Hakan Fidan: BRICS'in kendisi de evriliyor Hakan Fidan: BRICS'in kendisi de evriliyor
[caption id="attachment_412945" align="alignright" width="482"] Ankara Kitap ve Kırtasiyeciler Esnaf Odası Başkanı Müslüm Küçükarzuman[/caption] NAZ AKMAN/ANKARA- Milyonlarca öğrencinin beklediği 2023-2024 eğitim öğretim yılı 11 Eylül’de başlıyor. Öğrenciler ders zilinin çalınmasını beklerken veliler de okul ihtiyaç listelerini tamamlamak için alışveriş telaşına düştü. Geçtiğimiz yıl 1500 TL’ye dolan ilkokul birinci sınıf öğrencisinin çantası bu sene 4 bin TL’den aşağı dolmuyor. Veliler okula dönüş alışverişinde karşılaştıkları yüksek fiyatlardan esnaf ise geçtiğimiz yıla oranda önemli bir düşüşün yaşandığı satış çilesinden şikayetçi. Alışveriş merkezleri, online alışveriş, zincir marketler, cadde mağazaları gibi pek çok yerden okul alışverişini temin edebilen veliler bu yıl kaliteden ziyade uygun fiyat arayışında. Defter, kalem, silgi, boya, oyun hamuru, yapıştırıcı, kalemtıraş, matara, beslenme çantası gibi gereçlerden oluşan temel ihtiyaç listesini tamamlamak her geçen yıl zorlaşıyor. Bu sene kırtasiye ürünlerinde yaşanan yüzde 400’e varan artış hem velileri hem de esnafı zorluyor. Başkentteki iki bin üyeyi temsil eden Ankara Kitap ve Kırtasiyeciler Esnaf Odası Başkanı Müslüm Küçükarzuman okula dönüş alışverişinde esnafın durumunu değerlendirdi. Ankara’da bulunan yaklaşık yedi bin kırtasiyecinin 2023-2024 eğitim öğretim yılının başlamasına sayılı günler kala beklenen satış yoğunluğunu yaşamadığını ifade eden Küçükarzuman, artan fiyatlar, mahalle aralarına yayılan zincir marketler ile son yıllarda artan elektronik ticaret nedeniyle esnafın işini yapamaz hale geldiğini belirtti. Kırtasiyeci esnafı kapatma dilekçesi veriyor İş yapamadığı için esnafın iş yerlerini kapatmaya başladığını söyleyen Küçükarzuman, “Ağustos ayı verilerine göre sadece 20’ye yakın kırtasiyeci esnafı kapatma dilekçesi verdi. Satış yapamıyoruz, zincir marketler kırtasiye satıyor. Bu durum sadece bizi değil bizim gibi ayakkabıcı, çantacı neredeyse 22 iş kolunun işlerini mahvediyor. Bizler anlaşmalı yerleri olan özel okullara satış yapamıyoruz zaten yalnızca devlet okullarına satış yapıyoruz. Bunda da okul açılmasına 15 gün kala zincir marketler okul gereçleri satmaya başlıyor, kampanyalar yapıyor. Marketlerdeki fiyatlar bir kırtasiyeciye göre kesinlikle uygun değil. İnsanımız markete gidip toplu bir alışveriş yaparken iki iş olmaması açısından kırtasiye ürünlerini de zincir marketten alıyor, fiyatını bile sormuyor. Bu nedenle kırtasiyeciler yeni eğitim öğretim yılından umutlu değil” dedi. Kırtasiye ürünlerinde yüzde 400 artış! Bu yıl kırtasiye gereçlerinde yüzde 400’e yakın artışın olduğunu belirten Küçükarzuman, temel ihtiyaç listesinin 4 bin liranın altında tamamlanamadığını söyledi. Küçükarzuman, “Son verilere göre, geçen yıl ile bu yıl arasında bir yıl öncesine kıyasla fiyatların yüzde 400 arttığını görüyoruz. Geçen yıl bin TL’ye mal olan, içinde defter, kalem, silgi, kalemtraş, boya kalemleri gibi birçok okul malzemesinin bulunduğu bir çanta kırtasiye ürünü bu yıl 4 bin TL’ye ancak doluyor. Çocuklar büyüdükçe sınıf atladıkça çantanın da maliyeti artıyor. Tırmanan enflasyon ortamı fiyat artışlarını kaçınılmaz hale getirdi. Kırtasiye sektöründe üretim çok kısıtlı, yerli üretim olmadığı için de dışarıya bağımlıyız. Bağımlı olunca da kur farkından etkileniyoruz, sürekli bir artış var. Bu sene yeni çanta suluk, beslenme çantası veya kıyafet alamayacak veliler, çünkü çok pahalı. Aileler ihtiyaçlarını kısıyor. Öncelikle ülke ekonomisinin düzelmesi lazım ki bizlerde düzelelim” diye konuştu. Lise ve üniversiteye hazırlanan çocuklar ikinci el soru kitaplarına yöneliyor Ailelerin fiyat artışlarına karşı ihtiyaçlarını kıstığı ayrıca ikinci el ürün almaya başladığını söyleyen Küçükarzuman, “YKS ve LGS’ye hazırlanacak çocukların bu yılki okul masrafları çok daha büyük. Sahaflarda ikinci el kitapların yanı sıra özellikle ikinci el soru kitaplarını bolca görebilirsiniz. Bu dünyada başka bir yerde rastlayamayacağız bir durum. Bu şekilde devam ederse pek çok kırtasiye gerecinin ikinci eli satılmaya başlanacak. Çünkü liseye geçiş sınavına hazırlanan 8. sınıf öğrencisinin LGS’ye hazırlanırken kullanacağı konu anlatımlı soru bankası bir kaynak kitabı 400-450 TL arasında. Diğer taraftan 12. sınıf öğrencisinin üniversiteye hazırlanırken kaynak hazırlık kitaplarının maliyetleri de aldı başını gitti” sözlerine yer verdi. Esnaf, zincir marketlerin kırtasiye satışına hukuki düzenleme getirilmesini talep ediyor Kırtasiye ürünlerinde kitapta olduğu gibi KDV’nin kaldırılması gerektiğini ifade eden Küçükarzuman, esnafın iş yapabilmesi için KDV’nin düşürülmesi gerektiğini söyledi. Küçükarzuman kırtasiye ürünlerinde yüzde 18 olan KDV’nın yüzde 20’ye çıktığını, kitapta olduğu gibi kırtasiyede de KDV’nin yüzde sıfır olması gerektiğine işaret ederek ayrıca sektörün son yıllarda çözüm bekleyen en önemli sorunu olan kırtasiyeci olmadıkları halde zincir marketlerin kırtasiye ürünleri satmasına yönelik yasal bir düzenlemenin gerekliliğine değindi. Küçükarzuman, bu konuda bir tasarı hazırlandığını ve meclise sunulduğunu ancak üç yılı aşkın süredir sonuç alamadıklarını söyleyerek, “Zincir marketlerde kırtasiye ürünlerinin satışından dolayı kırtasiyeci esnafı olumsuz etkileniyor. Ben ailemle beraber hayatımı bu işe adadım, yıllardır sektörün içindeyim. Benim gibi yıllarını bu sektöre vermiş binlerce esnafımız var. Mahalle aralarına kadar giren zincir marketlerin kırtasiye ürünleri satışından dolayı büyük ekonomik kayıplar yaşıyoruz. Her sokak başında yer alan zincir marketler yaklaşık 22 ana kalemde esnafın kanını emiyor. Tüm zincir marketlerde kırtasiye ürünlerinin satışının yasaklanması için gereğinin yapılmasını, kangren hale gelen sorunun çözümü için yetkilileri konuya duyarlı olmaya ve esnafın geleceği anlamında adım atmaya davet ediyoruz. Bu konuyla ilgili meclise sunduğumuz tasarıda 1500 metrekare alandan az olan zincir marketlerde ekmek, kitap, kırtasiye, satılmasını istemiyoruz, tasarımız mecliste komisyonda ama henüz sonuç yok, üç yıldır bekliyoruz. Bu tasarıyla biz nefes alabileceğiz. Çünkü mahalle aralarında çok sayıda zincir market var, en azından bunların önüne geçmiş oluruz. Kırtasiye kırtasiyeciden alınır. Öte yandan okulların da ticarethane olmaması gerekiyor. Okul kitapları ve yardımcı kaynak kitaplar okulların yanındaki kitap ve kırtasiyecilerden temin edilmeli” değerlendirmesinde bulundu. Aynı zamanda tüketici hakem heyetinde de görevli olduğunu bildiren Küçükarzuman, online satışlarda oldukça yoğun şikayetlerin alındığını söyleyerek, “Sadece Pursaklar’da 15 günde bir 1500’ü aşkın şikayet alıyoruz. Bunun yüzde 80’i e-ticaret. Memnuniyet düşük olmasına rağmen insanlar online alışverişi tercih ediyor. Oysa bizim esnafımızda satılan ürünler kanserojen madde içermeyen, lisanslı, garantili ve kaliteli gereçlerdir. Müşteri memnun kalmadığında geri getirip karşısında muhatap bulabiliyor, internette böyle bir şey yok” dedi. Belediyeler de kırtasiyeci esnafını tercih etmiyor Son olarak belediyelerin ailelere verdiği kırtasiye yardımlarında kırtasiyeci esnafını tercih etmeleri gerektiğini vurgulayan Küçükarzuman, “Belediyeler önümüzü kesiyor, ailelere kırtasiye yardımı konusunda yarışıyorlar. Bu önemli bir destek fakat belediyeler ürün teminini kırtasiyeci esnafından yapmıyor. Ankara’da sektör temsilcisiyim, bize danışıp işbirliği halinde bu iş yürütülebilecekken maalesef yapılmıyor” diye konuştu.

Editör: Ahmet Ertüm