Haber Merkezi - Gazeteciler Cemiyeti akademik ve mesleki anlamda Türkiye’de gazeteciliğin geliştirilmesi anlamında çalışmalarına devam ediyor. Bu kapsamda Gazeteciler Cemiyeti’nin Birleşik Krallık Büyükelçiliği desteğiyle yürüttüğü ‘Türkiye’de Gazeteciliğin Güçlendirilmesi’ projesinin üçüncü atölyesi haber yazımı ve içerik doğrulama odaklı gerçekleşti. Şehir dışından ve Ankara’dan gazeteci, akademisyen ve öğrencilerin katıldığı atölye çevrimiçinden de katılımcılarını ağırladı.
Yurdagül Şimşek, haber sürecinde dikkat edilmesi gerekenleri anlattı.
Gazeteciliğe 1987 yılında Tercüman gazetesinde başlayan Şimşek; Akşam, Evrensel, Son Havadis, Radikal ve Rusya’nın Sesi Haber Ajansı’nda çalıştı. Eğitim, sağlık, başbakanlık, siyasi partiler ve parlamento muhabirliği yapan Şimşek mesleğin farklı uzmanlık alanlarında ve pozisyonlardaki tecrübelerini katılımcılara anlattı. Haber yazımında idealin her gazetecinin kendine has bir üslubu olması gerektiğini söyleyen Şimşek, “Günümüzde kurumlar farklı olsa da tek tip bir üslup görüyoruz. Bu da mesleğin gelişimine zarar veriyor. Aynı zamanda gazetecilik halkla ilişkiler faaliyetine dönüşüyor, siyasilerin kaleme aldığı basın bülteni internet haber sitelerinde ve gazetelerde kendine yer buluyor” dedi.
“Artık gazeteler değil gazeteciler takip ediliyor”
Gazetecilerin bu tür basın bültenlerini direkt olarak sayfalarda yer vermesinin sorgulama ve teyit sürecine zarar verdiğini belirten Şimşek, günümüzde okuyucuların güvenilir kaynak olarak kurumlar yerine doğrudan gazetecileri takip ettiğini ekledi: “Geçmişte gazete okuyucusu genel olarak bir gazeteyi takip eder ve o gazetede yayınlanan her haberi doğru kabul ederdi. Günümüzde ise okuyucular doğrudan bir yazarı, bir muhabiri takip ediyor, ‘O gazeteci yazarsa doğrudur’ diyor. Bu açıdan gazetecilerin doğru haber yapması büyük önem taşıyor. Aynı zamanda gazeteci haberdeki imzasının ağırlığını kabul etmeli.”
Atölye, Türkiye'nin dört bir yanından geniş bir katılımla gerçekleşti.
Gazeteciler kaynaklarıyla nasıl ilişki kurmalı?
Gazeteciler için haber kaynağı ile olan iletişimlerinin önemine değinen Şimşek, parlamento muhabirlerinin siyasilerle olan ilişkileri üzerinden örnek verdi: “Zamanla muhabir görevlendirildiği partinin siyasetçileri ile ‘abi’ veya ‘abla’ ilişkisine girebiliyor. Gazeteciliğe zarar veren bu durum içinde gazeteci ‘sıcak ama seviyeli’ ilişkiler kurmalı. Özellikle siyaset haberciliğinde kulis bilgileri büyük önem taşıyor. Kulis bilgileri ise bazen siyasilerin gazeteciler üzerinden propaganda yapma işlevi görebiliyor. Gazeteciler işte bu noktada çok dikkatli olmalı.”
“Gazeteci tek bir konuda taraf olmalı”
Haber aracılığı ile anlatılanların düzgün bir şekilde aktarılması gerektiğini de vurgulayan Şimşek, “Gazetecilerin haber dilinde özellikle kişi ve partiler yönünden tarafsız olması gerekiyor. Gazetecinin taraf olması gereken tek konu; insan hakları, bilgi ve haber alma özgürlüğü olmalı. Eskiden gazeteciler partilerin soru önergelerini görmeden haberleştirmezlerdi. Fakat günümüzde her milletvekilinin ofisi adeta bir haber merkezi gibi çalışıyor. Milletvekilinin çalışmaları direkt olarak gazetelere iletiliyor ve gazeteciler de bu metinleri direkt yayınlıyor. Bu süreçte unutulmamalı ki gazeteciler siyasilerin propagandasına alet olabilir. Bu yönüyle gazeteciliği kişi, kurum ve partilerin halkla ilişkiler faaliyetinden ayrı tutmak gerekiyor” dedi.
Oturumda katılımcılar, Şimşek’e yerel basından mesleki örgütlenmeye kadar sorular sordu. Oturum katılımcıların kendi pencerelerinden gazeteciliğe ilişkin sorunları dile getirmesiyle sona erdi.
Günümüz haberciliğinde teyidin önemi konuşuldu
Atölyenin ikinci oturumu ise teyit.org’dan Teytçi Ezgi Toprak’ın eğitmenliğinde gerçekleşti. Gazetecilik geçmişi de bulunan Toprak, teyitçiliğin de aslında bir gazetecilik faaliyeti olduğunu, haber üretim sürecinde gazetecilerin her alanda aldıkları bilgileri doğrulamalarının önemini belirtti. 2016’da kurulan Teyit.org’un kuruluş amacını ve işleyişini anlatan Toprak günümüzün habercilik koşulları içinde hızın öne çıkması ile bilgi ve fotoğrafların doğrulanmadığını söyledi. Toprak, “Haber okuma alışkanlıklarının değişmesi gazetecileri de haberlerini daha kısa metinlerle daha kısa yazmaları zorunluluğunu doğurdu. Ve çoğu zaman sosyal medya üzerinden içerik üretenler gazetecilik kisvesi altında teyit edilmemiş bilgileri etkileşim almak amacıyla paylaşıyor. Bu da gazeteciliği ve gerçek haber ortamını olumsuz etkiliyor” dedi. Katılımcıların da karşılıklı etkileşimiyle gerçekleşen atölye boyunca Toprak, günümüzde internetin bilgi edinme özgürlüğünü sağladığı kadar yanlış bilginin yayılmasının da hızına etkisi olduğunu söyledi.
Ezgi Toprak, katılımcıların doğrulama becerilerini geliştirecek bir oturum gerçekleştirdi.
Sosyal medyada dikkat edilmesi gerekenler neler?
Özellikle TikTok’taki içeriklerin X’te (Twitter) yayınlanmasının yanlış içeriğin hızla yayılmasında önemli bir etken olduğunu söyleyen Toprak, medya okuryazarlığının günümüzde bir gereklilik olduğunun altını çizdi. Yanlış içerikte yer alan bilgi düzensizliğinin fazla olduğunu belirten Toprak, yanlış bilginin nasıl ortaya ilişkin şunları söyledi: “Belli bir siyasi tarafça yapılan propaganda, yanıltıcı haber başlıkları, yapay zeka kullanımının artmasıyla ortaya çıkan gerçek olmayacak kadar ilginç görseller, toplumsal kutuplaşmadan beslenen içerikler, sohbet uygulamalarında ‘çok kez iletilmiş’ mesajlar, etkileşime muhtaç ilginç bilgiler teyit edilmeye muhtaç içerikleri oluşturuyor.”
Gazeteciler Cemiyeti koordinasyonunda Birleşik Krallık Büyükelçiliği desteği ile sürdürülen "Türkiye'de Gazeteciliğin Güçlendirilmesi" projesi kapsamındaki eğitim videoları egitim.gc-tr.org adresinden üye olunarak ücretsiz olarak erişilebilir.