Haber Merkezi - DEM Parti, seçime iki gün kala Adalet Bakanlığı’nın yaptığı itiraz üzerine Van Büyükşehir Belediye Eş Başkan adayı Abdullah Zeydan’ın başkan olma hakkının geri alındığını açıkladı. Mazbata, Van İl Seçim Kurulu tarafından ikinci olan aday AKP'li aday Abdulahat Arvas'a verildi. DEM Parti kararı protesto etmek için protesto çağrısı yaparken; DEM Parti İl Binası önünde yapılan eylemde polis, Abdullah Zeydan ve beraberindeki DEM Partililere biber gazıyla müdahale etti.
Karara ise tepkiler çığ gibi büyüyor. Türkiye İşçi Partisi tarafından yapılan açıklamada, karara tepki gösterildi. TİP'in açıklamasında, “Kayyum politikalarına karşı dayanışma içinde olacağız” ifadesi yer aldı. TİP'in açıklama şu şekilde:
“Van’da halkın oylarıyla seçilmiş Abdullah Zeydan’a ve Van Büyükşehir Belediyesine yönelik kayyum zihniyetinin bir kez daha halk iradesine saldırıya hazırlandığını gösteren girişimler tümüyle hukuksuzdur, gayrimeşrudur. Bu darbeci politikalar karşısında DEM Parti’nin ve Kürt halkının yanındayız. Van’da ve ülkemizin tamamında halk iradesine karşı darbeye niyetlenen kayyum politikalarına karşı dayanışma içinde olacağız.”
Yaşanan olaylara ayrıca SOL Parti’den de bir tepki geldi. yapılan açıklamada, “Van’da halkın iradesi açıktır, bu iradeyi çalma girişimleri kabul edilemez. Bu hukuksuz girişim karşısında Van halkı ve DEM Parti’nin yanındayız" ifadesi yer aldı.
Bir diğer tepki de, Diyarbakır Barosu'ndan geldi. Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren, kararla ilgili “Bu açık, bir yargı eliyle demokrasiye müdahale girişimidir. Van İl Seçim Kurulu’na çağrıda bulunuyoruz, alınan karar hukuksuz bir karardır” dedi.
Baro Başkanı Başkanı Nahit Eren ve Abdullah Zeydan’ın avukatı Mahsuni Kahraman, konuyla ilgili basın toplantısı düzenledi. Eren, Abdullah Zeydan’a yönelik alınan bu kararın yargı eliyle demokrasiye müdahale girişimi olduğunu belirtti. Eren'İn açıklamarı ise şu şekilde:
“Son 2 yıldır bölgede birçok belediyeye kayyum atamalarıyla seçmen iradesini gasp edildiğini çok iyi biliyoruz. Türkiye’de bu uygulamanın demokrasiye bir darbe olduğunu ve bu tür uygulamalarının terk edilmesi gerektiği yıllardır dile getiriyoruz. Ama maalesef aynı anlayış varlığını sürdürmek istiyor. Bunu da yargıyı aracı kılarak yapmaya çalışıyor. Dün itibarıyla Van’da aday olan ve seçimi başarılı bir şekilde neticelendiren Abdullah Zeydan’a ilişkin, sisteme cuma günü ki -alınan kararlardan da çok net bir şekilde görebiliyoruz- Adalet Bakanlığı’nın talebi üzerine Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başvurusuyla Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi 4 Nisan 2023 yılında vermiş olduğu memnu haklarının iadesi kararını aynı gün mahkeme heyeti toplanıyor, aynı gün karar veriyor. Aynı gün daha önce verilen kararı kaldırıyor. Mesai bitimine 5 dakika kala adli sicil kaydına memnu haklarının iadesi kararının kaldırıldığını işliyor. Dün itibarıyla Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi’ne Van İl Seçim Kurulu’nun dosyayı ve kararı istem yazısı geldi. Bu da bize neyi gösteriyor? Anlaşılan adaylardan birinin Van’da itirazda bulunduğunu gösteriyor. Bu talep, bizler açısından organize edilip, daha önce hazırlanmış seçim sonuçlarına müdahale çalışmasıdır. Bu açık bir yargı eliyle demokrasiye müdahale girişimidir.
Van İl Seçim Kurulu’na çağrıda bulunuyoruz, alınan karar hukuksuz bir karardır. Yargıtay denetimine tabi olan bir kararı mahkemenin resen, talep üzerine ama kendi kararını yargı denetiminden geçirmeden kaldırması usul hukuku açısından kabul edilebilir bir karar değildir. Usul kuralları çiğnenerek alınan bir karardır. Abdullah Zeydan, adaylık başvurusu yaptığı dönemde geçerli mahkeme kararıyla adli sicil kaydı temiz olan ve adli sicil kaydında memnu haklarının iadesine ilişkin kararın işlenerek adaylığı kesinleşen bir adaydır.”
Avukat Mahsuni Kahraman ise kararın siyasi olduğunu belirtti. Ayrıca der seçilmiş belediye başkanlarına yönelik benzer bir kararın alınabileceği kaygısı taşıdıklarını söyleyen Kahraman, şunları söyledi:
“Türkiye’de hukuk ortadan kalkmıştır. Türkiye’de hiç kimsenin, ne seçmenin ne de seçilmişin hukuki güvenliği yoktur. Türkiye’de hukuk belirsiz ve öngörülü olmaktan çıkmıştır. Ne kazanılmış haklara ne de kesinleşmiş hukuk kaidelerine uyulmaktadır. Bugün alınan karar sadece Sayın Zeydan’a ilişkin olduğunu düşünmüyorum. Önceden alınmış bir karardır. Bu tarz bir komplonun seçilen diğer belediye başkanı ve meclis üyeleri için de yapılabileceğini düşünüyorum. Önümüzdeki birkaç gün içerisinde YSK nezdinde yapılacak itirazlarda bütün bunlar anlaşılır. Bu karar cumhuriyet tarihinde bir ilktir. İlk kez bir mahkeme, temyiz kanun yoluna tabi kararını bizzat bir savcılığın başvurusu üzerine kaldırıyor. Bütün hukuk kuralları çiğnenerek yapılan bu uygulama kabul edilemez. Bunun elbette siyasi bir sonucu olacaktır. Adalet Bakanlığı’nın Sayın Zeydan’a yönelik aldığı karara itirazımızı yapacağız.”