Haber Merkezi - Gebze’den belediye başkan adayı olan TİP Genel Başkanı Erkan Baş, “Gebze’de tüm sendikaların örgütlü gücünü artırmak istiyoruz. Tüm işçi arkadaşlarımızın uğradıkları haksızlıklara karşı mücadelede yanlarında olmak istiyorum. Nasıl bir cehenneme mahkum edildiklerini herkes görsün ve hep birlikte bu gidişe ‘dur’ diyelim istiyorum. Esas önemli olan şu: 1 Nisan günü hem Gebze’de hem tüm Türkiye’de işçiler kesinlikle bugünden daha güçlü olacak, daha şimdiden bunu sağladık gibi” açıklamasında bulundu.
Sözcü’den İpek Özbey’e konuşan Baş, adaylık sürecine dair merak edilenleri paylaştı.
"Bizim en önemli iddialarımızdan birisi emeğiyle yaşayan insanları siyasetin merkezinde bir güç haline getirmekte. Gebze Türkiye’nin en önemli işçi havzalarından biri, Türkiye İşçi Partisi’nin iddiasını somutlaştırabileceği yerlerin başında geliyor" diyen Baş, adaylık sürecinin parti yönetimi ve ilçe yönetimin bir arada aldığını vurguladı: "Yerel seçimler son derece kısır bir tartışma düzlemine sıkışmış durumda ve ülkenin çok büyük çoğunluğunu oluşturan insanlar işçiler, bırakın görünmeyi sesleri bile duyulmuyor. Öncelikle işçi sınıfını yerel seçim sürecinde de etkin bir güç haline getirmek istiyoruz. Bu iddiamızı gerçekleştirebilmek için nasıl bir yol izleyelim diye düşündük taşındık. Adaylığım da bu tartışmanın içinde önce il ve ilçe örgütlerimizde gündem olmuş, ardından Parti Meclisi gündemine geldi, karar oluştu ve aday oldum. Sadece bu adaylık dahi matematik hesabına dönüşen seçimlerde Gebze’nin varlığını, Gebze’nin bir işçi havzası olduğunu konuşturmaya, tartıştırmaya yetti, demek ki doğru karar vermişiz. Bu vesileyle daha şimdiden Gebze’yi, Gebze başta olmak üzere tüm Türkiye’de işçilerin yaşam koşullarını konuşmaya başladık, dahası da olacak.”
Gebze’de son 30 yıldır sağcı adaylara yüzde 60 oranında oy çıktığını belirten Baş, “Hemen genel seçimlerden sonra aldığımız ilk karar, Türkiye’de sendikalı işçi sayısını, toplu sözleşmeli çalışan işçi sayısını artırmaya odaklanmak gerektiğiydi. Bu kapsamda aşağı yukarı 6 aydır neredeyse bütün enerjimizi, “aşağıda” uzun vadeli ve derin bir örgütlenme çalışmasına vermiştik. Bu adaylık da bunun bir uzantısı. Yakın gelecekte ne kadar önemli bir adım olduğu daha iyi anlaşılacak” dedi
"Sendikaların örgütlü gücü artırmak istiyoruz"
Baş, “Gebze’de tüm sendikaların örgütlü gücünü artırmak istiyoruz. Tüm işçi arkadaşlarımızın uğradıkları haksızlıklara karşı mücadelede yanlarında olmak istiyorum. Nasıl bir cehenneme mahkum edildiklerini herkes görsün ve hep birlikte bu gidişe ‘dur’ diyelim istiyorum. Esas önemli olan şu: 1 Nisan günü hem Gebze’de hem tüm Türkiye’de işçiler kesinlikle bugünden daha güçlü olacak, daha şimdiden bunu sağladık gibi” diye konuştu.
Genel başkanlığı bırakacak mı?
Baş, seçilmesi durumunda genel başkanlığı bırakıp bırakmayacağına ilişkin soruyu, “Benim için en tali konu bu. Bizi biraz tanıyan herkes düzen partilerinden farklı bir anlayışımız olduğunu bilir. Bizde her görev, bir sorumluluktur. Genel Başkanlık bir siyasi kariyer makamı, bir koltuk olarak görülmediği için, bunun bizim açımızdan hiçbir önemi yok. İşçi sınıfının mücadelesini bir adım ileri taşımak için partim bana hangi görevi verirse orada olurum” şeklinde yanıtladı.
"Lütfü Savaş en önemli sorumlulardan biridir"
Baş, İyi Parti’den ayrılan Gökhan Zan’ın deprem ili Hatay’da aday göstermelerine ilişkin yaptığı açıklamada Lütfü Savaş'ın adaylığını eleştirdi:
“Deprem suçlularından en önemlisi AKP iktidarı ve oradaki yıkımın olduğu yerlerdeki yerel yöneticilerdir. Adıyla söyleyeyim; Lütfü Savaş en önemli sorumlulardan biridir. Defalarca bu ismin aday yapılmaması gerektiğini söyledik. Zaten kendisi aday olmaması gerekirken, partisi tarafından aday yapıldı. Bu dayatmaya karşı da halkın haklı tepkisini görmezden gelemeyiz. Bizim için adayın Türkiye İşçi Partili olması önemli değil, depremde sorumluluğu olmayan; halkın dayanışmasına katkı koymuş, bu mücadelenin bir parçası olmuş, ranta, yolsuzluğu ve hırsızlığa ortak olmayacak kendi çıkarlarını halkın çıkarlarının önüne koymayacak herhangi bir ismi destekleyebilirdik, “Böyle bir aday bize önerilirse de bu sorumluğu alırız” dedik. Gökhan Zan ismi önerildi ve adayımız oldu. İster Hatay’da ister herhangi bir yerde Hatay ve deprem dediğimizde akla gelen 4-5 isimden birisi olan Gökhan Zan’ın Hatay’da iki AKP’li aday arasında tercihe zorlanan yurttaşlara gerçek bir alternatif, deprem günlerindeki gibi halk dayanışmasını örgütleyecek bir isim olduğunu düşünüyoruz. Tepkiler elbette olur ancak kararın gerekçeleri anlaşıldığında bu tepkilerin dineceği kanaatindeyiz.”