Uzmanlar deprem felaketi sonrası binaların yıkılmasıyla çıkan inşaat molozlarının kansere neden olacağını öngörüyor ve yetkilileri kaldırılan enkazların doğru yere dökülmesi konusunda uyarıyor
DİCLE KAVAK EKMEKCİ/ANKARA - Ülkemizde meydana gelen ve 11 ili etkileyen Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 şiddetindeki iki deprem sonrasında enkaz çalışmaları başlatıldı. Uzmanlar, deprem bölgesindeki moloz yığınları ve asbestin insan sağlığını tehdit ederek kansere neden olacağını belirterek kaldırılan enkazlar konusunda yetkilileri uyararak halk sağlığı için önerilerde bulundu. Akciğer Kanseri Çevresel Koruma Ajansı ve Dünya Sağlık Örgütü, 1980 yılında asbestin akciğer kanserine kesin olarak yol açtığını duyurmuştu. Lifli yapıda kanserojen bir mineral olan asbestin silisyumun sodyum, demir, magnezyum ve kalsiyumla oluşturduğu ısıya, aşınmaya ve kimyasal maddelere çok dayanıklı, lifsel mineral yapısında hidrate silikat olduğu belirtiliyor. Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı (IARC-The International Agency for Research on Cancer) sınıflamasına göre asbest insanlar üzerinde kesin kanserojen birinci grup sınıfta yer alıyor. Asbest, tek başına akciğer kanseri gelişimi için beş kat risk oluşturuyor. [caption id="attachment_265701" align="alignright" width="290"] Asbest ve Tehlikeli Atıklar Derneği Başkan Yardımcısı Kenan Yıldız[/caption] Asbest ve Tehlikeli Atıklar Derneği Başkan Yardımcısı Kenan Yıldız, binalar yapılırken kullanılan ve asbest başta olmak üzere duvarlarda kullanılan boyalardaki kurşun, yapı malzemelerinde kullanılan PCB gibi tehlikeli kimyasalların insan sağlığını tehdit ettiğini söyledi. Yıldız, “Enkaz kaldırılırken hem çalışanlar hem de çevredekiler maske kullanmalı. Ayrıca molozlar üzerine sulama yapılması gerekiyor. Molozlar kaldırılıp götürülüyor, afetten dolayı tehlikeli maddeleri tespit etmek çok zor. Ama bunlar, toplama alanlarında tepeler oluşturmayacak şekilde bırakılmalı. Çünkü sürekli rüzgâra maruz kalan yükseltilerdeki tozlar yıllarca etrafa yayılacak. Molozlar çukur alanlara dökülmeli. Zemin, atıkların yer altı sularına karışmaması için geçirme yapmayacak şekilde kapatılmalı” diye konuştu. Türk Tabipleri Birliği (TTB) deprem bölgesinde asbest ve moloz yığınları sebebiyle yaşanan ve yaşanacak sağlık sorunlarının önüne geçmek için bir liste yayınladı. Yayınlanan listenin maddelerinde, “Enkazlar profesyonel ekiplerce kaldırılmalıdır. İş makinelerinin çalıştırılma şekli etrafa asbest yayılmasını azaltabilecektir. Enkaz kaldırma çalışmalarında sulama yapılması kaldırılan tozun etkisini azaltacaktır. Bu nedenle enkaz çalışmalarına sulama eşlik etmelidir. Kaldırılan enkazın döküleceği yerler doğru ve merkezi bir planlama ile belirlenmelidir, rastgele hafriyat dökülmesi engellenmelidir. Enkaz kaldırma çalışmasına katılanların FFP2 veya FFP3 tipi maske kullanması, sağlık açısından bir zorunluluktur. Bu bağlamda bu tür maskelerin bölgeye ulaştırılması önemlidir. Pandemi döneminde yaygın kullanıma giren basit cerrahi maskeler bu maddelere karşı koruyucu değildir” ifadeleri yer aldı. TBB “Arama-kurtarma ve enkaz kaldırma çalışmalarında havada uçuşan asbest, bölgedeki yurttaşlarımız için ciddi bir sağlık sorunu olabilecek tehlikeleri barındırmaktadır. Enkaz kaldırma çalışmalarında ortaya çıkan kanserojen lif, asbest ve toksik tozlar, ilerleyen yıllarda kanser başta olmak üzere ciddi hastalıklara neden olabilir” açıklamasında bulundu. [caption id="attachment_265702" align="alignright" width="409"] LÖSEV KurucuYönetim Kurulu Başkanı Dr. Üstün Ezer[/caption] LÖSEV Kurucu Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Üstün Ezer, deprem sonrası ortaya çıkan 100 milyon ton molozun Erciyes Dağı büyüklüğünde olduğunu belirtti. Bu moloz nereye dökülecek? Tahlil yapılıp asbest ve diğer kanserojen yükü ölçülecek mi? Asbestin, hava,su ve bulutlar ile yayılarak kanser yaptığı biliyor musunuz? diye soran Ezer, “Kızsanız da uyarmak zorundayız” dedi. “Depremde 100 milyon ton moloz çıkacak. Yüksek kanserojen asbest ve radon gazı içeren inşaat molozları dere yataklarına değil Suriye sınırına dökülerek bekletilmeli, ileride bir set projesi yapılmalıdır” diye konuştu. Ezer, “Elbette ülkemizde Lösemi ve kanser hastalıklarının artmasını isteyen; ilaç firmaları, özel rant hastaneleri, ilaç araştırma/insanları denek yapan tüccarlar… Kansere ‘DUR’ diyeceğiz ve özellikle çocuklarımızı koruyacağız. Bugün bu paylaşıma burun kıvırıp, sessiz kalıp yüzünü dönenlerin, geçmişte deprem tehlikesine aldırmayanlardan farkı yoktur. Deprem nasıl geliyorum dedi ve geldiyse ne yazık ki Lösemi ve kanser de aynı şekilde kapımızı çalacaktır” dedi. LÖSEV’den yapılan açıklamada, asbest maruziyetinin akciğer ve zarı kanseri, gırtlak ve yumurtalık kanseri ile tozun akciğerlerde birikmesi ile akciğer dokusunda hasar gibi ölümcül sonuçlar yaratabilecek hastalıkların nedeni olduğunu belirtildi. Kanser Savaşçıları Derneği ise, Türk Tabipler Birliği ve Halk Sağlığı Uzmanları Derneği’nin aldığı tavsiye kararları ile birlikte bölgeye 20.000 adet FFP2 tipi koruyucu maske gönderdiklerini bildirerek, İhtiyaç Haritası’nın bölgede bulunan depolarına teslim edilen maskelerin, bölgede çalışan gönüllüleri ve bölge halkını asbest ve zehirli gazlardan korumak üzere dağıtıldığını belirtti.
Editör: Ahmet Ertüm