Esin Özdemir

Türkiye’nin tarım sektöründe 2024 yılı, yüksek maliyetler, düşük ürün fiyatları ve yetersiz desteklemeler sonucu üreticiler için zorlu bir yıl oldu. Kuraklık ve altyapı eksikliklerinin üretim üzerindeki etkileri çiftçilerin karşı karşıya kaldığı sorunları derinleştirirken, 2025'e dair beklentiler umut ile belirsizlik arasında şekilleniyor. 

Hilvan Ziraat Odası Başkanı Hikmet İpar, 2024 yılında çiftçilerin karşı karşıya kaldığı zorlukları ve 2025 yılına ilişkin beklentilerini 24 Saat ile paylaştı. Konuşmasında; Hilvan, Siverek ve Viranşehir’de toplamda 5 milyon dekar araziyi sulayacak pompaj istasyonu yatırımının bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğine dikkat çeken İpar, "Büyük bir proje ancak hayata geçmedi. Proje hayata geçerse, verimde yüzde 50'nin üzerinde artış olacak. Burası kurak bir bölge. Yanıbaşımızda Fırat Nehri var ama tam olarak istifade edemiyoruz. 2011 yılında hazırlığı tamamlanan bu projelerin kesinlikle bitmesi gerekiyor" dedi. 

"Çiftçi elindeki ürünü pazara ulaştıramadı"

Yükselen girdi maliyetlerinin ürün fiyatlarına yansımadığının altını çizen İpar, özellikle hububat üreticilerinin büyük kayıplar yaşadığını dile getirdi. İpar, arpa üreticisinin tamamen zarar ettiğini söyleyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Buğday üreticisi ise yağışların getirdiği verim artışı sayesinde zarardan nispeten kurtuldu. Ancak genel olarak arpa, mercimek, hububat ve sebze üreticileri ciddi zarar etti. Sebze üretiminde ise isot olarak bilinen biberin fiyatı geçen yıla göre yüzde 70 oranında düştü. Bir önceki yıl kilosu 25 TL’ye kadar çıkan isot, bu yıl 7 TL’ye kadar düştü. İşçilik ve nakliye maliyetleri nedeniyle biberler tarlada kaldı. Tüketiciler yaz boyunca biberi 20 TL’den aşağı yiyemezken, çiftçi elindeki ürünü pazara ulaştıramadı ve zarar etti."

İpar'dan yerel yönetimlere çağrı: "İş birliğine hazırız"

Yerel yönetimlerin tarımda pazarlama konusunda kritik bir rol oynayabileceğine dikkat çeken İpar, bölgede yerel yönetimlerin çiftçilere yeterli destek sağlayamadığını belirtti. "Batı'daki bazı belediyelerin tohum, gübre, fidan desteği gibi destekler sağladığını görüyoruz" diyen İpar, şu ifadeleri kullandı:

“Önemli olan ürünleri pazara sunabilmek. Yerel yönetimlerin pazarlama ve lojistik konusunda daha aktif rol alması gerekiyor. Binlerce ton ürün tarlada kaldı, çiftçi zarar etti, tüketici pahalıya ürün almak zorunda kaldı. Bu sorunların çözümü için iş birliğine hazırız. Yerel yönetimlerden destek gelmiş olsaydı, tarlada bıraktığımız sebzeler pazarla buluşturulabilseydi her şey çok daha farklı olabilirdi. Bazı belediyeler ufak çaplı destek oluyor ama bunlar hem yeterli değil, hem de soruna çözüm değil."

                    

                                                              Hilvan Ziraat Odası Başkanı Hikmet İpar 

"Zarar eden çiftçi, onurunu korumak için yine ekiyor"

Öte yandan, 2025 yılı için tasarlanan üretim planlamasını da anımsatan İpar, destekleme modelinin söz konusu üretim planlaması üzerinden şekillendiğini belirtti. Destekleme politikalarının çiftçilerin tarımı sürdürmesi için yeterli olmadığını ekleyen İpar, konuşmasına şöyle devam etti:

“Şu anda rakamlar çok düşük. Çiftçiyi tarıma dört elle bağlayacak kadar iddialı değil. Üreticiler zarar etmesine rağmen ekime devam ediyor ama bu sürdürülebilir bir durum değil. Desteklerin artırılmasını bekliyoruz. Bizim bölgemizde tarla ekilmediği zaman ayıplanır. Üretici zarar etse bile bir şekilde ekim yapmak zorunda hissediyor. Tarlasını ekemeyen bir çiftçinin yerine, komşusu ya da köylüsü tarlayı sürüp eker ve ürünü teslim eder. Bu, hem toplumsal bir dayanışma hem de çiftçinin onurunu koruma çabasıdır. Bu projeler hayata geçerse hem kuraklığın etkilerini azaltabiliriz hem de verimde yüzde 50’nin üzerinde artış sağlayabiliriz. Ancak projeler halen tamamlanmadı ve çiftçiler iklim koşullarının belirsizliğiyle mücadele etmek zorunda kalıyor."

Planlı üretim ve hedefe yönelik destek şart 

Son olarak, tarımsal üretimde sürdürülebilirliği artırmak için yapılabilecekleri aktaran İpar, çiftçinin bir ürünü ekmeden önce kaç paraya satacağını bilmesi gerektiğini söyledi. "Ne ekeceğini belirlediğinde, hangi üründen ne kadar kazanç elde edeceğini de öngörebilmelidir" diyen İpar, sözlerine şöyle son verdi:

Vodafone Vakfı danışma kurulu, 11'inci toplantısını gerçekleştirdi Vodafone Vakfı danışma kurulu, 11'inci toplantısını gerçekleştirdi

"Bu doğrultuda bir planlama yapılması gerekiyor. Eğer piyasa koşulları, çiftçinin zarar etme riskini ortaya koyuyorsa, özellikle o ürün devlet tarafından desteklenmeli. Devlet, çiftçiyi yönlendirmeli ve zarar etme riskini ortadan kaldırmalı. Hangi bölgede hangi ürün daha verimli yetişiyorsa, üreticinin o ürüne yönlendirilmesi sağlanmalı. Örneğin, Hilvan’da buğday verimi yüksekse ve daha kaliteli sonuçlar elde ediliyorsa, buğday üreticisine daha fazla destek verilmeli."

Editör: Esin Özdemir