Akşener'in konuşmasından satır başları:
Eşit, şerefli ve müreffeh bir yaşamın anahtarı olan, Cumhuriyetimizin Türk milletinin, birleştirici gücü olduğunu, bir kez daha hatırladık.
Geçtiğimiz pazar günü de, gördük ki bir olduğumuzda, ne kadar güzeliz. Bir sevinci, beraber paylaşırken, nasıl da mutluyuz. Ortak bir değerimizde buluşurken, nasıl da gururluyuz.
Sokakları, dükkânları, evleri kaplayan, Türk bayraklarının o muhteşem manzarası karşısında, nasıl da umut doluyuz. Asırlara meydan okuyan, bu beraberliğimizin tüm engellere rağmen, ilelebet devam edeceğine, yürekten inanıyorum.
Bizleri aynı sevinçte, aynı heyecanda, aynı gururda buluşturan, bu güzel ruhun mimarı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ümüz, başta olmak üzere tüm istiklal kahramanlarımıza, şanlı ecdadımıza, bir kez daha, şükranlarımı sunuyorum. Ruhları şad, mekânları cennet olsun.
Cumhuriyetimiz, bizim için başka hiçbir ülkede olmayan, derin ve çok özel bir anlam taşıyor. Hiç kimsenin şüphesi olmasın ki Cumhuriyetimizin, bu kıymetini, bir an olsun unutturmayacağız.
Atamızın, en büyük emanetine, her şart ve koşulda, sahip çıkacağız. Cumhuriyetimizi, ilelebet payidar kılacağız. Bize, böyle kutlu bir miras bırakan kahramanlarımıza, ne kadar dua etsek, azdır.
"(Netanyahu hakkında) Her yüzyılda İnsanlığın başına bela olmuş, birkaç psikopat çıkıyor"
İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırıları hakkında da konuşan Akşener, saldırıları 'Netanyahu terörü' olarak betimledi. Akşener şunları söyledi:
İşte Filistin'de yaşananları görüyoruz. Bizim kadar kısmetli olmayan, mazlum milletlerin, ne acılar çektiğine, özellikle son dönemde, tüm çıplaklığıyla, şahit oluyoruz.
Gazze'de yaşanan, Netanyahu terörü, hız kesmeden, devam ediyor. Her geçen gün, yüzlerce çocuk, vicdansızca atılan bombaların hedefinde, can vermeye devam ediyor. Ne yazık ki, her yüzyılda İnsanlığın başına bela olmuş, birkaç psikopat çıkıyor. İçinde bulunduğumuz yüzyılın, baş psikopatı da, hiç şüphesiz ki, Netanyahu'dur.
Umuyorum ki Netanyahu son olsun. Umuyorum ki bu teröristin eylemleri, bir an önce son bulsun. Savaş tarihi, bize göstermiştir ki bugüne kadar, büyük savaşlar her seferinde, bir kumpas ve kışkırtmayla tetiklenmiştir.
Çünkü bir toplumu, topyekûn bir savaşa ikna etmek için, en elverişli yol toplumdaki, intikam ve korku duygularını tetiklemektir.
İşte Hamas'ın, terör saldırısı da İsrail toplumuna, korku saldığı gibi Netanyahu'ya da, gözü dönmüş gaddarlığını sergileyeceği bir bahaneyi, hediye etmiştir.
"Hamas, tek başına Filistin'i temsil etmiyor"
Hamas'ın, sivilleri katleden eylemleri Filistin'in, uluslararası hukuktan doğan, haklarını gölgelemiş Netanyahu'nun, kirli ajandasına hizmet ederek en büyük darbeyi, Filistin halkına vurmuştur.
Hamas'ı, Filistin'i temsil eden, meşru bir siyasi yapı olarak tanımlamak Filistin hükûmetini, yok saymaktır. Hamas'ı, Filistin'in yegâne temsilcisi görmek, Filistinli sivilleri, dünyaya terörist olarak göstermeyi hedefleyen, Netanyahu'nun, insanlık dışı tezlerine dolaylı destek vermektir.
Elbette ki topraklarını, İsrail işgaline karşı savunmak Filistinlilerin, en doğal hakkıdır. Ancak, bu haklı direnişin sözcülüğünü, Hamas'a devretmek Filistin'e değil, Netanyahu'ya yapılan bir hizmettir.
Ve Netanyahu'ya hizmet eden, bir dış politika da barışı getirmeyeceği gibi hiçbir çocuğun, hiçbir kadının ve hiçbir sivilin, canını kurtarmayacaktır.
Bu saldırı Netanyahu'nın toplumsal desteğinin eridiği bir dönemde gerçekleşti. Kalıcı barıştan yana bir tavrın İsrail'de iktidara gelmesinden hemen öncesinde gerçekleşti. İsrail halkı bugün Netanyahu'nun saldırıya göz yumduğunu konuşuyor.
"Sen Hamas'ı niye savunuyorsun Sayın Erdoğan?"
Hatta Netanyahu'nun bu saldırıyı bizzat organize etmiş olabileceğini bile konuşuyor. Ama Sayın Erdoğan hâlâ Hamas'ı savunuyor, gerçekleri söylediğimiz için bize kızıyor. Biz Hamas'ın ne olduğunu bilmiyormuşuz.
Biz tarihi senin gibi yarım akıllı fesli meczuplardan öğrenmedik. Dış politikayı da romantik saray danışmanlarından öğrenmedik. Sen onun bunun elinde savrulmaya alışık olabilirsin ama beni kendinle karıştırma.
Sayın Erdoğan sen sözde Kürdistan'ın bir parçasını Türkiye'de gördüğün Hamas'ı neden savunuyorsun? Filistin'in meşru bir hükümeti varken sen neden Hamas'ı Filistinlilerin tek meşru temsilcisi görüyorsun?
Çocukları, kadınları öldürmenin mücahitlikle ne ilgisi var? Amacın ne Sayın Erdoğan? Netanyahu terörüne zemin kazandırmak mı istiyorsun? Sorumsuzca yaptığın açıklamalarla Netanyahu'nun değirmenine su taşıyorsun.