Haber: Ahmet Çağatay Bayraktar
Türkiye’de çevrimiçi haber almak için kullanılan en yaygın site Google. Haber sayısına paralel olarak teyite muhtaç birçok bilgi ve haber, doğru bilgiye erişime ve bireylerin demokrasiye tam anlamıyla katılabilmesine sekte vurabiliyor. Yanlış ve yanıltıcı bilgiler yayılarak farklı görüşleri bastırarak; bilinmezliği besliyor, korku ve güvensizlik ortamını doğurabiliyor. Daha çok tıklanma almak amacıyla eksik veya yanlış bilgileri haberleştirerek SEO puanını artırmaya çalışan internet siteleri de dezenformasyonun yaygınlaşmasına ortam hazırlıyor. 2016’dan beri internetteki şüpheli bilgileri inceleyerek dezenformasyonun önüne geçmek için çalışmalar yürüten Teyit’in son çalışması olan Google’ın Dezenformasyon ve Medya Politikaları başlıklı raporu Türkiye’nin en çok kullanılan arama motoru Google’ın Türkiye’deki doğru bilgiye erişime etkisini ortaya koydu. Rapor, Google’ın Türkiye’deki SEO hilelerine karşın etkisiz olmasının yanı sıra yankı odaları oluşturduğu, şeffaflık sorunu ve zararlı reklam politikasını da göz önüne seriyor. Google’ın Türkiye’de doğru bilgiye erişmedeki etkilerini ortaya koyan raporu Teyit.org Eş Kurucusu Gülin Çavuş 24 Saat’e anlattı.
teyit.org Eş Kurucusu Gülin Çavuş raporun detaylarını anlattı.
Dezenformasyon olduğu tespit edilen haberlerin Google Haberler’de ve arama sonuçlarında üst sıralarda çıkabildiğini söyleyen Gülin Çavuş, bunun temel nedeni olarak Google’ın algoritmasını işaret etti: “Dezenformasyon içeren haberler üst sıralara çıktığı gibi bu içeriklerden reklam geliri elde edilmeye devam ediliyor. Yanlışın yaygınlaşırken bir de para kazandırması ve bunun herhangi bir şekilde önüne geçilmemesi bilgi alma hakkına ciddi zararlar veriyor. Bir diğer sorun ise, teyit makalelerinin Google Haberler’de yer almaması ve Claim Review isimli aracı kullanıyor olmamıza rağmen her zaman arama sonuçlarında en başlarda çıkmıyor oluşumuz ve yanlış bilgilerin daha üst sıralarda arama sonuçlarında görülmesi. Temel nedeni ise Google’ın algoritmaları ve Google Haberler’de doğru bilgiyi yaygınlaştırmaya yönelik bir çaba olmaması.”
SEO amacına uygun kullanılmıyor
Haber sitelerinin daha çok tıklanma alarak gelirlerini artırmak adına yaptığı SEO’nun okuyucuyu aldatma amacıyla kullandığını belirten Çavuş, “SEO basitçe sizi arama motorlarının algoritmalarında öne çıkarmaya yarayacak en önemli araç ve yol. Ancak bunu kullanırken okuyuculara yanıltıcı bilgi vermek ve yanlış yönlendirmek okuyucunun haberle kurduğu ilişkiyi zedeliyor. Yanıltıcı bilgi açısından en çok karşılaştığımız durum, haber başlıklarının yanıltıcı bilgi içermesi ve haber metninde olanla başlık arasındaki uyumsuzluk. Bu yanıltıcı başlıklar daha fazla tıklanma için atılıyor ancak okuyucuların da canını sıkıyor ve Limon Haber gibi yapılar da bu yüzden ortaya çıkıyor. Okuyucunun ulaşmak istediği bilgiyi vermeden 25 sayfa galeride dolaştırırsanız okuyucunun bağlılığını da etkilersiniz ama ne yazık ki bu yollara başvurulduğunda Google gibi arama motorları müdahale etmediğinde aynı yöntemler kullanılmaya devam ediliyor. SEO, yazarın veya editörün emeğinin karşılığını alıp içeriğini okutmak için zorunlu ve iyi kullanılırsa işlevli ama aldatarak okutmaya çalışmak ne yazık ki kaliteli gazetecilik sorununa götürüyor bizi” dedi.
Belirsizlik eşitsizliği doğuruyor
Google üzerinden bir kişi veya kurum hakkında arama yaptığınızda, bilgiye daha hızlı ulaşmanızı sağlamak amacıyla sağ tarafta kişinin ünvanı, doğum yeri ve tarihi gibi bilgileri yer alıyor. Raporda Google’ın bilgi panellerinin halka doğru bilgiye erişmesine engel olduğuna da yer veriliyor. Örnek olarak da İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun bir dönem Google’ın bilgi panelinde eski belediye başkanı olarak geçmesi örnek gösteriliyor. Raporda bu durumun nedeni olarak Google’ın bilgileri aldığı internet sitelerine ilişkin bir kontrol mekanizmasının olmaması gösteriliyor. O dönem, İmamoğlu’nun ekibinin Google’a başvurarak değiştirdikleri bu yanlışlık bir vatandaşın başına gelirse Google yetkililerine ulaşabilir mi? Çavuş soruyu şu şekilde yanıtladı: “Ne yazık ki ulaşamaz. Aslında sorunun temelinde de tam olarak sormuş olduğunuz ‘süreç’ler yatıyor ve böyle bir durumla karşılaştığımızda nereye bildirimde bulunacağımız, kime gideceğimiz, nereye şikâyet edeceğimiz belirsiz. Bu belirsizlik aslında bir eşitsizlik demek. Her bireyin platformlar nezdinde eşit kabul edilmediğini bilerek bu araçları kullanmak güvenimizi sarsıyor. Platformlar ve arama motorları kullanıcılarını yeterince bilgilendirmiyor ve sorunla karşılaştığında aldığı sorumluluk adil değil. Bu örnek dışında başka sorunlar karşımıza çıktığında globalde belirlenen bir yol, süreç olsa dahi bu Türkiye’de aynı şekilde uygulanmayabiliyor. Tanışıklığınız olmadığı sürece Google Türkiye ekibiyle iletişim kurmanız pek kolay değil. Bizim raporu yazarak dikkat çekmeye çalıştığımız en önemli konu, Google’ın politikalarını uygularken tüm dünyada aynı çabanın içerisine girmesi.”
Google’ın kâr amaçlı bir şirket olduğu unutulmamalı
Avrupa’da bazı ülkelerde ve ABD’de teyit makaleleri Google Haberler’de sunuluyor. Bu sayede okur, olası dezenformasyon karşısında haberi kolayca doğrulama imkânı buluyor. Google Haberler’in Türkiye’de aynı hizmeti sunmamasının nedenlerini Çavuş şu şekilde anlattı: “Google Haberler’de ne yazık ki teyit makalelerine ayrılan ayrı bir bölüm göremiyoruz. Google yetkilileri, benim de bizzat katıldığım toplantıların pek çoğunda belirli geliştirmeleri dünyanın tümüne açmamalarını ‘market’ değeriyle açıklıyor. Her gün bilgi aldığımız, paylaştığımız, yakınlarımızla konuştuğumuz, iş yaptığımız bu platform ve arama motorlarının kâr amacıyla çalışan şirketler olduğunu akıldan çıkarmamak gerekiyor. Türkiye ne yazık ki çok önemli bir market olarak görülmediğinde bazı uygulamalardan faydalanamıyoruz. Bu şirketler bilgi alma hakkını, ifade özgürlüğünü engelleyen tutumlarının değiştirilmesi konusunda kamuoyu baskısı aldığı sürece belirli uygulamalarını değiştirdiler, değiştiriyorlar. O yüzden Türkiye’de Google’ı bilgi almak için kullanma oranı yüzde 80’e yakın ve biz kullanıcılara da bu tür konularda platformlara baskı yapmak için görev düşüyor.”
Türkiye’de medyanın temel sorunu: ekonomi
Google, çeşitli hibe ve yarışmalarla birçok ülkede internet sitelerine destekte bulunuyor. Google bu desteklerde sitelerin daha çok dijitalleşmesini engellerken raporda Türkiye’de medyanın yaşadığı en büyük sorunun insan kaynağı ve editoryal kapasitesi olduğu vurgulanıyor. Çavuş Google’ın izlediği yolun Türkiye gibi ülkelerde pek de işe yaramadığını söyledi: “Google’ın kendi program ve projelerini geliştirme perspektifine göre izlediği yol doğru ancak bu Türkiye gibi ülkelerde pek işe yaramıyor. Medyanın finansal sorunu var ve sürdürülebilir bir finansal yapı kurgulayamadığınızda teknoloji geliştirecek insan kaynağını ekibinizde tutmanız güç. Google’dan alınan destekle bir ürün geliştirilse bile ne yazık ki geleceği konusunda şüpheler ortaya çıkıyor ve çoğu da verilen sözlerle örtüşmeyen işler oluyor. Bu sorun sadece Türkiye’de değil Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgesindeki diğer ülkeler için de geçerli. Raporda bahsi geçen bir araştırma ne yazık ki medya kuruluşlarının Google News Initiative (GNI) programının verdiği desteğin beklentilerini karşılamaktan uzak olduğunu ortaya koyuyor. Google elbette bu çabalarından vazgeçmemeli ama yerel aktörlerle daha sıkı iletişimde kalarak ihtiyaca yönelik ayrı destek mekanizmaları düşünebilir.”
Kaliteli gazetecilik ve SEO bir arada mümkün
Rapor hakkında Google Türkiye yetkililerinin henüz kendilerine ulaşmadığını söyleyen Gülin Çavuş, bu raporun gelecekte Google Türkiye’nin daha fazla iş birliği içinde yer almasını umduğunu belirtti. SEO hilelerine ve dezenformasyona rağmen bağımsız medya kuruluşlarının daha çok kişiye ulaşmasının yolunu ise Çavuş şu şekilde açıkladı: “Bağımsız medya kuruluşlarının da ne yazık ki arama motorlarının algoritmaları yüzünden oyunu kuralına göre oynamak zorunda kaldıkları zamanlar oluyor. Bu anlaşılabilir. Ama okuyucuyu kendinden bıktıran SEO hilelerine başvurulmaması gerektiğini, kaliteli gazeteciliğin çerçevelediği SEO kurallarını dikkate almalarını önerebilirim. Hazırladığımız raporda olduğu gibi yapılan çalışmaların sayısı artıkça arama motorlarındaki hem eşitsizliklere daha fazla vurgu yapabileceğiz hem de daha kaliteli gazetecilik yapma hevesinde olan bağımsız medya kuruluşlarının sesi daha çok çıkacak. Raporda da değindiğimiz IPI raporunda görüldüğü üzere hükümete yakın medya kuruluşlarının Google görünürlüğü pek çok farklı sebeplerden ötürü çok daha fazla. En azından algoritmik eşitsizliklerin ortadan kalkması için Google’ın raporumuzu ve benzer çalışmaları dikkate almasını diliyoruz.