Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, dün açıklanan Kamuda Verimlilik ve Tasarruf Paketi'ne ilişkin tepkiler sürüyor.
Bakan Şimşek, 3 yıl boyunca sadece emekli olanların yerine yeni personel alınacağını, destek personel sayısının zaman içinde belli program dahilinde azaltılacağını, kamu çalışanlarının aldığı yönetim kurulu ücretlerine üst sınır getirileceğini, personel servisi uygulamasının sınırlandırılacağını, kamu taşıtlarının kullanımı için ortak havuz oluşturulacağını ve kamuda yasal olarak izin verilenler hariç yabancı menşeli araç kullanımını sonlandıracaklarını bildirdi.
Bakan Şimşek'in açıkladığı kamuda tasarruf paketi hakkında İstanbul Kadıköy'de yurttaşlara mikrofon uzattık. Vatandaşların verdiği cevaplar şöyle:
"Tasarrufa ilk başta saraydan başlanmalı"
Suat Dülger: “Saray yok zaten işin içinde. Saray bin 403 milyon harcıyor ama bir lira onlardan tasarruf yok. Tasarruf, memur almayacağız, bundan sonra araba almayacağız, hatta biraz da Cumhuriyet Halk Partili belediyeleri çalıştırmayacağız demek bu. Tasarrufa ilk başta saraydan başlanmalı. Devletin şu anda çok gereksiz masrafları var, özellikle Erdoğan'ın... Örtülü ödenek ne kadar, nerelere harcanıyor belli değil. Fakat onlar oralardan sıkıntı yapmıyorlar, oralar kendilerine ait. İngiltere'den emekli maaşlarını, memur maaşlarını kısın diyenler varmış. Olay bu yani çalışanlara. Tedbirler işe yaramayacak. Mümkün değil. Kendileri uymuyor. Kendilerinin uymadığı bir şeye millet nasıl uysun ki. Zaten millet tasarruf yapıyor. Millet kendi zor geçiniyor, millet zaten tasarrufta, kendileri tasarruf yapmıyorlar. Devletin tüm gelirleri çarçur ediliyor AK Parti tarafından. Öncelikle Cumhurbaşkanı ve Cumhurbaşkanı’nın etrafında kurduğu sistem giderlerini çok çok azaltmalı.
"Zaten bin 500 odalı sarayı var, lambaları kapatsa ekonomi düzelecek"
Ömer Bayramoğlu: Hem ekonomiyi bu hale getiriyor, hem de diyor ki, 'Ben tasarruf yapacağım' Madem ekonomi iyi, Almanya ile yarışıyoruz, ekonomi niye böyle, niye tasarruf yapıyorsunuz o zaman? Zaten bin 500 odalı sarayı var. Lambaları kapatsa zaten ekonomi düzelecek de lambaları kapatmıyor ki. Şimdi 5 tane araba almayacağız diyor, 3 tane alacağız diyor. Bu tasarrufla olacak iş değil ki. Sen şimdi baştan kasayı boşaltmışsın. Sen bundan sonra olmayan bir şeyin nasıl tasarrufunu yaparsın? Bir şey yok ortada. Bir şey olsa tasarruf yapalım da, musluğu sökmüş götürmüşler, diyor ki 'musluğu kısacağız' Musluk yok ki, hayali bir şey yani.
"Saray yemeye devam edecek"
Adem Şener: Mehmet Şimşek'ten önce kaç kişi geldi, aynı açıklamalar, aynı güzellemeler, aynı sözler ama ortada bir şey yok. Saray'ı durduramazlar. Saray yemeye devam edecek. Sadece memleketin ekonomisini değil, insanları da ufak ufak yemeye başladılar. Aç kalan insan ne yapıyor? Hırsızlık, gayri meşru işler, sonuçta bu işlere yöneliyor. Ne olacak bu düzende? Ne kadar açıklama yaparlarsa yapsınlar sonuç belli. Bizi yiyecekler. Cumhurbaşkanı’nın kullandığı uçaktan tutun, kullandığı kaşığa kadar, içtiği çorbaya kadar, hani o methettiği kahvaltılar var ya, onlara kadar tasarruf yapmaları lazım. Onların tasarruf dediği bizim yediğimiz, içtiğimizse zaten eskiden en kral yemeğimiz makarnaydı şimdi o da yok. Tedbirler işe yaramayacak. Sadece göz boyama, laf olsun. Kimsenin de inanası yok. Benim gibi binlerce insan da inanmıyor zaten.
"Diyanet'in bütçesi kapatılsın ülkede tasarrufa gerek olmaz"
İsmini vermek istemeyen vatandaş: Hazine Bakanı, Diyanet’in bütçesini kapatsın, ülkede tasarrufa gerek olmaz. Diyanet'in 3 milyar dolar bütçesi var.
"Saray bir israftır, saray bir lükstür"
Boran Yıldız: Saray'ın tasarruf yapacağına kesinlikle inanmıyorum. Böyle bir şeyin olması mümkün değil. Saray zaten bunu bugüne kadar bize gösterdi. Ama neoliberal ekonomik politikalarla bu işin de gidemeyeceğini söyleyebilirim. Sadece Diyanet'in harcamalarıyla insanların ne hale geldikleri ortada. Şu anda kamuda tasarruf yapılacağına başka bir tasarruf modeline geçilse çok güzel olur. Yani her şey bitti, şu anda kamuda tasarruf kaldı. Kamuda tasarrufla ekonomi tekrar düzlüğe çıkarılacak. Buna inanmak mümkün değil. Tasarrufa ilk başta saraydan, hükümetten başlanmalı. Kamuda çalışanlar, işçiler, vergilerini verenler daha ne kadar sıksınlar, ne kadar tasarruf yapsınlar? Öncelikle ellerini, eteklerini bunların üzerinden çekecekler, kime yönlendirilecekler? Vergi kaçıranlardan, yani patronlardan... Onlardan alınacak vergilerle görün bakalım, ilk etapta ekonomide nasıl bir değişiklik olacak. Saray bir israftır, saray bir lükstür. Saray, göstere göstere bu insanlar aç bir şekilde yaşarken kesinlikle bir anda kapatılmalı ve başta Cumhurbaşkanlığı kendi tasarrufunu (Çankaya) Cumhurbaşkanlığı köşküne giderek yapabilir. Yani itibardan tasarruf olmaz yok öyle bir şey. Bu insanlara en azından 'biz başladık tasarruf etmeye' demek için başlangıç.
"Biz nasıl kemer sıkıyoruz, onlar da tasarruf yapabilirler"
İsmini vermek istemeyen vatandaş: Lüks tüketimden kaçınılmalı. Bir kere niye bin odalı sarayımız var? Bunu bir sorgulamalı. Tasarruf ederlerse tedbirler işe yarar. Biz nasıl kemer sıkıyoruz, standartlarımızı düşürüyoruz, artık orta sınıf değil, fakiriz, onlar da tasarruf yapabilirler"