Dönüştüren Kadınlar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı ve DG Doğru Geri Kazanım Kurucu CEO’su Nagihan Yılmaz, başta kadınlar olmak üzere tüm toplumu bitkisel atık yağların toplanması konusunda duyarlı olmaya çağırdı. Yılmaz, bitkisel atık yağların ekonomik değerine ve çevresel etkisine dikkati çekerek, “Günümüzde atık yağlar, çevre ve insan sağlığı açısından ciddi bir tehdit oluşturuyor. Gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak hepimizin sorumluluğudur. Bu sorumluluk bilinciyle, Dönüştüren Kadınlar Derneği olarak, çevre dostu adımlar atmaya devam ediyoruz. Atık konusunda dönüşüm zihinlerdeki değişimden, mutfaktan yani kadınların dönüştürücü gücünden başlıyor” dedi.
Evlerde ve iş yerlerinde kullanılan bitkisel atık yağları çevreye zarar vermeden doğru bir şekilde kaynağında ayırmanın önemine vurgu yapan Yılmaz, “Türkiye’de aylık yaklaşık 3 bin 500 ton bitkisel atık yağ toplanıyor. 2023 yılı için gerçekleşen yıllık 35 bin ton Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı verisi. 2024 yılı net rakamları yılın sonunda belli olur. Şu andaki verilere göre bir ekonomik değerlendirme yapıldığında ülkemizde bitkisel atık yağ ve bundan üretilen biyodizelin ekonomik büyüklüğü 78 milyon dolar. İlk etapta minimum100 bin ton bitkisel atık yağ toplama hedefi var. Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığının hedefi ise 350 bin ton. Hedeflenen 100 bin ton toplandığında sektörün ekonomik büyüklüğü 175 milyon dolar olacak. Yani bitkisel atık yağı aslında milli servet. Avrupa Birliği’nde asıl kısmı hanehalkı atıklarından oluşan belediye atığının yüzde 49,6’sı geri dönüştürülürken, Türkiye’de ise bu oran yüzde 12,3 seviyesinde bulunuyor. Avrupa’da atık konusunda dönüşümü başardı, çok büyük aşamalar kaydetti, biz de yapabiliriz. Ülke olarak bu konuda atık toplama rakamlarımızı ve bilinç düzeyimizi Avrupa’ya yaklaştırmamız gerekiyor. Bitkisel atık yağları toplamak ve geri dönüşüme kazandırmak hem çevreye olan duyarlılığımızı göstermek hem de gelecek kuşaklara daha temiz bir çevre bırakabilmek adına önemlidir. Bu küçük adımlar büyük farklar yaratabilir” ifadelerini kullandı.
Yılmaz’ın, 2020 yılında kurduğu Ankara merkezli DG Doğru Geri Kazanım şirketi hızla yapılanarak Türkiye genelinde bitkisel atık yağ toplama hizmeti vermeye başladı. İnsan ve çevre sağlığı açısından zararlı bitkisel atık yağları, tehlikeli ve tehlikesiz atıkları Türkiye genelinde maksimum oranda toplayarak, bu konuda gerekli bilgilendirme çalışmalarını yapan şirket, yağların ve diğer atıklardan biyodizel ve Atıktan Türetilmiş Yakıt (ATY) üretimi yaparak ülke ekonomisine katma değer sağlama misyonu çerçevesinde faaliyetlerini sürdürüyor.
Şirketin hedefleri arasında, sürdürülebilir ekonomi, sıfır atık üreten şehirler ve karbon ayak izini en aza indirmek için ulusal ve uluslararası alanda çevresel dönüşüme öncülük eden lider kuruluşlar arasında yer almak bulunuyor. Türkiye genelinde lisanslı 53 aracıyla aylık 1.600 ton bitkisel atık yağ toplayan DG Doğru Geri Kazanım, bitkisel atık yağ toplamada sektöre liderlik ediyor ve 150 personele istihdam sağlıyor. Şirketin Ankara Kahraman Kazan ve Çubuk’un yanı sıra İstanbul, İzmir, Bursa, Muğla, Adana, Sakarya, Antalya, Trabzon, Kayseri, Elazığ ve Samsun’da bölge müdürlükleri bulunuyor.
Dönüştüren Kadınlar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı ve DG Doğru Geri Kazanım Kurucu CEO’su Nagihan Yılmaz, dünyada hammadde ve su kaynaklarının hızla tükendiğini, toprakların kirlendiğini söyleyerek, “Bu yüzden atığımızı çok güzel değerlendirebiliriz. Atıkları kaynağında ayrı toplayarak daha verimli şekilde geri dönüşüme kazandıralım istiyoruz. Atıkları kaynağında ayrı toplamayı, geri dönüşümü öğrenmeli ve bununla ilgili projeler yapmalıyız. Atıkta maliyetin azaldığı sistem üzerine çalışmalıyız” dedi.
Bitkisel yağın kullanım süresi geçtikten sonra bitkisel atık yağ olarak ayrılması gerektiğini belirten Yılmaz, “Bitkisel atık yağı kavanozda biriktirip çöpe atıyoruz. Yağın litresini 35’e aldınız, topladık geri dönüşüme gönderdik, şu anki satış fiyatı litresi 47 lira bandında, neredeyse ilk üründen daha fazla değere satıyorsunuz” diye konuştu.
Türkiye’nin enerjide dışa bağımlı olduğunun altını çizen Yılmaz, “Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), petrol dağıtım şirketleriyle ilgili yönetmeliğinde, ‘motorine en az binde 5 yerli tarım ürünlerinden veya bitkisel atık yağlardan üretilmiş biyodizel katılması zorunlu’ ifadesini kullanıyor. Bu durumda hem hammadde gerekliliğini sağlamış oluyorsunuz hem de böyle kıymetli bir şey niye çöpe gitsin. İşe yaramıyor dediğimiz atıklar bile içinde bir enerji barındırıyor. Bunları tekrar enerjiye dönüştürebiliriz” ifadelerini kullandı.
“Sektörün lideriyiz”
Bitkisel atık yağ toplama işine Ankara’da 1 depo ve 1 araçla başladıklarını, Türkiye genelinde lisanslı 53 araçla aylık 1.600 ton bitkisel atık yağ topladıklarını belirten Yılmaz, şöyle devam etti: “Türkiye’deki yapılanmamızı Covid-19 salgını döneminde tamamladık. Depolarımızın çoğunu salgın döneminde açtık. Araçlarımızın ve depolarımızın lisanslarını o süreçte aldık. KFC, Big Chefs, Doğuş grubunun, Divan grubunun, Akdeniz ve Ege’de birçok kurumsal otelin Türkiye genelindeki toplayıcısıyız. Sektörde lisanslı 20 bitkisel atık yağ toplama firması var. Türkiye genelinde toplama faaliyeti yürüten 4 firmayız. Türkiye’de aylık yaklaşık 3 bin 500 ton bitkisel atık yağ toplanıyor, bunun 1.600 tonunu biz topluyoruz. Sektör lideriyiz. Mart 2023’te Ankara Çubuk’ta ATY tesisi yatırımına başladık.”
“Biyodizel tesisi kurmayı planlıyoruz”
Bu yılın sonunda biyodizel tesisi kurmayı planladıklarını, DG Doğru Geri Kazanımı entegre atık yağ şirketi haline getirmek istediklerini vurgulayan Yılmaz, “Bunun için yatırımcılarla görüşüyoruz. Hedefimiz bitkisel atık yağlardan biyodizel üretimi yapmak. Bitkisel atık yağ toplamak için Türkiye geneline yayılmış ağımızı biyodizel üretimine entegre ederek hem atık yağını hem de diğer atıkları aynı anda alacağız. Şu anda yılda yaklaşık 20 bin ton bitkisel atık yağ toplama hacmimiz var. ATY tesisimizin kurulumu ve biyodizel atık tesisi yatırımımızın tamamlanmasıyla 2025 yılında bitkisel atık yağ toplama hacmimizi yıllık 35 bin tona çıkarmak istiyoruz. ATY tarafında 9 bin ton atık işleme hedefimiz var. Bu 35 bin tona paralel olarak bitkisel atık yağ tarafında istihdamı 250’ye çıkarmayı ve ATY sürecinde de yaklaşık 25 kişiyi istihdam etmeyi amaçlıyoruz. Biyodizel tesisinin kurulmasıyla da 45 kişilik bir personel ihtiyacı ortaya çıkacak” diye konuştu.
“Havacılık yakıtı olarak kullanılabilecek”
Bitkisel atık yağlardan şu anda sadece biyodizel üretimi yapılabildiğine dikkati çeken Yılmaz, “Şu anda bir taslak yönetmelik üzerinde çalışılıyor. Buna göre bitkisel atık yağ tarifinin değişmesi planlanıyor. Hayvansal yağlar gibi farklı yağları da bünyesine alacak bir yönetmelik hazırlanıyor. Bu yönetmeliğin yayınlanmasıyla bitkisel atık yağlar biyodizel üretiminde ve SAF (Sustainable Aviation Fuel) yani sürdürülebilir havacılık yakıtı üretiminde kullanılabilecek” dedi.
“Avrupa’da poşetlerin, çöp kutularının renkleri belli”
Ankara’da Gölbaşı, Akyurt, Çubuk belediyeleri ve Antalya’da Muratpaşa Belediyesi ile çalıştıklarını kaydeden Yılmaz, şunları söyledi: “Gölbaşı Belediyesi’nde mobil toplama merkezleri var. Haneler getiriyor oradan alıyoruz. Geri dönüşüm konusu Türkiye’de çok iyi bilinmiyor. Atıkların dönüştürülmesini istiyoruz. Ülkemizde atık toplamak, ‘Bunun ekonomik olarak fayda getirecek tarafını alayım kalanı kimsenin görmediği bir yere dökeyim’ anlayışıyla yapılıyor. Haneler, bitkisel atık yağların lavaboya dökülmemesi gerektiğini biliyor. Lisanslı toplayıcıya ulaşmaya çalışan olsa da atık konusunda toplumumuzun bilinç düzeyi henüz istenilen seviyede değil. Hâlbuki atık yağlar çevre felaketine yol açıyor. Çöpe attığımızda içindeki enerjiden kaynaklı patlamalara yol açıyor, yeraltı sularını kirletiyor. Bazı ülkelerde atık su sistemleriyle lavabo sistemleri birbirinden ayrı. Bizde ise daha yeni uygulanmaya başlandı. Kaynağında ayrı toplama, geri dönüşüm sistemini oturtmamız lazım ki daha fazla atık toplayıp geri dönüşüm tesislerine gönderebilelim. Avrupa’da poşetlerin, çöp kutularının renkleri belli. Bilinç düzeyi yüksek, üstelik insanlar birbirini kontrol ediyor.”
“Geri dönüşümle geleceğimize sahip çıkabiliriz”
Atık yağın doğaya ve tüm ekosisteme ciddi zararları olduğuna dikkati çeken Yılmaz, “1 litre atık yağ, 1 milyon litre içme suyunu kirletiyor. Atık yağlar, genellikle su yollarına, akarsulara veya denizlere döküldüğünde, suya, çevreye, doğaya tüm ekosisteme ciddi zararlar verebiliyor. Geri dönüşümle geleceğimize sahip çıkabiliriz. Bunu hep birlikte bitkisel atık yağ toplama ve geri dönüşüm bilincimizi geliştirerek yapabiliriz. Hepimiz ufak davranış değişiklileri ile bunu başarabiliriz” ifadelerini kullandı.
“MoTAT kayıtlarını kolaylaştırmalıyız”
Sektörün önündeki en büyük sorunun Mobil Atık Takip Sistemi (MoTAT) olduğunun altını çizen Yılmaz, şöyle konuştu: “MoTAT, T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığının bitkisel atık yağın toplanmasını başlangıcından sonuna kadar takip ettiği bir süreç. Ancak işletmeler MoTAT açamıyor. Bakanlık, bu sorumluluğu toplayıcılara bırakmış durumda. Atık yağı belgelemenin tek yolu MoTAT ile girişini yapabilmek. Toplayıcının yapması gereken her şey yönetmelikle belirlenmiş. Yönetmeliğe uymadığınızda çevre cezalarıyla karşı karşıya kalabiliyorsunuz. Oysa işletmeler, MoTAT kaydı olmadığında cezayla karşılaşmıyor. Bu durumun il müdürlüklerince işletmelerin denetimleri yapılarak çözüme ulaştırılması gerekiyor. MoTAT’a kayıtların kolaylaştırılması gerekiyor.”
Nagihan Yılmaz, “Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Ödülü”nü aldı
Dönüştüren Kadınlar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı ve DG Doğru Geri Kazanım Kurucu CEO’su Nagihan Yılmaz, bitkisel atık yağı toplama sektöründeki çalışmaları dolayısıyla “Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması”nda, “Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Ödülü”ne layık görüldü. Kendisini “önce çevreci sonra girişimci” olarak tanımlayan Nagihan Yılmaz, Ankara Üniversitesi’nden kimya mühendisi olarak mezun olduktan sonra bitkisel yağ geri kazanım fabrikasında laboratuvarda ve üretim sürecinde çalıştı. Daha sonra Biyodizel Üreticileri Birliği Derneği’nde 14 yıl görev yapan Yılmaz, bu zaman zarfında bitkisel atık yağın toplanması, biyodizel üretimi ve analiz gibi sektörle ilgili sürecin tüm aşamalarında bulundu. TÜBİTAK, Türkiye Belediyeler Birliği (TBB), Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ile yapılan çeşitli projelerde ve iletişim süreçlerinde yer alan Yılmaz, 2020 yılında, DG Doğru Geri Kazanım şirketini kurdu.
Nagihan Yılmaz’ın müthiş başarı hikâyesi 2024 yılında bir ödülle taçlandı. Yılmaz, Garanti BBVA, Ekonomist dergisi ve Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) iş birliğiyle bu yıl 17’ncisi düzenlenen “Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması”nda, “Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Ödülü”nü aldı.
Yılmaz, ödülle ilgili duygularını şöyle anlattı: “Geri dönüşümün Türkiye’de bilinmesini, insanların duyarlı olmasını, işin doğru yapılmasını, atıklarımızın doğru değerlendirilmesini istiyorum. Atık bilincini oluşturmamız, kaynağında ayrı toplamayı başlatmamız, atıkları doğru şekilde değerlendirmeyi öğrenmemiz gerekiyor. Geleceğimize, çocuklarımıza örnek olmamız lazım. Bu anlamda yaptığımız işin fark ediliyor olması insanı onurlandırıyor. Benim için önemli bir ödüldü. Bu işi Türkiye için yapıyoruz.”
“Dönüştüren Kadınlar Derneği’nde kadının dönüştürme gücüne odaklanıyoruz”
Geri dönüşümün Türkiye’de doğru yapılmasında sesini duyurmak istediği için bu konuda neler yapılabileceğini Elvan Odabaşı ve Ercan Çeliksoy ile konuştuklarını belirten Yılmaz, “Dönüşüm kadınlarla mutfakta başlıyor diye düşündük. Mutfakta kadın var, ambalajın ayrı toplanmasını, gıda israfının önüne geçilmesini kadın yapabilir, mutfağı kadın dönüştürebilir fikrinden hareketle 2023 yılının sonunda Dönüştüren Kadınlar Derneği’ni kurduk. Sadece geri dönüşümü konuştuğumuz bir dernek olsun istemiyoruz, kadının dönüşümünü, kadının dönüştürme gücünü konuşalım istiyoruz. Kadın eşini, çocuğunu ve kendini dönüştürebilir, ikna kabiliyeti yüksek olduğu için bulunduğu ortamı da dönüştürebilir. Bu yüzden derneğin ismini Dönüştüren Kadınlar Derneği koyduk” ifadelerini kullandı.
Dönüştüren Kadınlar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz, sözlerini şöyle tamamladı: “Farklı sektörlerden gelip kendi hayatlarını ve işlerini dönüştüren kadınlar olarak bu derneği kurduk. Şu anda 30 üyemiz var. Kısa süre içinde derneğimizin ilk genel kurulunu yaparak kurullarımızı belirleyeceğiz. Dönüştüren Kadınlar Derneği’nde, dönüşümü her alanda kadınlar yaptığı için kadının dönüştürme gücüne odaklanıyoruz. ‘Dönüştüren Mutfak’ ve ‘Dönüştüren Sahne’ gibi etkinliklerimiz var. Dönüştüren Mutfak’ta, ‘Artan gıdayı çöpe atmak yerine başka bir şeye dönüştürmek nasıl yapılabilir?’ sorusunu konuşuyoruz. ‘Dönüştüren Sahne’, üniversite öğrencileriyle bir araya geldiğimiz bir platform. Öğrencilerle karbon ayak izini, su ayak izini, tarımı, tarımın dönüşümünü, topraksız tarımı, tarımdaki suyun ayak izini, iklim değişikliğini konuşuyoruz. Konya’da Selçuk Üniversitesi ve Ankara’da Hacı Bayram Üniversitesi’ne gittik. ‘Dönüştüren Sahne’ ile 8 üniversiteye gitmek istiyoruz. Dönüştüren Sahne’yi Antalya’da Muratpaşa Belediyesi’nde bir çevre programı kapsamında doğa ve çevre programları yapımcısı, çevre aktivisti Güven İslamoğlu ile yaptık. Bu yıl dönüşüm yılı olacak. Dönüştüren Kadınlar ile İstanbul, İzmir ve Muğla’ya, ayrıca Doğu’ya gitmek istiyoruz.”