Ahmet Çağatay Bayraktar
Konservatuarların yanında lise ve üniversite tiyatro topluluklarının da daha çok seyirciye ulaşmasını sağlayan Genç Günler, 38. kez İstanbullu tiyatroseverlere perde açtı. Her yaştan seyirciyi genç tiyatro sanatçılarıyla buluşturmayı amaçlayan Genç Günler’de klasik ve modern oyunlar okul topluluklarının performansı ile hayat buluyor. İBB Şehir Tiyatroları bünyesinde gerçekleşen gösterimler boyunca genç sanatçılar profesyonel sahnelerde sanatlarını gösterme imkânı yakalarken izleyici de oyunlara getirilen farklı yorumları takip edebiliyor. Bu yıl 38.’si düzenlenen Genç Günler “Dünya İçin Barış” temasıyla 19 Mayıs’a kadar sanatseverleri bekliyor.
Cumhuriyetin 100. yılı için özel olarak hazırlanan, Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet’in kuruluş yıllarını anlatan başta Nazım Hikmet’in Kuvay-i Milliye Destanı ve Memleketimden İnsan Manzaraları eserlerinden temel alınan “Bu Memleket Bizim” oyunu ise 19-20-21 Mayıs tarihlerinde saat 21.00’de Harbiye Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosu’nda sahnelenerek Genç Günler’in kapanış etkinliği olacak
İBB Şehir Tiyatroları’nın Genç Günler için hazırladığı oyunların yanında 21 konservatuvar oyunu, 43 üniversite tiyatro kulübü oyunu, 13 lise tiyatro kulübü oyununun sahneleneceği 38. Genç Günler’i İBB Şehir Tiyatroları sanatçısı Özgür Kaymak 24 Saat Gazetesi’ne anlattı.
-Ukrayna’da ve Gazze’de yaşananları düşününce "Dünya için Barış" teması oldukça isabetli bir tercih. Genç Günler'in bu temayı hangi şekilde ele alacağına değinebilir misiniz?
Aslında bu sayede sanatın barış ile ilişkisini de irdelemek istedik. Tüm bu yaşanan kaos ortamını düşününce biz sanatçılar olarak sunabileceğimiz tek çözüm yolu barışı sanatla anlatmak. Aynı zamanda barış hakkında söylenmiş en güzel sözün sahibine, Mustafa Kemal Atatürk’e de bir saygı niteliğinde. Evet dünyada çatışmalar bitsin, barış gelsin istiyoruz ama ülkemizde de kendi içimizde de barış istiyoruz. Bireysel olarak da buna çok ihtiyacımız var. Bu mesaj da Genç Günler’in başından beri amaçladığı ‘Gençleri tiyatroyla buluşturma’ hedefine de oldukça uyuyor.
-İBB Şehir Tiyatroları da her yıl Genç Günler için özel oyunlar sahneliyor. Hatta bu oyunlar arasında Çingene Boksör gibi kalıcı repertuara girenler de var. Bu yıl hangi oyunlar sahnelenecek?
Doğrusu oldukça önemsediğimiz bir bölüm. İlk Yapımlar olarak adlandırdığımız bu oyunlarda tiyatro oyunu yazan veya rejide çalışmayı amaçlayan, yönetmen koltuğuna oturmak isteyen genç arkadaşlarımızın deneme süreci oluyor. Burada kazandığımız birçok tiyatro sanatçısı ve yönetmen oluyor. Genç günler sayesinde de son beş yıldır repertuardaki oyunları yöneten hemen hemen bütün oyunların yönetmenleri Genç Günler’de kazanılan yönetmenler. Bu anlamda kendi yazarını kendi yönetmenini ortaya çıkaran bir kurum Şehir Tiyatrosu.
Luigi Pirandello’nun Biri, Hiçbiri, Binlercesi 11, 12 Mayıs tarihlerinde; Zinnie Harris’in Şafakta Buluş Benimle 9, 10 Mayıs tarihlerinde Müze Gazhane Prof. Dr. Sevda Şener Sahnesi’nde gösterilecek. Enzo Colmann’ın Diktat 10, 11 Mayıs’ta Üsküdar Kerem Yılmazer Sahnesi’nde izlenebilecek. Müze Gazhane Meydan Sahne’de ise Alp Tuğhan Taş’ın İkinci Perdenin Başı, Edward Albee’nin Hayvanat Bahçesi Öyküsü oyunları görülebilecek. Oyunları gösterimleri boyunca tiyatronun genel sanat yönetmenliği izliyor ve gelecek sezonda girecek oyunlar da buna göre şekillenecek.
-Sadece oyunlar değil söyleşiler ve atölyeler de var. Katılan isimlerden bahsedebilir misiniz?
Evet Merve Dizdar, Müjdat Gezen, Okan Bayülgen ve Mehmet Günsür söyleşiler gerçekleştirecek. Burada gençlerin ilham alacağı, çok yönlü sanatçılara yer vermeye özen gösterdik. Atölyeler arasında da yazarlık, yönetmenlik ve kukla-maske eğitimleri düzenlenecek. Tüm atölye ve söyleşilerin de ücretsiz olduğunu belirtmek isterim. Özellikle sanat yolculuğunda kendine yol arayan, tiyatro üzerine düşünen ve kendini geliştirmek isteyen her yaştan genci Genç Günler’e bekliyoruz.
İBB Şehir Tiyatroları’nın hazırladığı 38. Genç Günler’in programına buradan ulaşabilirsiniz.