Ekonomi

Girdi fiyatlarındaki artış çiftçinin cebini yakıyor

Toprak Mahsulleri Ofisi'nin geçtiğimiz günlerde açıkladığı hububat alım fiyatları üreticiyi tatmin etmedi. Girdi desteklerinin de yetersiz olduğunu vurgulayan Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Baki Remzi Suiçmez, buğday ithalatına yönelik yasağı "geç kalınmış bir karar olarak" değerlendirdi.

Abone Ol

Erva Gün

Buğday hasadının başlamasıyla birlikte üreticinin beklediği alım fiyatları Toprak Mahsulleri Ofisi(TMO) tarafından geçtiğimiz günlerde açıklandı. Ekmeklik buğday için ton başına 9 bin 250 lira ve makarnalık buğday için 10 bin lira fiyat veren TMO, arpa fiyatını ton başına 7 bin 250 TL olarak belirledi. Hububatta destekleme primi ise buğday için ton başına bin 750 TL ve arpa için 750 TL olarak duyuruldu. Böylece, destekleme primi sonrası fiyatlar ekmeklik buğdayda 11 bin lira, makarnalık buğdayda 11 bin 750 lira ve arpada 8 bin liraya kadar çıkabilecek.

Türkiye İstatistik Kurumu'nın (TÜİK) 2023 yılı “Bitkisel Üretim İstatistikleri”ne göre, tahıl ürünleri üretim miktarları 2023 yılında bir önceki yıla göre yüzde 9,1 oranında artarak yaklaşık 42,2 milyon ton ürün elde edildi. TÜİK’te yer alan bir başka veri ise tahıl ürünlerinde 2022-2023 piyasa döneminde yurt içi üretimin yurt içi talebi karşılama derecesi yani yeterlilik derecesi %92,3 olarak gerçekleşti.

Yine TÜİK’in “Bitkisel Üretim 1.Tahmini” 2024 raporuna göre, tahıl ürünlerinin üretim miktarlarında bu yıl bir önceki yıla göre yüzde 5,4 oranında azalma ile yaklaşık 39,9 milyon ton olacağı tahmin edildi. Tarımsal üretime verilen desteklerin yetersizliği, artan enflasyon ve yurt dışından yapılan buğday ithalatı piyasadaki fiyatları etkileyerek üreticiyi topraktan ayırmaya zorluyor. 

“TMO’nun ne kadar stoğu var belli değil”

Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Baki Remzi Suiçmez, buğday üretiminin her geçen yıl düştüğünü hatırlatarak, “Ülkemizde 1980’li yıllarda yaklaşık 43 milyon nüfusumuz varken üretim 17,5 ton civarındaydı. Şu an da sadece 85 milyon nüfus üzerinden konuşacak olursak 2024 yılı üretim beklentisi 20-21.000 ton civarında” dedi.

Yurt içi tahıl üretiminde yeterliliğin azaldığını vurgulayan Suiçmez, bu arz açığını kapatmak için yurt dışından buğday ithal edildiğini belirtti. Geçtiğimiz yıl üretimin 22 milyon ton olduğunu söyleyen Suiçmez, “Toprak Mahsulleri Ofisi de son yılların en çok ürün alımını yaptı. Aynı zamanda da 12 milyon tona yakın yurt dışından buğday alındı ve şu anda anlaşmalı, lisanslı depoların hepsi dolu. Toprak altında üreticiden aldığı ürünler de var. TMO’nun şu an ne kadar stoğu var belirsiz” ifadelerini kullandı.

“Üreticiyi korumadılar”

Suiçmez, TMO’nun bu yıl üreticiyi koruma görevini yerine getirmediğini söyleyerek, “TMO şöyle bir yola gitti; ‘Yeterince ürün alamayacağım, alsam bile ödemesini 45 gün sonra yapabileceğim dolayısıyla enflasyon karşısında fiyatlar eriyecek’. Bu durumda çiftçinin özellikle küçük üreticinin tek seçeneği var bu da tüccara veya özel sektöre satmak” şeklinde konuştu.

Serbest piyasada alım fiyatının 9-10 bin lira civarında olduğunu dile getiren Suiçmez, “Piyasadaki bu fiyat TMO’nun açıklamasıyla çok daha düşecek. Zaten çok zor koşullarda üretim yapılırken bu fiyatlar karşısında bir şey yapamayacak hale gelinecek” dedi.

Buğday ithalatı yasaklandı

Tarım ve Orman Bakanlığı, yerli üreticileri korumak için buğday ithalatının 21 Haziran ile 15 Ekim arasında durdurulduğunu açıkladı. Açıklamada hasat döneminde artan arzın fiyatta yarattığı düşüşleri önlemek ve ihracatın yurt içi üretimden karşılanması için bazı dış ticaret tedbirlerinin alındığı da belirtildi.

İthalat yasağını değerlendiren Suiçmez, “Yurtdışından geçen sene 12 tona yakın buğday aldık. Bunu da 21 Haziran-15 Ekim arasında yasakladılar. İthalatı yasakladık deniliyor. Peki bugüne kadar neden yasaklamadınız? 15 Ekim’den sonra ithalatı yeniden serbest mi bırakacaksınız?” dedi.  

Girdi fiyatlardaki artış üreticinin cebini yakıyor

TÜİK’in 2024 yılı tahmin beklentileri, tahıl ürünlerinin üretim miktarlarında bir önceki yıla göre yüzde 5,4 oranında azalacağı yönünde. Suiçmez, üretimdeki düşüş ile beraber mazot, gübre ve ilacın girdi fiyatlarındaki artışın yüzde 49.9 olduğunu söyledi. Gübre desteğinin hiç arttırılmadığını, mazot desteğinin yüzde 37 arttırıldığını onun da ödemesinin bir yıl sonra yapılacağını hatırlatan Suiçmez, “Girdi desteğini yeterince vermiyorsan, alım fiyatını hem enflasyonun hem de fiyat endeksinin altında açıklıyorsan, maliyet hesapları bu kadar artmışken üretici ne yapsın? Gelecek yıllarda daha az üretim gündeme gelecek. Bu da kendimize yeterliliğimizi azaltacak” diye konuştu.