Cemre Polat
Türkiye, 1973 yılından itibaren her ilkbaharda saatleri bir saat ileri, sonbaharda ise bir saat geri alıyordu. Ancak 2016 yılında dönemin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, enerji tasarrufu gerekçesiyle yaz saatinin kalıcı hale getirilmesini önerdi. 7 Eylül 2016 tarihinde Bakanlar Kurulu kararıyla bu uygulama başladı fakat o güne kadar Türkiye’nin mevsimlik saat uygulamasını kullanma nedeni de enerji tasarrufu idi.
Saat düzenlemelerinin enerji tasarrufu sağlayıp sağlamadığı konusu, akademik çevreler ve siyasi temsilciler arasında hala tartışılıyor. Bu tartışmalar arasında kalıcı yaz saati uygulamasının insan sağlığı üzerindeki etkileri de önemli yer tutuyor. Biyolojik saat olarak bilinen sirkadyen ritmin, kanser riskine ve iyileşme süreçlerine etkileri bulunuyor. Yaz saati uygulamasının bu ritimle uyumsuz olduğu ve insan sağlığı üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceği bilimsel olarak kanıtlanmış durumda.
Türkiye, 1925 yılında 30. doğu boylamını referans almış, ancak 2016’dan itibaren 45. doğu boylamını esas alarak kalıcı yaz saatine geçmişti. Bu değişiklik, özellikle batı illerinde güneş saati ile ulusal saat arasında bir saatten fazla fark oluşmasına neden oldu. Tartışmaların odağında ise Türkiye’nin nüfusunun büyük kısmının 30. doğu boylamı civarında olmasına rağmen neden 45. boylamın referans alındığı sorusu yer alıyor.
Doğu illerinde güneş ışığından daha fazla faydalanılması bir avantaj olarak görülürken, batıdaki şehirlerde sabah karanlığında yola çıkan öğrenciler ve çalışanlar için zorlayıcı bir durum yaratıyor.
Uzmanlar, Türkiye’de saat dilimi değişikliğinin yanı sıra, yerel düzenlemelerle mesai ve okul saatlerinde dönemsel değişiklikler yaparak bu sorunun çözümüne katkı sağlanabileceğini belirtiyor.
Öğrenci Veli Derneği Başkanı Ömer Yılmaz: Kalıcı yaz saati uygulamasından geri dönülmeli
Kalıcı yaz saati uygulamasının çocuklar üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çeken Öğrenci Veli Derneği Başkanı Ömer Yılmaz, yıllardır bu uygulamadan vazgeçilmediğini belirterek, “Dünya genelinde saatler ekim ayının son günlerinde geri alınacak. Türkiye’de kalıcı saat uygulamasına bu yıl yine devam edilecek.
Yıllardır çocuklarımız sabahın erken saatlerinde karanlıkta yollara düşüyor. Saatlerin geriye alınmaması en çok öğrencileri etkiliyor, özellikle ikili eğitim gören öğrenciler zorlanıyor" dedi.
Psikologlar uygulamanın çocuklar için uygun olmadığını söylüyor
Yılmaz, okullardan aldıkları bilgilere göre öğrencilerin çoğunlukla ilk dersi uyuklayarak geçirdiğini ve bu nedenle derslerin verimsiz geçtiğini ifade etti. Ayrıca, uzmanların uyarılarına dikkat çeken başkan, konuşmasında psikologların da ders saatlerinin öğrencilerin gelişimi açısından uygun olmadığına dair görüşlerine değindi.
Yılmaz, "Gün ışığının beyne ulaşmasıyla uyku hormonunun azalması sağlanıyor, bu yüzden saat farkı tüm sistemlerimizi olumsuz etkiliyor. Uzmanlara göre uyanmamız, melotonin hormonunun azalmasına bağlı. İşte bu yüzden 1 saatlik farklılık bile tüm sistemlerimizi olumsuz etkiliyor. Psikologlar geç ve erken saatteki derslerin öğrencilerin fiziksel, bilişsel, duygusal ve sosyal gelişimleri açısından uygun olmadığı görüşünde" diye konuştu.
“Çocukların birçoğu servis kullanamıyor, karanlıkta yürümek güvenliklerini tehdit ediyor”
Uygulamanın yoksul aileleri daha çok etkilediğini vurgulayan Yılmaz, “Çocuklarımızı sabahın kör karanlığında okula yolluyoruz, özellikle kış aylarında buz gibi havada okula gitmek zorundalar. Servis ücretleri yüksek olduğu için çoğu veli bu imkandan da faydalanamıyor. Artık çok ama çok pahalı olduğu için çocuklarımızı servislere verme şansımız yok. Haliyle çocukları içimiz acıyarak sabahın kör karanlığında güvenliğinden endişe duyduğumuz kent sokaklarına yolluyoruz" diyerek velilerin bu konuda yaşadığı sıkıntılara vurgu yaptı.
“Çocuklarımızın mağduriyetine daha ne kadar kulaklarınızı kapatacaksınız?"
Kalıcı yaz saati uygulamasından bir an önce vazgeçilmesi gerektiğini belirten Yılmaz, bu uygulamanın hem pedagojik açıdan sorunlu olduğunu hem de siyasi bir anlayışın ürünü olduğunu düşündüklerini belirterek konuya dair şu sözleri aktardı:
"Sorunun siyasal anlayıştan beslendiğini çok iyi biliyoruz. Öğrenci Veli Derneği olarak kalıcı saat uygulamasını doğru bulmuyor, kış saati uygulamasına geçilmesini talep ediyoruz. Yıllardır bunu söylüyoruz, uzmanlar söylüyor. Çocuklarımızın mağduriyetine daha ne kadar kulaklarınızı kapatacaksınız?”