Zehra Tataroğulları/Kilis
Türkiye’de zeytinin en çok üretildiği merkezlerden birisi olan Kilis’te hasat sezonu başladı. Geçmiş yıllarda daha çok Kasım ayında yoğunlaşan zeytin hasadı, son yıllarda Ekim’de yaplıyor. Zeytinin anavatanı olan Doğu Akdeniz’de yer alan Kilis’te, yaklaşık 300 bin dekar alanda, 3 milyon 500 binin üzerinde “Siyah inci” olarak tanımlanan zeytin ağacı var. Kentteki yıllık zeytin üretimi, 9 bini aşıyor. Zeytinden zeytin yağı, salamura zeytinin yanında sabun da hazırlanıyor.
İçeriğindeki yağ oranı, kalitesi ve lezzetiyle dikkat çeken Kilis zeytini, son yıllarda ekonomik değeriyle de ön plana çıkıyor. Sofralık zeytinlerin anavatanı olan Kilis’te yıl boyunca yetiştirilen zeytinin hasadında kadınlar, büyük bir emek verip aile ekonomilerine katkı sağlamaya çalışıyor.
İşte, Kilis’te zeytincilikle geçimini sağlayan emekçi kadınlardan bazılarının anlattıkları…
Hem gelenek hem geçim kaynağı hem de birlikte güçlenme fırsatı
55 yaşındaki Fatma Kara, Kilis merkezinde yaşıyor. 5 çocuk annesi olan Kara, 25 yıldır zeytincilikle uğraştığını belirtip şunları söylüyor:
“Çocukluğumdan beri zeytin hasadına katılıyorum. Zeytin bahçelerinde çalışarak evimin geçimini sağlıyorum. Zeytin hasadı, bizim için hem bir gelenek hem de bir geçim kaynağı. Sabahın erken saatlerinden itibaren yüzlerce kadın birlikte zeytin bahçelerine giriyoruz ve hasada başlıyoruz. Zeytinleri dalından topladıktan sonra, çuvallara doldurarak evlere taşıyor ve satışa hazır hale getiriyoruz. Ayrıca, zeytin hasadı, bizim için bir sosyalleşme fırsatı. Zeytin hasadı sırasında komşularımızla ve akrabalarımızla bir araya geliyoruz, sohbet ediyoruz, eğleniyoruz.”
Elbeyli ilçesinde yaşıyan, iki çocuk annesi, 35 yaşındaki Ayşe Kahraman, 15 yıldır zeytincilik yapıyor. Kahraman, “Zeytin ağaçlarına bakarken, geçmişimizi ve kültürümüzü hatırlıyoruz. Bu ağaçlar, bizim köklerimizi temsil ediyor. Zeytin toplamak, sabır ve emek isteyen bir iş. Ama bu emeğin karşılığını görmek, bize büyük bir gurur veriyor. Zeytin toplamak, bu topraklarda yaşamanın bir parçası olmak demek. Kadınlar olarak topladığımız zeytinlerle birlikte dayanışma içinde oluyoruz. Bu, sadece bir geçim kaynağı değil, aynı zamanda birlikte güçlenme fırsatı” diye özetledi zeytinin kendisi için anlamını.
40 yaşındaki Asiye Arslan, Kilis’in Musabeyli ilçesinde yaşıyor. 20 yıldır zeytincilikle uğraşan 4 çocuk annesi olan Arslan, “Zeytincilik zor bir iş ama biz kadınlar bu işi severek yapıyoruz. Zeytincilik sayesinde ailemizin geçimini sağlıyoruz. Zeytin hasat zamanı geldiğinde, sabahın erken saatlerinde tarlaya çıkıyoruz ve güneşin altında uzun saatler boyunca çalışıyoruz. Zeytinleri toplamak, dalından ayırmak ve toplamak oldukça zor bir iş. Ama biz kadınlar bu işi başarmak için elimizden geleni yapıyoruz” diye anlattı yaşadıklarını.
Zor ve zahmetli bir iş
35 yaşındaki Hatice Öztürk de, Kilis’in Elbeyli ilçesinde yaşıyor. 2 çocuk annesi olan Öztürk, şöyle konuşuyor:
“13 yıldır zeytincilikle uğraşıyorum. Bizim ekmek teknemiz zeytin. Bu işi, ailemize katkı olsun diye yapıyoruz. Zor ve zahmetli bir iş ama maddi yönden mecburuz. Şimdi bir maaşla geçinen yok. Çocuklarımızı okutmak için çalışıyoruz. Zeytin hasadına artık alıştık. Güneşe, yağmura aldırmadan bu işi yapıyoruz.”
Kilis’te yaşıyan, 25 yaşındaki 2 çocuk annesi olan Kardelen Aydemir ise, 5 yıldır zeytincilikle uğraşıyor. Aydemir, “Zeytin toplayarak ev ekonomimize katkı sağlıyoruz. Eşlerimize yardımcı oluyoruz. Evde boş durmaktansa çalışmak iyi oluyor. Vaktimizi de boşa geçirmemiş oluyoruz. Buradaki işimiz bittiğinde ev işlerimizi yapıp çocuklarımızla ilgileniyoruz. Burada kadınlar yaz ve kış çalışır, boş durmayız” diye konuştu.