Genel

IFRC, Yabancılara Yönelik Sosyal Uyum Yardımı Programı'nı Türk Kızılaya devretti

- Aile ve Sosyal Hizmetler Bakan Yardımcısı Zafer Tarıkdaroğlu: - "Bu program küresel sorunların, insan odaklı politikaların, uluslararası işbirliği ve kaliteli ekip çalışmasıyla birleştiğinde nasıl hafifleyebileceğinin en somut göstergelerinden biridir"

Abone Ol

ANKARA (AA) - Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Dernekleri Federasyonu (IFRC), Yabancılara Yönelik Sosyal Uyum Yardımı (SUY) Programı'nı Türk Kızılay ve Türkiye Cumhuriyeti Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına devretti.

IFRC'nin, insani yardım taahhüdünde önemli bir dönüm noktası olan SUY Programı'nı, AB'nin mali desteğiyle uygulama ortağı olmaya devam edecek Türk Kızılay ve Bakanlığa devretmesi münasebetiyle tören düzenlendi.

Etkinliğe Aile ve Sosyal Hizmetler Bakan Yardımcısı Zafer Tarıkdaroğlu, IFRC Türkiye Temsilcisi Jessie Thomson, IFRC Avrupa Direktörü Birgitte Bischoff Ebbesen, AB Türkiye Delegasyonu Mali İşbirliği Başkanı Odoardo Como, AB İnsani Yardım Operasyonları Güneydoğu Avrupa Birimi Başkanı Juha Auvinen, Türk Kızılay Uluslararası İşler ve Göç Hizmetleri Genel Müdürü Alper Küçük ve çok sayıda davetli katıldı.

Etkinlikte konuşan Thomson, programın Türkiye'deki 1,5 milyondan fazla sığınmacıya aylık nakit yardımı sağladığını ifade ederek "Bugün programı gururla Türkiye Cumhuriyeti Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Türk Kızılayın ehil ellerine teslim ediyoruz. Bu hayati önem taşıyan programın gelecek yıllarda da Türkiye'deki en hassas durumdaki mültecileri desteklemeye devam edeceğini görmekten heyecan duyuyoruz." dedi.

Ebbesen de IFRC olarak Türkiye'nin dünyadaki diğer tüm ülkelerden daha fazla sığınmacıya ev sahipliği yaptığına değinerek "Bu sadece istatistiklerle ilgili değil. Bu, Türkiye'nin mültecilerin güvenliğini, onurunu, korunmasını ve refahını sağlama konusundaki sarsılmaz kararlılığının bir kanıtıdır." ifadelerini kullandı.

AB Türkiye Delegasyonu İş Birliği Başkanı Como ise projenin sığınmacılara sağladığı desteğe değinerek Türk Kızılaya ve Bakanlığa gelecek projelerinde şans diledi.

AB İnsani Yardım Operasyonları Güneydoğu Avrupa Birimi Başkanı Auvinen, "2016'da benzeri görülmemiş bir mülteci kriziyle karşı karşıya kaldık. Sosyal Uyum Yardım Programı aracılığıyla Avrupa Birliği, Türkiye ve uluslararası insani yardım kuruluşlarının milyonlarca mülteciye yardım sağlayacak benzersiz bir insani yardım programı oluşturmak için birlikte çalışabileceğini gösterdik." diye konuştu.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakan Yardımcısı Tarıkdaroğlu ise yeni bir süreci başlatmak için bir araya gelmenin mutluluğunu yaşadığını vurgulayarak "Bu program, küresel sorunların, insan odaklı politikaların, uluslararası işbirliği ve kaliteli ekip çalışmasıyla birleştiğinde nasıl hafifleyebileceğinin en somut göstergelerinden biridir." ifadesini kullandı.

Küçük de Türk Kızılayın, Türkiye'nin mevcut sosyal yardım ağını kapsamlı uluslararası yardım sistemine bağlayan bir köprü görevi görerek önemli bir rol üstlendiğini kaydederek "Merkezi bir konuma sahip olan kurumumuz, ulusal ve uluslararası platformda kaynak, bilgi, uzmanlık alışverişine ve koordinasyonuna aktif katkıda bulunmaktadır." dedi.

- "Yıllar geçtikçe bunun gerçekten de mükemmel bir proje olduğunu gördüm"

Auvinen, Thomson ve Küçük, SUY Programı ve gelecek projelere ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

Auvinen, 2016'dan bu yana bu projenin ana sponsoru olduklarını belirterek "Türkiye'deki mültecilerin yararına olan bu proje için 2,3 milyar avro ayırdık. Bu, çok büyük bir nüfusa etkin, verimli ve etkili bir şekilde nakit yardımı sağlamak için o dönemde geliştirilen yeni bir konseptti. Yıllar geçtikçe bunun gerçekten de mükemmel bir proje olduğunu gördüm." dedi.

Thomson da zamanla çeşitli projelerle Türkiye'deki sığınmacılara destek vermeye devam edeceklerini, Kahramanmaraş merkezli depremlerde başlattıkları bir projenin de 2025'e kadar süreceğini söyledi.

Küçük ise programın Türkiye'de sosyal uyum sağlamış kişilerin, kendi ayakları üzerinde durmasını teşvik amacıyla ilerlediğini, mevcut AB desteğiyle program için iki yıllık bir süreç öngördüklerini ve desteğin devamı halinde daha uzun yıllar projenin süreceğini kaydetti.