Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, etnik ve mezhepsel ayrışma yaratılarak ülkenin kaosa sürüklenmek istendiğini ileri sürerek, "Amaç, laiklik düşmanlığı yaratarak toplumu muhafazakar ve etnik ayrışmalara sürüklemek, kaos ve kriz ortamından beslenmektir. Eğer kötülüğün değil iyiliğin, düşmanlığın değil dostluğun, faşizmin değil demokrasinin gelişmesini istiyorsak; bu topraklarda yüreği insanlıktan, dostluktan ve kardeşlikten yana atan herkesi nefret tohumları ekenlere karşı dayanışmaya ve birlikte mücadeleye davet ediyorum" dedi.
CHP Bursa Milletvekili Sarıbal, "Siyasal Alevicilik" adı altında yürütülen nefret söylemlerine karşı dayanışma ve birlikte mücadele çağrısı yaptı. Milletvekili Sarıbal yaptığı yazılı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
"’Siyasal Alevicilik’ adı altında yürütülen nefret söylemlerine bir kesimin alkış tuttuğunu görüyoruz. Ancak bu, ülkemizin barış ve kardeşlik kültürüne vurulmuş ağır bir darbedir. Emperyalizm ve onun içerideki taşeronları, ülkemizi etnik ve mezhepsel çatışmalara sürüklemek istemektedir. Aleviler, ülke tarihimizde ve kendi inanç tarihinde birçok acı olay yaşamıştır. Kerbela’dan Koçgiri’ye, Dersim’den Maraş’a, Çorum’dan Sivas’a, yaraları hala tazedir.
Bugün ortaya atılan etnik ve mezhepsel ayrışmalar, maksatlı ve tehlikeli provokasyonlardır. Ülkemizde, Ortadoğu’da ve dünyada din ve mezhep üzerinden Alevi toplumuna saldırmak, yaralarını deşmek, incitmek, tehdit etmek ve korkutmak; dayanışma, kardeşlik ve birlikte yaşama kültürüne doğrudan bir operasyondur. Acılarını hala yaşayan bir topluma saldırmak kimseye fayda sağlamaz. Alevilik; demokrasi, özgürlük, birlikte yaşama ve hümanizmayı temel alır.
"Aleviler, ayrışmayı değil, dayanışmayı; düşmanlığı değil, dostluğu büyütmeyi ilke edinmiştir"
Aleviler, tarih boyunca tüm inançlara, ırklara ve kültürlere eşit nazarla bakmıştır. Ayrışmayı değil, dayanışmayı; düşmanlığı değil, dostluğu büyütmeyi ilke edinmiştir. Organize kötülüğe karşı iyiliği, zulme karşı hoşgörüyü, faşizme karşı demokrasiyi savunmuştur. Haksızlığa karşı hakikatin yanında durmanın bedelini bin 500 yıldır ödemiştir ve ödemeye devam etmektedir. Bundan rahatsız olan, demokrasi ve kardeşlik düşmanları her zaman vardı ve ne yazık ki olmaya devam edecektir. Çünkü bu topraklarda, birlikte yaşama kültürüne düşman, kötülükten beslenen bir zümrenin olduğunu hepimiz bilmekteyiz. Bugün yeni bir oyun sahnelenmek isteniyor. Etnik ve mezhepsel ayrışma yaratılarak ülke kaosa sürüklenmek isteniyor.Hepimiz bu tehlikeyi görerek, insanlığa, barışa, kardeşliğe ve birlikte yaşama kültürüne saldıranlara karşı dayanışma içinde olmalıyız. Nefret kampanyası yürütenler, insanlık ve demokrasi düşmanıdır.
"Amaç, laiklik düşmanlığı yaratarak toplumu muhafazakar ve etnik ayrışmalara sürüklemek"
Amaç, laiklik düşmanlığı yaratarak toplumu muhafazakar ve etnik ayrışmalara sürüklemek, kaos ve kriz ortamından beslenmektir. Ancak bilinmelidir ki faşizm ve gericilik, salgın bir hastalık gibidir ve sonunda kendi kendini yok eder. Aleviler, bu toprakların hoşgörüsü, sevgisi, adaleti ve vicdanıdır. Bu ülkede kimsenin mezhebi, kimliği üzerinden nefret suçuna maruz kalmasına izin vermeyeceğiz. Eğer kötülüğün değil iyiliğin, düşmanlığın değil dostluğun, faşizmin değil demokrasinin gelişmesini istiyorsak; bu topraklarda yüreği insanlıktan, dostluktan ve kardeşlikten yana atan herkesi nefret tohumları ekenlere karşı dayanışmaya ve birlikte mücadeleye davet ediyorum."