CHP Genel Başkanı Özgür Özel Balıkesir programı kapsamında Edremit Belediyesi'ni ziyaret etti. Özel, ziyaretlerinin ardından açıklamalarda bulundu. 

“Sizin de dertlerinizin var bir çaresi”

Geçim sıkıntısı çeken tüm vatandaşların çaresinin CHP olduğunu belirten CHP Lideri Özel, şunları söyledi:

“Edremit mitinginde destek istemiştim. Başkanlarımıza verdiniz. Partinize, kentinize sahip çıktınız. O gün mitingde hemen otobüsün altında mavi bereleriyle emekli astsubaylar vardı. Yıllarca bu ülke için kimi sınır boyunda nöbet tutmuş, kimi verilen görevi gözünü kırpmadan yerine getirmiş, gerektiğinde canını vermiş, gazi olmuş bu kutsal mesleğin mensupları miting meydanlarında hak arıyorsa, uğradıkları haksızlıklar, bu kadar emeklerine, bu ülke için ölümü göze alanların emekleri görülmüyorsa attık hiç üzülmesinler. Seslerini kimseye duyurmaya çalışmasınlar. Sizin sesinizi duymuyorlar, duymadılar, duymayacaklar. Ama sizin de dertlerinizin var bir çaresi. Cumhuriyet Halk Partisi.”

“Hiçbirimiz bu oyuna gelmeyeceğiz”

İktidarın, gündem değiştirmek için tartışma ve polemik yarattığını söyleyen CHP Lideri Özel, CHP’nin tek gündeminin halkın geçimi olduğunu ifade ederek şöyle konuştu:

“Elbette emekli astsubayının sorununu milletvekillerimiz dile getirmeye devam edecek.  Emeklinin, emekçinin, işçinin, çiftçinin sorunu bizim sorunumuz. Ama artık görünen bir şey var. Hep birlikte görüyoruz. Bu iktidarın sorun çözme kapasitesi yok. Kalmadı. Sorun çözmediği için kriz ürütmeye çalışıyor. Onların bir krize, kavgaya, itişmeye kakışmaya ihtiyaçları var. Çünkü Edremit’teki yoksula, işsize, emekliye ‘Biliyorum açsın, yoksulsun, işsizsin, güvencesizsin. Ama tehlike büyük. Bir kere daha oy vermelisin, yoksa bayrağı indirecekler, ezanı dindirecekler, yoksa ülkeyi böldürecekler…’ Geçti onlar beyefendi. Geçti. Öyle ucuz siyaset yok. CHP burada. Bu milletin yanında. Kavga istiyor. Yapmayacağım. Hakaret ediyor, duymayacağım. İftira ediyor, sinmeyeceğim. Hiçbirimiz bu oyuna gelmeyeceğiz. Çünkü biz sadece bu halkın gerçek sorunlarına odaklanmak, onlar istiyor diye kavga etmek, kutuplaşmak, ayrışmak sonra da yokluğa, yoksulluğa, açlığa, sefalete rağmen inadına oylar kullanmak… Kutuplaşan toplumda medet umanlara karşı bizim hedefimiz herkese birden sahip çıkmaktır. AK Partisi’nin de yoksulu, MHP’linin de işsizi, Büyük Birlik Partilinin de güvencesizinin teminatı bizi. Biriz, biriz, biz Türki’yeyiz. Biz CHP’yiz.

“Tartışma 12 bin 500 liralık emekli maaşıdır”

Görüyorsunuz son günlerde. Yine kavga, tartışma, itişme, kakışma istiyorlar. Yok öyle. Bir kelime eksik söyleyecek sözümüz, bir adım geri atacak adımımız bir santimetre eğilecek mecalimiz yok. Ama onlar tartışmayı başka bir yere çekiyorlar ya bu oyuna gelecek göz de CHP’de yok. Tartışma 12 bin 500 liralık emekli maaşıdır. Tartışma, enflasyon zammı verilmeyen asgari ücrettir. Tartışma, 19 lira maliyeti varken 17 lira verilen çay, geçen sene 8 lirayken 9 lira fiyat verilen buğday, geçen sene 110 liraya satılan fıstığın, 90 liraya alınmaya çalışan antepfıstığı, üzümde, fındıkta, ayçiçeğinde, narenciyede yaşanan büyük sıkıntılardır. Sorun, bu ülkenin gençlerinin gelecekten endişe duymasıdır. Onun için gençlerimizin geleceği, emeklimizin maaşı, çalışanımızın altının terinin karşılığı için kavgayı burada vereceğiz. Meydanlarda, mitinglerde vereceğiz. Ancak oyuna gelmeyeceğiz. Ezanı susturacak dedikleri müezzinlerin, imamların özlük haklarını savunuyor. Bayrağı indirecek dedikleri, ay-yıldızlı al bayrağın renklerinden Türkiye İttifakı kırıyor, bütün Türkiye’nin demokratlarını kucaklıyor. Vatanı böldürecekler dedikleri, yedi bölgede, 91 ilde bine yakın ilçede verdiği mücadeleyle Türkiye’nin bütün demokratlarını, sosyal demokratları, muhafazakar demokratları, milliyetçi demokratları, Kürt demokratları yeter ki Türkiye’yi sevsin yeter ki hepimizin ortak geleceği için mücadele etsin. Biz hep belire bu saltanatı yıkacağız. Biz hep birlikte halkın iktidarını kuracağız. Biz hep birlikte üretecek hep birlikte kazanacak ve hep birlikte bölüşeceğiz.”

“Edremit’te emeklilerin yüzü daha çok gülecek”

CHP’li yerel yönetimlerin yaşadıkları sorunlara Balıkesir Büyükşehir Belediyesi ve Edremit Belediyesi örnekleriyle değinen Özel, şu ifadeleri kullandı:

“Bir diğer yandan Balıkesir ve Edremit'in çok sorunu var. Buraya yaz nüfusuna göre değil, kış nüfusuna göre para yollayıp yaz nüfusuna göre hizmet bekliyorlar. Yıllarca yönettikleri Balıkesir Büyükşehir BASKİ, Edremit’in arıtma sorununu da kanalizasyon sorununu da çözmedi. Ama emin olun ki bu sorunun çözümü yakın. Teminatı da Ahmet Akın. Bütün zorluklara, bütün güçlüklere rağmen, elini kolunu bağlamalarına, kaldırılamaz bir borç bırakmalarına, faiziyle baş edemedikleri bir borcun devasalığına rağmen var gücüyle çalışıyor. Biz de CHP’deki tüm yapıları seferber ederek onun bu haklı mücadelesine, Körfez’i kokudan, pislikten, sağlıksızlıktan kurtaracak, yılların ihmal edilmiş, AK Parti’nin ihmal ettiği projeleri hayata geçirmek için didinen, gece-gündüz çalışan bu kardeşime hep birlikte yürekten destek veriyoruz. Ona sahip çıkın, kendinize sahip çıkın. Mehmet Ertaş verdiği sözleri, gücü nispetinde zaman geçirmeden yerine getirmeye başladı. Özellikle 80 çocuğumuzu kavuşturduğu kreş için hem çocukların eğitime iyi hazırlanması hem kadının iş hayatından koparılmaması, istihdam olanağı yakalaması hem de kadının sosyal hayata katılması için en önem verdiğimiz projeyi ilk başta hayata geçirdiği için Mehmet Başkanı yürekten kutluyorum. Çay bahçesi sözü vermişti. İlkini açtı. Diğerleri yolda. Emekliye sahip çıkacaktı, gerekli adımları attı. Hazırlıklarını yaptı ve bundan sonra Edremit’te emeklilerin yüzü daha çok gülecek. Geçmişte belediye personelimizin bizden kaynaklı olmayan sorunlar vardı. O sıkıntıların tamamını ortadan kaldırıyor ve belediyede yüzler yeniden gülüyor.”

CHP'li Başarır, Cumhurbaşkanlığı’na 395 milyonluk araç alındığını iddia etti CHP'li Başarır, Cumhurbaşkanlığı’na 395 milyonluk araç alındığını iddia etti

“Kentsel dönüşüm için gereğini yapın, önümüzü açın”

Deprem sorunu üzerinden ‘belediyeleri engellemeyin’ çağrısında bulunan CHP Genel Başkanı Özel, şöyle konuştu:

“Buradan Recep Tayyip Erdoğan’a bir hatırlatmada bulunacağım. 6 Şubat’ı hep birlikte yaşadık. Türkiye bir deprem ülkesi. Edremit Balıkesir 20 tane fay hattının üstündeki bir ilçemiz. Burada kentsel dönüşüme ihtiyaç var. Balıkesir’de kentsel dönüşüme ihtiyaç var. Partizanlık yaparak, imzalar atmayarak, onay vermeyerek, el-kol bağlayıp siyaset yapıyorsunuz ama depremin siyaseti olmaz. İnsan hayatının siyaseti olmaz. Enkaz altında kalmış bebeklerin, çocukların siyaseti olmuş. Kentsel dönüşüm için gereğini yapın, önümüzü açın. Gerekli katkıları sağlayın, vebal altında kalmayın. Samimiyetle çağrıda bulunuyor, tarih önünde sizi bir kez daha uyarıyorum.”

“CHP, 100 yıl sonra yeniden Türkiye’yi yönetmeye, ayağa kaldırmaya hazırlanıyor”

CHP’nin 4-9 Eylül günlerinde gerçekleştireceği Tüzük Kurultayı’na da değinen Özel, kurultay sonrası süreçte yapılacakları da açıklayarak şu ifadeleri kullandı:

“Türkiye Cumhuriyeti, hak ettiği gibi yönetilmiyor. 100 yıl önce büyük bir karamsarlık, işgaller, salgın hastalıklar karşısında büyük bir umutsuzluk varken orada umut olan, kurtuluşa inanmış, ardından bir cumhuriyet kurmaya inanmış, demokrasiye inanmış genç cesur kadrolar 100 yıl önce bu toprakların alınyazısını değiştirdi. Geçen sene 14-28 Mayıs’ta yaşadığımız büyük travmadan sonra gençlerimizin gözünün feri sönmüşken, büyüklerimizin omuzları yere düşmüşken kimse kimsenin yüzüne bakıp gülmezken hep birlikte bir yola çıktık. O yol o mücadele CHP’deki değişimi… Ki bunu kişilere, kadrolara indirgemek, kişilere, büyüklere haksızlık olurdu. Türkiye’ye taşıma imkanı verdi. Şimdi CHP yapacağı büyük değişim kurultayıyla önce tüzüğünü demokratikleştirerek Türkiye’ye vaat ettiği demokrasiyi kendi yaşamaya başlıyor. Ardından yapacağı büyük program kurultayının başlangıcıyla bu ülkeyi nasıl yöneteceğini, yoksulluğu nasıl bitireceğini, gelir adaletsizliğini nasıl ortadan kaldıracağını, kendi kendine yeten bir tarım ülkesinden ithalata muhtaç bir ülke haline gelmekten nasıl kurtulacağını, hayvancılığından arıcılığına kadar tüm sektörleri yeniden nasıl ayağa kaldıracağını çalışacağı bir program hazırlıyor. Hazırlıyor, hazırlanıyor. Müjdeler olsun ki CHP, 100 yıl sonra yeniden Türkiye’yi yönetmeye, ayağa kaldırmaya hazırlanıyor.

"İnsan olma onurunun yürekte hissedilmesi"

Bu yürüyüşte hepimize düşen görevler var. Artık bir seferberlik içindeyiz. Her geçen gün iktidara biraz daha yaklaşıyoruz. Üzerimize ne düşerse onu yapmaktan geri durmayalım. Çünkü artık o günler yakındır. Herkesin insan olma onurunu yüreğinde hissedeceği o günler yakındır. Hiçbir mezhebin ötekileştirilmediği, Cem evlerinin de ibadethane kabul edildiği, tüm inançlara saygılı, tüm inançlara eşit hizmet eden, kimseyi ikinci sınıf vatandaş görmeyen, anayasada ne yazıyorsa uygulayan, eksik olanı da Anayasası’na koyan genç cumhuriyetin ikinci yüzyılında hep birlikte yürüyecek yolumuz var. İnanın ve güvenin.”

“Bilin ki her şeyin, her derdin var bir çaresi”

Geçimin olmadığı yerde seçim olacağı sözlerini tekrarlayan CHP Lideri Özel, iktidar için iddialı konuşarak şunları söyledi:

“31 Mart gecesi size verdiğim ilk sözü tuttum. Dedim ki 1970’lerde Ecevit, dünyayı doğru okudu, Türkiye siyasetini doğru okudu, rüzgarı ve zorlukları doğru tespit etti ve onun liderliğinde girilen İkisi yerel ikisi genel dört seçimde de CHP birinci parti çıktı. Ben yerel seçimlerle ilgili verdiğim sözü tuttum. Aynı Edremitlilerin bana verdiği sözü tuttuğu gibi. Şimdi sıra sözün büyüğünü tutmakta. Şimdi sıra mutluluğun büyüğünü yaşamakta Emin olun ki inanın ki ant içerim ki yapılacak ilk genel seçimlerde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisi, birinci parti olacak, iktidar olacak. Bunlarım hepsini şu özgüvenle, tarihsel güçle ve bugünün gerçeklerini görerek, bilerek, inanarak söylüyorum. Sloganımız basit. CHP, Türkiye’nin birinci partisi. Bu basit, bu doğru sözü, kimsenin hayır diyemeyeceği bu sözü hepimizin her yerde söylemenizi, her yere yazmanızı, her yerde tekrar etmenizi diliyorum. Sizden şunu istiyorum. Bilin ki her şeyin, her derdin var bir çaresi. Onun da adı, CHP. CHP olarak şu anda bütün anketlerde birinci partiyiz. Zaten ülkeyi kuran birinci partiyiz. Ana sloganımız CHP, Türkiye’nin birinci partisi. 31 Mart’ta seçimlere giderken demiştim ki... ‘AKP’nin oy veren yurttaşları, sevgili MHP’liler adaylarımız güzel, temiz, çalışkan. Bu seçim genel seçim değil. Onlara oy verin ki kentiniz güzel yönetilsin. Bu seçim iktidar değiştirmez. Ama iktidara sarı kart gösterir. Sarı kartı gösterin. Korkmayın bu seçim, iktidar değiştirmeyecek. Bu, kırmızı kart değil. Ama ben sizin sesinizi duyuracağım.’ Sağ olsunlar sizlerle birlikte daha 9 ay önce 5 parti beraber yüzde 25 oy almışken tek başımıza yüzde 38 oy aldık. Ben 31 Mart seçiminin sonucunu tek başıma kendime, tek başıma partime, yönetime, adaya mal etmeyeceğimi o gece söyledim. Dedim ki ‘Bu seçimin sonucunu gerekçe gösterip erken seçim talep etmeyeceğim.’ AK Partili de MHP’li de oy verdi.

“Tek yaptığın yandaşların vergilerini silmek, yandaşlara sahip çıkmak, vatandaşı perişan etmek oldu”

Ama dedim ki bu emekliye bu maaş olmaz.  Bu asgari ücret enflasyon zamsız olmaz. Çiftçi yanıyor, perişan. Sahip çıkmadan olmaz. Emekliye, emekçiye, çiftçiye, esnafa sahip çıkın, onların hakkını verin ki geçim olsun. Geçim olmazsa eninde sonunda seçim olur demiştim. O günden bugüne sadece zenginlere ve yandaşlara sahip çıktılar. O gün 25 kilo dana kıyma alan emekli maaşı bugün 21 kilo alıyor. O gün asgari ücret 17 bin liraydı. 1 kuruş zam gelmedi. Ama iğneden ipliğe her şeye zam geldi. Tarım ürünlerinin hepsinde üretici perişan, icra kapıda, traktör hacizde. Bıçak kemikte. O yüzden artık bu şartlarda geçim olmuyor. Tayyip Erdoğan bir kez daha sesleniyorum. Bunları yüz yüze anlattım, dosyalar verdim söyledim. Bu insanların acısını dindirelim yokluğu bitirelim dedim. Ama tek yaptığın yandaşların vergilerini silmek, yandaşlara sahip çıkmak, vatandaşı perişan etmek oldu. Bu memlekette geçim yok. Geçim yoksa seçim var. Biz CHP olarak bugünden hazırız, dünden razıyız. Getirin sandığı o zaman görü nasıl bu halkın yüzünü halk partisi güldürecek. CHP, Türkiye’nin birinci partisi. Yürüyecek yolumuz var. Sonu iktidar.”

Editör: Erva Gün