Tutar Yapısı Sitesi davası | Cüneyt Akkaya'ya tutuklama kararı Tutar Yapısı Sitesi davası | Cüneyt Akkaya'ya tutuklama kararı
Gıda alışverişi günlük yaşamın vazgeçilmez bir parçası. Ancak sağlıklı ve güvenli bir yaşam sürdürebilmek için gıda alışverişi yaparken bazı önemli noktalara dikkat etmek gerekiyor. Uzmanlar, bilinçli tüketici olmak için doğru ürünleri seçmenin önemini vurguluyor. Peki bilinçli alışveriş nasıl olmalı? [caption id="attachment_377873" align="aligncenter" width="1280"]Gıda Mühendisi Sinem Bahçekapılı Gıda Mühendisi Sinem Bahçekapılı[/caption] CEMRE POLAT- Gıda alışverişi, günlük hayatın vazgeçilemez bir parçası olduğundan her insanın alışveriş yaparken bilmesi gereken bazı kurallar bulunuyor. Bilinçli bir tüketici olmak için gıda alışverişinde belli noktalara dikkat edilmesi gerekiyor. Sağlıklı ve güvenli bir yaşam sürdürebilmek için uzmanlar, bilinçli tüketici olmanın ve doğru ürünleri seçmenin önemini vurguluyor. Türkiye genelinde tüketim amaçlı yapılan harcamalar içinde en yüksek pay yüzde 22,8 ile gıda ve içecekte. Etiket okuma alışkanlığı, doğru ürünü seçme konusunda önem arz ediyor. Herhangi bir ürünü satın almadan önce etiketini okumak, kaliteli ürünü seçmeye, israfı azaltmaya ve böylelikle bütçeye katkıda bulunmaya yardımcı oluyor. Ayrıca etiket okuma alışkanlığı ile sağlıklı beslenmek için uygun ürünler seçilebiliyor ve alerjik reaksiyon riski azaltılabiliyor. Sağlıklı bir yaşam sürdürebilmek için gıda alışverişlerinde bilinçli tüketici olmanın büyük önem taşıdığını unutmamak gerekiyor. Alışveriş sırasında bazı alışkanlıkları değiştirerek sağlıklı ve çevre dostu bir yaşam için katkıda bulunulabilir. Peki bilinçli alışveriş nasıl yapılır? Etiketleri dikkatle okumak Gıda alışverişine başlarken, ürünlerin etiketlerini dikkatlice okumak büyük bir önem taşıyor. İçerik bilgileri, son kullanma tarihi ve saklama koşulları hakkında kritik bilgileri barındıran etiketleri okumadan hiçbir ürünü almamak gerekiyor. Gıda ambalajlarındaki bilgileri anlamak, sağlıklı bir seçim yapmak için önemli. Ayrıca katkı maddeleri ve alerjenler gibi hassas konulara karşı da dikkatli olmak gerekiyor. Taze ve yerel ürünlere öncelik vermek Uzmanlar, taze ve yerel ürünlerin sağlık açısından daha değerli olduğunu belirtiyor. Mevsiminde yetişen meyve ve sebzeler, daha fazla besin değeri taşıyor ve genellikle daha lezzetli oluyor. Ayrıca, yerel ve mevsimine uygun ürünleri tercih etmek çevre ve iklim sağlığını da koruyor. Plastik ambalaj kullanımını azaltmak Çevre için büyük bir tehdit oluşturan plastik ambalaj kullanımını alışveriş yaparken minimize etmeye çalışmak önem arz ediyor. Kâğıt, cam veya metal ambalajlara yönelmek, plastik atıklarının azaltılmasına katkıda bulunuyor. Taze ürünleri önceden hazırlamayın Uzmanlar, gıdaların taze ve besleyici kalmasını sağlamak için alışverişten hemen önce taze ürünleri seçmeye özen göstermenin önemine dikkat çekiyor. Gıdaların uzun süre dolapta veya buzdolabında saklanması, besin değerlerinin azalmasına neden olabilir. Etiket okuma alışkanlığının sağlığımızı korumanın yanında sürdürülebilir ekonomiye katkı sağladığının altını çizen Gıda Mühendisi Sinem Bahçekapılı, tüketiciyi uyarıyor. Bahçekapılı konuya dair yaptığı açıklamada, “Alışveriş yaparken ürün etiketlerine zaman ayırarak içerik listesini, besin değerlerini ve diğer önemli bilgilerin incelenmesi gerekiyor. Etiketleri okuyarak daha bilinçli tüketim kararları alabilirsiniz. Etiketler, tüketicilere ürün içeriği, besin değerleri, alerjenler ve saklama koşulları gibi bilgileri sunar. Bu sayede tüketiciler, sağlıklı beslenme hedeflerine uygun ürünleri seçebilir ve alerjik reaksiyon riskini azaltabilir. Gıdada doğru tercih bütçeye de katkı sağlar. Etiket okuma alışkanlığı, tüketicilerin kendi sağlıklarını korumanın yanı sıra çevreyi ve toplumu etkileyen bilinçli kararlar almasında önemli bir detaydır. Bu alışkanlık, şeffaflığı teşvik eder ve daha adil, sürdürülebilir bir ekonomiye katkı sağlar” dedi. Bahçekapılı, etiketler, ürünün kalitesi, tüketim şartları bilgileri gibi önemli detayları içerir. Bu bilgiler, ürünün performansını, dayanıklılığını ve kullanım ömrünü anlamanızı sağlar. Etiketlerin doğru şekilde okunması, daha kaliteli ve raf ömrü tüketim hedeflerinize uygun ürünler seçmenize ve böylece israfı azaltmanıza yardımcı olur” ifadelerine yer verdi. Etiket okuma alışkanlığı Türkiye’de yeterince yaygın değil Türkiye’de etiket okuma alışkanlığının tüketiciler arasında yeterince yaygınlaşmadığına değinen Bahçekapılı, “Pandeminin ardından tüm dünyada ve ülkemizde gıda enflasyonu yaşandı. Pandemi ile başta alerji olmak üzere birçok hastalıkta artış gösterdi. Sağlıklı ve uzun ömürlü gıdaya ulaşmak hem bütçemiz hem de sağlığımız açısından daha önemli hale geldi. Alışverişte etiket okuma alışkanlığı kazanmamız bütçemize uygun sağlıklı gıdalara daha rahat ulaşmamızı sağlar. Etiket okumak üretici ve tüketici arasında da bir iletişim sağlar. Böylelikle üretici sadık müşteri kazanarak sağlıklı ve uzun ömürlü gıda üretmeye devam eder, tüketici de bütçesine uygun uzun ömürlü gıdalara daha rahat ulaşmış olur. Bilinçli tüketici bilinçli üretici demektir” dedi. Etiketlerin üretici açısından marka bilinirliği ve tüketici sadakati oluşturmak için önemli bir rol oynadığını da dile getiren Bahçekapılı, “Tüketiciler için gıda etiketlemesi bilinçli tüketim ve sağlıklı beslenme tercihleri yapma konusunda önemli bir kaynaktır. Gıda etiketlemesi, aynı zamanda tüketici haklarının korunmasına da katkıda bulunur. Etiketler, tüketicilere ürünün üretim firması, iletişim bilgileri, ambalajın geri dönüşümü ve ambalaj atıkları gibi konularda bilgilendirir. Etiketler aynı zamanda tüketiciyi yanıltıcı beyanlardan korumak için denetim ve düzenlemelerin sağlanmasına da yardımcı olur. Gıda etiketleme; üretici ve satıcı ile müşteri ve tüketici arasındaki temel iletişim aracı olmaktadır. Gıda etiketlemesi, üreticilerin ürünlerini tanıtma ve pazarlama stratejilerini oluşturmasına yardımcı olurken, tüketicilere de doğru ve güvenilir bilgi sunarak sağlıklı beslenme tercihleri yapma imkânı sağlar. Bu nedenle, gıda etiketlemesi, üretici ve satıcılar ile müşteri ve tüketici arasında sağlıklı ve güvenilir bir iletişim köprüsüdür” dedi. Türk Gıda Kodeksi Gıda Etiketleme ve Tüketicileri Bilgilendirme Yönetmeliği Gıda etiketlerinde yer alan ve ürünün raf ömrünü belirten tarih bilgisine ilişkin, gıda işletmecilerine rehberlik etmek, uygulamada birlikteliği sağlamak ve tüketicileri bilgilendirmek amacıyla hazırlanan Türk Gıda Kodeksi Gıda Etiketleme ve Tüketicileri Bilgilendirme Yönetmeliği’nde yer alan bilgilere göre: “Gıda kaybı ve israfını en aza indirmek için gıdanın raf ömrünün gıda işletmecisi tarafından doğru belirlenmesi, Son Tüketim Tarihi veya Tavsiye Edilen Tüketim Tarihi kavramlarının da tüketici tarafından doğru bilinmesi önem arz etmektedir. Son Tüketim Tarihi (STT) STT, mikrobiyolojik açıdan kolay bozulabilen ve bu nedenle insan sağlığı açısından kısa süre içerisinde tehlike oluşturması muhtemel olan gıdaların tüketilebileceği son tarihtir. Diğer bir ifade ile etikette belirtilen ve yapısına uygun koşullarda depolandığı sürece gıdanın mikrobiyolojik ve duyusal kalitesinin en iyi durumda olduğu süredir. STT’si geçen gıda, mikrobiyolojik açıdan risk oluşturacak ve dolayısıyla insan sağlığını tehdit edecektir. Başta hayvansal kaynaklı gıdalar olmak üzere genellikle soğukta muhafaza edilen ve satışa sunulan, kolay bozulabilen gıdaların etiketlerinde STT belirtilmektedir. Pastörize süt, peynir, yoğurt, tereyağı ve et ürünleri STT belirtilmesi gereken gıdalara örnek olarak verilebilir. STT’si geçen gıda, duyusal özelliklerinde değişiklik olmasa bile tüketilmemelidir. Tavsiye Edilen Tüketim Tarihi (TETT) TETT, gıdanın etiketi üzerinde belirtilen koşullara uygun şekilde muhafaza edildiğinde, kendine has özelliklerini koruduğu süreyi gösteren tarihtir. TETT, STT’den farklı olarak gıdanın; tazelik, tat ve aroma gibi kalite kriterleri ve duyusal özelliklerine dayanılarak belirlenmektedir. Uygun muhafaza koşullarında ve ambalaj bütünlüğü bozulmadığı sürece oda sıcaklığında kolay bozulmayan bakliyat, makarna, bitkisel sıvı yağlar, alkolsüz içecekler, çay, kahve vb. gıdalarda TETT kullanılır. TETT’si geçen gıdanın, uygun depolama şartlarında saklanması, ambalaj bütünlüğünün bozulmamış olması, görünüşü-kokusu-tadı normal olması koşuluyla tüketimi, satışa sunulması ve bağışlanması mümkündür. Gıda İşletmecisinin Sorumlulukları Gıdaların raf ömrünün belirlenmesi ve etiket üzerinde belirtilmesi, Türk Gıda Kodeksi Gıda Etiketleme ve Tüketicileri Bilgilendirme Yönetmeliğine göre gıda işletmecilerinin sorumluluğundadır. Gıda etiketi üzerinde; STT veya TETT ifadesi ile tarih bilgisi, kolayca görülebilecek, açıkça okunabilecek, arka plan rengiyle kontrast oluşturacak ve silinmeyecek şekilde belirtilmelidir. Gıda işletmecilerinin, gıda güvenilirliğini sağlamak amacıyla raf ömrünün belirlenmesinde, riske dayalı bir yaklaşım izlemesi önemlidir. Gıda etiketi üzerindeki bilgilerin, tüketici ile iletişim kurmanın en önemli unsuru olması nedeniyle, gıda ambalajı açıldıktan sonra nasıl saklanması ve ne kadar sürede tüketilmesi gerektiğine dair bilginin etikette belirtilmesi faydalı olacaktır. Gıda üreticisinin sıcaklık, ışık, nem, istifleme vb. depolama ve taşıma koşullarına ilişkin talimatlarına, dağıtıcıların ve perakende işletmelerin uymaları önem arz etmektedir. Tüketicilerin de gıda satın alırken ve tüketirken gıda israfını önlemek amacıyla raf ömrü bilgilerini, ambalajı açılmadan ve açıldıktan sonraki muhafaza koşullarını dikkate alması önemlidir. Mikrobiyolojik açıdan kolay bozulabilen ve bu yüzden kısa bir süre sonra insan sağlığı açısından tehlike teşkil etmesi muhtemel olan kanatlı eti ve ürünleri, balık, kırmızı et ve ürünleri, süt ve süt ürünleri gibi gıdalarda STT kullanılır. Oda sıcaklığında mikrobiyolojik açıdan çabuk bozulmayan, genellikle bitkisel kaynaklı gıdalarda TETT kullanılır. Gıda Etiketinde Zorunlu Tarih Bilgisi Türk Gıda Kodeksi Gıda Etiketleme ve Tüketicileri Bilgilendirme Yönetmeliği kapsamında gıda etiketlerinde raf ömrünü belirten tarih bilgisi zorunlu bir bilgidir. Etiketleme mevzuatına uygun şekilde; dikkat çekici, okunabilir, silinemez/değiştirilemez ve etiket zemin rengi ile kontrast sağlanarak yazılmalıdır. Örneğin koyu renk bir arka plan üzerinde siyah mürekkep ile basılması ya da resim veya diğer yazıların üzerine basılması uygun değildir.”

Editör: Ahmet Ertüm