Terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan’ın mesajlarını değerlendiren DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, İmralı ziyaretine ilişkin açıklamalarda bulundu. Hatimoğulları, "Tarihi bir fırsatın eşiğindeyiz, geleceği hep birlikte aydınlatabiliriz" derken, Bakırhan da "Bu süreçte başta tüm siyasi çevreler olmak üzere Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) büyük sorumluluk düştüğü açıktır" ifadelerini kullandı.
DEM Partili TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder ve Van Milletvekili Pervin Buldan, Abdullah Öcalan ile görüşmek üzere İmralı’ya gitmişti. Yapılan yazılı açıklamada, Öcalan’ın Kürt sorununa kalıcı çözüm bulmaya yönelik değerlendirmelerinin hayati önem taşıdığı vurgulandı. Açıklamada, Öcalan’ın "Türk-Kürt kardeşliğini yeniden güçlendirmek tarihi bir sorumluluktur ve tüm halklar için kader belirleyici bir öneme sahiptir. Sayın Bahçeli ve Sayın Erdoğan’ın güç verdiği yeni paradigmaya pozitif anlamda katkı sunacak kararlılığa sahibim. Gereken adımı atmaya hazırım" şeklindeki mesajı da paylaşıldı.
"Tarihi bir fırsatın eşiğindeyiz"
Hatimoğulları sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, "Sayın Abdullah Öcalan’ın İmralı’dan yaptığı değerlendirmeler, Türkiye’nin ve bölgenin kaderini değiştirebilecek tarihi bir çağrıdır. Türk-Kürt ittifakını güçlendirmek ve demokratik bir barış sürecini başlatmak artık ertelenemez bir sorumluluk haline gelmiştir. Çözüm için tüm siyasi çevrelerin yapıcı ve cesur adımlar atması gerekiyor. Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), bu sürecin en önemli zeminidir. Barışa, demokrasiye ve kardeşliğe giden yol; birlikte atılacak cesur adımlardan geçiyor. DEM Parti olarak, bu tarihi fırsatı değerlendirmek için sorumluluklarımızı yerine getireceğiz ve çözüm önerilerimizi büyüteceğiz" dedi.
"Türkiye ve bölge için demokratik dönüşümün arifesindeyiz"
Tuncer Bakırhan ise şunları kaydetti; "Sayın Abdullah Öcalan'ın çözüm ve barış odaklı mesajları, Türk-Kürt ilişkilerini demokratik bir zemine çekmek ve Türkiye’de onurlu barışı tesis etmek için tarihi bir fırsat sunuyor. Bu süreçte Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne büyük sorumluluk düşmektedir. Gazze ve Suriye’deki gelişmeler, ertelemeye tahammülü olmayan bir çözüm ihtiyacını gösteriyor. Barış, demokrasi ve kardeşlik çağrısına hep birlikte yanıt verelim. Türkiye ve bölge için demokratik dönüşümün arifesindeyiz. Şimdi onurlu barış için cesaret ve feraset zamanı…"