinin gereğidir.”
AYM’nin hak ihlali kararı İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne ulaştı.
Ne olmuştu?
Gezi Parkı davasında tutukalanan avukat Can Atalay, Hatay’dan TİP milletvekili seçilmişti. Avukatları, Atalay’ın mazbatasını alarak tutukluluğun bitmesi için başvuruda bulunmuş ama Yargıtay 3’üncü Ceza Dairesi bu talebi kabul etmemişti. Bunun üzerinde Atalay, avukatları aracılığıyla AYM’ye bireysel başvuruda bulunmuştu. Dosyası 12 Ekim’de görüşen AYM, bir üyenin ‘dosyaya hazırlanmadığını’ söylemesi dosyayı üzerine 25 Ekim’e ertelemişti.