AĞRI (AA) - Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi'nde (AİÇÜ) İyilik Derneği Ağrı Temsilciliği ve İyilik Öncüleri Öğrenci Kulübü tarafından, "Aksa Tufanı Perspektifinde Direniş Mücadelesi ve Biz" konferansı düzenlendi.
AİÇÜ yerleşkesindeki Kültür ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen konferans Kur'an-i Kerim tilaveti ve şiirlerin okunmasıyla başladı.
Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi (ASBÜ) İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Halid Üveysi, İsrail'in Gazze'de çocuk, kadın demeden katliamlar yaptığını, sonraki süreçte İslam ümmetinin sessizliğinden cesaret alarak 800 cami ve kiliseyi yıktığını söyledi.
Üveysi, İslam ümmetinin Gazze sınavından başarıyla çıkamadığını ve 406 gündür yaşanan soykırımın canlı yayınlarla izlendiğini ifade ederek, şunları kaydetti:
"İsrail, bu cesareti sadece Batı'dan almıyor, bu ümmetin acizliğinden alıyor. (Aksa Tufanı'nın). 10. gününde İsrail bir hastaneyi vurdu ve 493 kişi şehit oldu. Sonra İsrail baktı bir şey olmadı. Sonra okulları, camileri vurdular. Allah'ın kelamı olan Kur'anları ayakkabılarının altına koydular, bu ümmet bir şey yapmadı. 'O zaman devam edebiliriz' dediler. Camilerden sonra Gazze'de kiliseleri vurdular. Hristiyan dünyası bir şey demedi. Sonra Gazze'de bütün üniversiteler yıkıldı, tek bir üniversite kalmadı. Hastanelerin hepsi vuruldu. 800 cami yıkılmış. Çocuk, kadın demeden oradaki insanlar öldürüldü."
Dünya çapında Filistin'e yönelik vatandaşların desteklerinin önemli olduğunu dile getiren Üveysi, "İngiltere'nin, Almanya'nın, Fransa'nın, Amerikan sokaklarında gayrimüslim kafir dediğimiz vicdan sahipleri sokakları boş bırakmadılar. O insanlar 'biz sesiz kalarak bu soykırıma asla ortak olmayacağız' dediler. Gayrimüslimle sahip çıkıyorlar, bu mesela onlar için insani bir mesele ama bizim için insani ve imani bir meseledir. Beytülmakdis için bir şey yapmasak imanımız tam değildir. İmanımızı sorgulamamız gerekiyor. İmanımızda bir sıkıntı var demektir." ifadelerini kullandı.
Üveysi, Gazze'de yaşanan dramlara değinen, akrabalarından 27 kişinin şehit olduğunu dile getirerek, şöyle konuştu:
"Benim kuzen Konya'da doktorasını yapıp bitirdikten sonra Gazze'ye döndü. İslam Üniversitesi'nde göreve başlayacaktı. Üniversite, diplomanın aslını istediği için kuzenim çocuklarını Gazze'de bırakıp eşiyle beraber Türkiye'ye geldi. 10 Ekim 2023 günü Gazze'ye dönecektiler. 7 Ekim 'de Aksa Tufanı başlayınca 4 çocuk Gazze'de anne babaları ise dışarıda (Türkiye). Kuzenim 4 ay boyunca uyumadı çünkü her an çocukların şehadet haberi gelecek diye bekliyordu. Bir anne için zor mu kolay mı? 'Keşke ben orada olsaydım beraber şehit olalım' diyordu. Her bir çocuğunu farklı akrabalarına bıraktı. Bir anne için böyle bir tercih yapmak kolay mı? Biliyor musunuz bu ne demek? Biri ölürse bari bende biri kalsın diye yaptı bunu."
AİÇÜ İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Salih Geçit ile İyilik Öncüleri Öğrenci Kulübü Danışmanı Zeynep Kızgın'ın da konuşma yaptığı programa, İyilik Derneği Ağrı Temsilcisi Hülya Polat ve öğrenciler katıldı.