Soğuk algınlığına çözüm: Zencefil ve Tarçınlı Bitki Çayı Soğuk algınlığına çözüm: Zencefil ve Tarçınlı Bitki Çayı

Türkiye genelindeki hastanelerde muayene randevusu alınamıyor. Bu konuda yaşadıkları sıkıntıları anlatan vatandaşlar, tetkikler için aylar hatta bir yıl sonrasına randevu verildiğini iddia ediyorlar. Vatandaş, sıkıntıların temelinde yeterli ve donanımlı sağlık çalışanının bulunmamasıyla gerekli sağlık teçhizatlarının azlığı ya da olmamasının yattığına inanıyor

Azat Özkahraman Başta büyük şehirler olmak üzere Türkiye’nin dört bir yanındaki devlet hastanelerinde yaşanan yoğunluk nedeniyle, Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS) ve Alo 182 üzerinden randevu almakta zorluk yaşanıyor. Randevu bulup hastaneye giden vatandaşlar, özellikle MR ve benzeri tetkikler için aylar hatta yıllar sonrasına gün verildiğini dile getirip özele gitmek durumunda kaldıklarını, bunun da kendilerini maddi olarak zora soktuğunu belirttiler. Sağlığa erişim noktasında sıkıntı yaşayan vatandaşlar, hastanelerdeki bu durumun bir an önce düzeltilmesi gerektiğinin altını çizdiler. [caption id="attachment_310078" align="alignright" width="309"] Abdulvehap Özkahraman[/caption] Temmuz 2024’e randevu Sağlık sorunları nedeniyle İzmir’e göç eden Abdulvehap Özkahraman, İzmir’de de umduğunu bulamadığını ve özellikle MR çekiminde sıkıntı yaşandığını bildirdi. Malign melanom (cilt kanseri) hastası olan Özkahraman, yaşadığı sıkıntılı süreci şöyle anlattı: “Yaklaşık bir buçuk yıl önce bana bu teşhis konuldu. Muş’taki doktorlar daha iyi bir hastaneye gitmem gerektiğini söyleyince ben de İzmir’e geldim. Burada Ege Üniversitesi Araştırma Hastanesi’nde randevu alıp gittik ama acil olmam gereken ameliyatı, yoğunluk nedeniyle 3 ay sonra olabildim. Burada başarılı bir ameliyat geçirdim ama sonrasında onkoloji bölümüne randevu alıp kemoterapi görmem gerekiyordu ki bu da oldukça acildi. Benim onkolojiye randevu bulup tedavimin başlaması yaklaşık 2 ay sürdü, tedavi başladıktan bir süre sonra Muş’a geri döndüm. Kemoterapi orada devam etti, 3-4 ay kadar. Ardından pet filmi istediler. Muş’ta olmadığı için Diyarbakır’a gidip çekmek zorunda kaldım. İlçeden Muş merkeze gidip gelmek sorunlu oldu, bayağı sıkıntılar yaşadım. Doktorların tavsiyesi ile tekrar İzmir’e geldim. Tekrar aynı sıkıntılarla boğuşmaya başladım. Hastalığım nedeniyle sürekli pet filmi ve MR çektirmem gerekiyor. Pet filmine ücretli olarak 2 ay içinde randevu bulabiliyoruz, ücretli olmasa aylar sonrasına ancak buluruz. MR randevuları, daha da sıkıntılı. 2 gün önce, hastanede randevu almamız gerekiyordu. ‘Temmuz 2024’e sıra verebiliriz’ dediler. Ben, 72 yaşında acil bir hastayım, o tarihe kadar nasıl bekleyeyim? Aynı hastanede, MR’ı ücretli çektirmek istediğiniz zaman 10 gün içinde gün bulabiliyorsunuz. Mecburen gidip özelde çektirmek zorunda kaldık. Bir filme, 2 bin 100 lira ücret ödedik. İnşallah bu konudaki sıkıntılar bir an önce çözülür.” [caption id="attachment_310080" align="alignright" width="284"] Derya Yüce[/caption] En büyük eksiklik; hastane, malzeme ve uzman yetersizliği Safra taşı nedeniyle ciddi sağlık sorunu yaşayan Derya Yüce, 3 gün boyunca hastane hastane gezmiş. Yüce, sağlığına ulaşma süreci ve yaşadığı zorluklara ilişkin şunları söyledi: “Üç yıl önce Bozyaka Hastanesi’nde tüp mide operasyonu geçirdim, o da zorlu bir bekleyişti. Bir buçuk sene, tüm işlemlerim yapılmasına rağmen sıra beklemiştim. Ardından, hakkımı aramak için bazı mercilere başvurdum ve ameliyatımı olabildim. Hızlı kilo verme ve kısıtlı beslenme sonuçlu safra kesesi taşı problemi yaşamaya başladım. Önce ilaç tedavisi gördüm fakat safra taşım, kanala düşünce, 3 gün ambulansla hastane hastane gezdim. Öncelikle acillerin bu konuda çok yetersiz olduğunu söylemeliyim. Kan, idrar tahlili ile bazı teşhisler konulamıyor… Buradan sonuç alamayınca hafta içi kaldırıldığım hastanede ultrason çekimi sonucu anlaşıldı safra taşının kanala düştüğü ve pankreas da iltihaplanma yaptığı. 5 gün hastanede yattım. Zorlu bir süreçti benim için. Acil ameliyat olmam gerekiyordu fakat o kadar çok sıra vardı ki bana ameliyat günü bile veremediler. Sadece sıraya koyup, ‘1-2 aya ancak sıra gelir’ demelerine rağmen, takribi 6 sonra ancak arandım ve ameliyatımı oldum. Bu süreçte yeni bir atak yaşamam ve daha sıkıntılı süreçlere girme riskim vardı. Özel hastanelerde her istediğinizi elde edebiliyorsunuz ama çok pahalı, herkes gidemiyor. Bu sıkıntıların bir an önce giderilmesi en büyük temennimiz. Bence bu sıkıntıların temelinde yatan en büyük sebep, nüfusu kalabalık şehirlerde hastane, malzeme ve uzman yetersizliği. Şehir hastaneleri ile buna çözüm getirilmeye çalışılırken, doktorların da hakkıyla korunması, kıymetlerinin bilinmesi gerekir. Aciller, kritik durumlarda teşhis koyma yetkinliği ve donanıma sahip olmalı.” “Sorunlar sistemli bir sağlık politikasıyla ancak düzeltilebilir” Batman’da yaşayan ve yaklaşık 8 ay önce karaciğer donörü olduğunu belirten Metin Taş, düzenli gitmesi gereken kontrollere, randevu sıkıntısı nedeniyle gidemiyor. Özellikle MR çekimlerinin çok zorlu olduğuna işaret eden Taş, yaşanılan sıkıntıları aktarıp şu çözüm önerilerini getirdi: “Karaciğer nakli ameliyatı geçirdim. Bu süreçten sonra sürekli kontrollere gitmem gerekiyor ama maalesef randevu almakta sıkıntı çekiyorum. Örneğin MR için aylar sonraya ancak randevu bulabiliyorum. Bunun yanı sıra, boş randevular gece yarısına denk geliyor. Gece yarısı da gidip gelmek zor oluyor. Bu sıkıntıların temelinde yeterli ve donanımlı sağlık çalışanının bulunmaması ve gerekli sağlık teçhizatlarının azlığı ya da olmaması yatıyor bence. Bu sorunlar sistemli bir sağlık politikasıyla ancak düzeltilebilir. Örneğin doktorlar ve sağlık çalışanlarının, iş saati, hakkaniyetli ücret gibi düzenlemelere gidilerek yaşam kaliteleri artırılabilir. Yurtdışına giden doktorlar, yurt içinde önemli bir boşluk oluşturuyor. Tabi bu da burada daha az doktorun, daha çok hastayla kısıtlı bir sürede ilgilenmesi anlamına geliyor. Çoğu zaman hasta sayısı o kadar artıyor ki, bir bölüme açılan randevu saniyeler içinde tükenebiliyor. Yurtdışına giden doktorlar kalmış olsaydı bir nebze de olsa bu sıkıntılar hafifleyebilirdi.”

Editör: Ahmet Ertüm