Güncel

İYİ Parti'nin İstanbul ve Ankara adayları Ocak sonunda açıklanacak

İYİ Parti sözcüsü Kürşad Zorlu, "Ankara ve İstanbul için görüşme trafiğimiz sürüyor. Ocak sonuna kadar açıklamayı umut ediyoruz. Özellikle Ankara için AK Parti adayını da bir görelim" açıklamasında bulundu.

Abone Ol

Haber Merkezi - İYİ Parti Sözcüsü ve Medya İlişkileri Başkanı Kürşad Zorlu yerel seçimlere ilişkin yaptığı değerlendirmede 7 büyükşehir, 12 il ve 100’den fazla ilçede adaylarını açıkladıklarını Ankara ve İstanbul'da ise adayların ocak sonuna netlik kazanacağını söyledi. 

Sözcü yazarı Saygı Öztürk'e konuşan Kürşad Zorlu Ankara adaylarını açıklamak için ilk başta AKP'nin adaylarını görmek istediklerini söyleyerek "Tüm büyükşehirlerimizde vatandaşımızın alternatif tercihler bulmasına ve yeni bir alan açmasına imkan sunacağız. İddialı olduğumuz il ve ilçeler var, hatta büyükşehirler var. Seçim rekabeti sahaya indiğinde bunları daha detaylı görüp konuşacağız. Ancak Türkiye’yi iki kutuplu siyasete toptan götürmek isteyen anlayış hem iktidarda hem de maalesef muhalefette de var. Bu neticeyi üretenler açısından herkes mutlu. Ama ya vatandaş? Geçim derdinde. Nefes alamaz halde. Emekçi hakkını alamıyor, emekli ise evinden dışarı çıkamıyor. Gençlerimiz geleceğinden umutsuz" dedi. İki kutuplu siyaset içinmde üçüncü yol olduklarını söyleyen Zorlu, "‘Hür ve müstakil siyaset’ diyerek ifade ettiğimiz anlayışımız işte bu iki kesimin de aidiyet duyabileceği, Türkiye’nin yeni toplumsal güç merkezi olmaya adaydır. ‘Üçüncü yol’ diyerek ifade edilen de alternatif bir iktidar rotasıdır. Milli kültür ve tarihimizle bezenmiş değerler ekseninde güçlenmiş ve vatandaşa yüzünü dönen bu anlayış, inanıyoruz ki ülke sorunlarını çözmede daha avantajlı hale gelecektir" dedi. 

Zaten anayasanın yüzde 60'ı değişti

Anayasa değişikliğine ilişkin konuşan Zorlu, "Anayasa değişikliği konusu Türk siyasetinde uzun ince bir yol gibi sürüp gidiyor. Aslında 1982 Anayasası 19 kez değişikliğe uğramış ve yüzde 60’ı değişmiş. Hatta en son 2017 referandumuyla parlamenter sistemden vazgeçildi. Yeni anayasa denildiğinde ona tabi olan kanunlar unutuluyor.  Örneğin; Siyasi Partiler Kanunu, Yüksek Öğretim Kanunu v.s… Bunlar 12 Eylül darbesinden hemen sonra çıkarıldı. Ancak Cumhur İttifakı yeterli oyu olmasına rağmen; ‘Bu kanunları değiştirelim’ demiyor!" dedi.

Anayasa değişikliği için şartlarını açıkladı

"Mevcut Anayasa’ya ilişkin bizim de görüşlerimiz var elbette. Değiştirilemeyecek maddeler, 66. madde gibi kırmızı çizgilerimizi de zaten ortaya koymuştuk. Buradan asla bir geri adıma müsaade etmeyiz. Örneğin ‘milletin çeşitliliği’ gibi bir ifade kullandığınızda sormazlar mı ‘bu milletin adı nedir?’ diye… Milletimizin adı ‘Türk Milleti’dir tabii ki. Bu tüm Anayasa’nın ruhuna yansır ve yansımalıdır. Biz yeni Anayasa tartışmalarına bu anlayış ve sorumlulukla bakıyoruz. Bu işler seçim süreçlerine konuşlandırılacak işler değil. Hele ki yürütmenin her şeyin belirleyicisi olduğu böyle bir sistemde yeni Anayasa tartışmaları samimi ve gerçekçi değil.”

Can Atalay davasında Anayasa ve TBMM yok sayıldı

"Elbette bu ülkede bir Anayasa maddesi ülke ihtiyaçlarına uymadığında, yapısal bir yenilenme hasıl olduğunda değiştirilebilir. Fakat yeni anayasa yapmak için öncelikle ülkedeki çoğulculuk, demokrasi, uzlaşı gibi kavramlara bir bakmak lazımdır. Bakın problemin bir başka yanı, yeni bir anayasa yapmaktan daha çok mevcut Anayasa’ya uymakla alakalı bir sürecin ülkenin tüm alt sistemlerini aşağıya çekiyor olmasıdır. Can Atalay konusunda yaşanan süreç, en somut örneklerindendir. Biz burada da şahıslar ötesinde hukukun üstünlüğü ve anayasal devlet açısından bakıyoruz meseleye. Çok açık ki hem Anayasa hem TBMM yok sayılmıştır. Yargıtay o meşum kararını aldığında Yargıtay binası önüne ilk biz gittik. Sembolik olarak Anayasa kitapçığı bıraktım. Çünkü devlet anayasa ile temellerini korur, kanunları ile inşa sürecini gerçekleştirir. Bu uygulama ile anayasal devlet olgusunu sarstıkları gibi kurumlar arası bir kaos da çıkardırlar. Tabii vatandaşı düşünen kim? Bu tartışmalardan kim kaybetti? Yine vatandaş. Eğer bugün ekonomi bu kadar derin bir kriz yaşıyorsa bir sebebi de işte bu hukuksuzluklardır.