Bilal Seçkin / Batman
İluh isimli küçük bir köy iken, petrolün bulunmasıyla 1991 yılında il statüsü kazanan Batman, hızla göç alarak kısa sürede 600 bin nüfusa ulaştı. Şehir büyüdükçe kentte yerel medyayı ihtiyacını da doğurdu. Batman, daha il olunmadığı zamanlarda, 1963’te yayın hayatına başlayan Batman Gazetesi 61 yıldır soluksuz bir şekilde Batman’ın bugünkü konumuna gelmesinde önemli etkiye sahip ve kentin sesi olmayı sürdürüyor.
2013 yılından bu yana Batman Gazetesi’nde çalışan Murat Ezgin ile gazeteyi ve yerel medyayı konuştuk.
Batman Gazetesi’nin yazılı arşiviyle kentin neredeyse tüm tarihine tanıklık eden geçmişe sahip olduğunun altını çizen Ezgin, “Batman Gazetesi, bir yerde kentin tarihi konumunda. Gazete, insanların gündemi takip edebilmesi ve sorunların çözülmesi için doğan ihtiyaçtan kurulmuş. O günden bugüne kadar vatandaşların menfaati göz önünde bulundurularak, kamu kurumları ve yetkililer arasında köprü vazifesini üstlenmiştir. Kentin bugünlere gelmesinde büyük katkıları olduğu, vatandaşların mağdur oldukları sorunlarda da temsilci rolünü üstlenmiş ve 61 yıldır elini taşın altına koymaya devam etmiştir” sözleriyle gazetenin konumunu anlattı.
Yeni teknolojinin basılı medyaya büyük darbe vurduğunu, günlük tirajlarının binin altına düştüğünü, Batman’ın nüfusu ve eski tirajları göz önüne alındığında bunun düşük olduğunu belirten Ezgin, “Gazete yayın hayatına başladığında Batman’ın merkez nüfusu 15-20 bin bandındaymış. Bu sayı şu an 500 bine dayanmış durumda. Eskiden tirajlarımız, bugünü katlıyordu. Bir de gazete camekânından okuyan çok büyük bir kitle vardı. Bugün Batman’da 30 yaş üstü neredeyse herkes mutlaka bu gazeteyi camda afişe edilmiş bir şekilde okumuştur. İnternet sitesi tıklanmaları da iyi durumda. Sosyal medya hesaplarıyla desteklediğimiz internet sitesinin günlük trafiği, 6 ila 8 bin arasında değişiyor” diye konuştu.
“Ayakta kalabilmemiz için vatandaşın da bize sahip çıkması gerekiyor”
Yerel basının ayakta kalma koşullarına değinen, ülkedeki ekonomik krizle birlikte durumun iç açıcı olmadığına işaret eden Ezgin, yerelde gazetecilik yapmanın “hakikatten imkânsıza yakın” olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi:
“İnsanlar olumsuz, bir kaza haberinde bile gazetede kendilerini gördükleri vakit çok sert tepkiler verebiliyor. Hemen akabinde bir şekilde size ulaşmaya çalışıyorlar. Siz her ne kadar bunun bir haber olduğunu anlatmaya çalışsanız da maalesef bunu tatmin edici bir cevap olarak görmüyorlar. O yüzden haber içeriğini titizlikle yazmanız ve bir denge tutturmanız gerekiyor. Yerelde gazeteciliğin keyifli yanıysa, bir vatandaşın veya toplumun sorununu kaleme aldığınızı düşünün ve akabinde sorunun çözüme kavuştuğunu da kalem almak nasip oluyorsa, dünyanın en mutlu insanı siz oluyorsunuz.
Biz gazeteciyiz ve insanların sorunlarını çözmek için varız. Her sorun, istek ve talebi halk adına gazetemize taşıyor, bunun için bedel almıyoruz. Ancak burası insanların emek verdiği bir işletme aynı zamanda. Birçok gideri var. Maalesef ayakta durmamızı sağlayacak tek şey gazete abonelikleri ve reklamlar... Son yıllarda ekonomik krizle birlikte bu alanda ciddi sorunlar yaşıyoruz ve ayakta kalma koşulları gün geçtikçe zorlaşıyor. Bir meslektaşımızın bu konuda güzel bir sözü var: ‘Gazetelerin ayakta kalabilmesi için vatandaşın haber alma hakkına sahip çıkması gerekiyor’. Çok doğru ve yerinde bir söz. Bizim vatandaşın sesine ses olabilmemiz ve ayakta kalabilmemiz için vatandaşın da bize sahip çıkması gerekiyor.”
