MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli bugünkü grup toplantısında terör örgütü PKK'nin lideri Abdullah Öcalan’a yaptığı çağrının arkasında olduğunu söylemiş ve “İmralı’yla DEM grubu arasında yüz yüze temasın gecikmesizin yapılmasını bekliyoruz, çağrımızı kararlılıkla tekrarlıyoruz” demişti.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Bahçeli’nin bu çağrısı üzerine partisinin grup toplantısında bir açıklama yaptı.
"Eğer samimilerse bu başvurunun önündeki engelleri kaldırırlar"
“Öcalan’ı dinlemiyor, DEM Parti çözümden yana değil’ diyorlar. Böyle bir yalan olabilir mi? 85 milyonun huzurunda sormak istiyoruz; Öcalan ne dedi, istedi? bunu biz bilmiyoruz. O zaman tecridi kaldırın. Bu kirli psikolojik savaştan vazgeçin" diyen Bakırhan, şunları kaydetti;
"Çözümsüzlüğün kaynağı sizsiniz. İmralı için bugün Adalet Bakanlığı’na başvuru yapacağız. Tülay eş başkanımızla birlikte hem Öcalan gerçekten bu süreçle ilgili ne düşünüyor görmek duymak istiyoruz, hem de barış sürecine eş başkanlar olarak katkıda bulunmak istiyoruz. Eğer samimilerse bu başvurunun önündeki engelleri kaldırırlar. Gidip Öcalan’la görüşerek bu ülkenin barışına katkı sağlamak istiyoruz. Hodri meydan.”
"İç cephe birilerini dışlayarak oluşturulamaz"
Konuşmasında iktidara yönelik de eleştirilerde bulunan Bakırhan şöyle konuştu;
"Üçüncü dünya savaşı kapımızı çalarken, bundan korunmak için demokrasiyi büyütmek, halkın iradesini farklılıkları tanımak, Türkiye'de hakkı ve hukuk sağlamaktır. Eğer bunları yapabilirsek çatımız ve altındakiler güvende olur. Ama AKP ne yapıyor, jeoppolitik kurnazlıklarla kendisine rol çalmaya çalışıyor. Bundan dolayı bütün Türkiye halkları kaybetti. Bu, savaş halinden bir şey devşirme halinden kaynaklıdır. Buna son vermeye çalışıyoruz"
Kürt sorununu yok sayarak mı tehditleri bertaraf edeceksiniz? Kürtleri oyun dışında bırakarak mı? Bu soruların cevabını alamıyoruz. Gerçek gündeme gerçek cevaplara bir türlü giremediler. İç cephe birilerini dışlayarak oluşturulamaz. İç cephe dedikleri kayyımdır, barış düşmanlığıdır, demokratik siyasetin tasfiyesidir. Böyle iç cepheyi oluşturamazsınız. Boş havuz gösteriyorlar burada yüzün diyorlar. Boş havuzda yüzülmez diyoruz"