Nur Yıldız
Gebze Belediyesi Veteriner İşleri Müdürlüğüne bağlı Sokak Hayvanları Tedavi, Rehabilitasyon ve Eğitim Merkezi'nde 11 Ekim günü çöp torbaları içinde çok sayıda kedi ve köpek ölü olarak bulunmuştu.
Merkezi ziyaret eden bir kişi, geçen hafta merkezde gördüğü hayvanların bu kez olmadığını fark etti. Etrafı gezen kişi, merkezin arka kısmındaki çöp konteynerlerinde poşetlerde ölmüş hayvanları görünce durumu yetkililere bildirdi.
Barınakta 43 kedi ve köpeğin öldürüldüğü ortaya çıkınca yaşam hakkı savunucuları barınak önüne çadır kurarak nöbet tutmaya başladı. Sorumluların yargılanmasını ve katliam yasasının iptalini isteyen yaşam hakkı savunucuları, barınak önünde 11 Ekim’den bu yana nöbette.
Katliamdan sonra boşaltılan barınağa yeni hayvanların getirilmesini engellemeye çalışan yaşam ve hayvan hakları savunucularının haftalardır devam eden nöbetine geçtiğimiz günlerde müdahale gerçekleşti. Zabıta ve jandarma ekipleri eşliğinde çadır yıkılırken, engel olmak isteyen 5 yaşam hakkı savunucusu gözaltına alındı. Olay sırasında yıkıma karşı çıkanların tartaklandığı ve bir yaşam hakkı savunucusunun da yaralandığı öğrenildi.
Gebze Adalet Nöbeti İnisiyatifi, olay sonrası Kocaeli Valiliği’nin talimatı nedeniyle hayvanseverlerin bölgeye çadır kuramadıklarını bildirdi.
Gebze Adalet Nöbeti İnisiyatifi’nden Ümit Baş, olayı şöyle anlattı:
“Gebze Belediyesi'ne bağlı zabıta ekipleri önceden bir uyarı olmaksızın çadırlarımıza doğru harekete geçtiler. Kendileri ile o sırada orada bulunan avukat aracılığı ile yazılı bir izniniz var mı diye sorularak konuşmaya çalışsak da yetkililerinden birisi yıkın diye bağırarak oradaki yaşam hakkı savunucularını da savuşturarak çadırları ve içindeki malzemelerimizi yıkmaya ve kırmaya başladılar. İçeride herhangi bir insan, çocuk ya da hayvan olup olmadığına bakılmaksızın… Avukatımızın elindeki telefon bir zabıta tarafından alınarak yere fırlatıldı. Bizlere de bunu neden yapıyorsunuz diye sorduğumuzda fiziki temaslarda bulunuldu. Birçok maddi değere sahip eşyamız, nakit para kayboldu, yok edildi. Zabıta müdahalesinden çok kısa sürede ise jandarma ekipleri hızlıca 5 kişiyi göz altına aldı, yaklaşık 6 saatlik ifade sürecinden sonra serbest bırakıldılar. Müdahalede bulunan tüm zabıta ekibinden ve belediyeden şikayetçi olduk.”
Müdahale sırasında yaralananların da olduğunu belirten Baş, “Birden çok kişi yaralandı, bayılanlar oldu. Şu anda durumları iyi” dedi.
11 Ekim’de hayvanların katlediliş görüntülerinin ortaya çıkmasından bugüne nöbetlerinin aralıksız olarak sürdüğünü dile getiren Baş, şunları kaydetti:
“Direnişimizde çoğunlukla bağımsız hayvanseverler, aktivistler, bazı STK’lar, sendikalar, meslek örgütleri ve avukatlar olmak üzere yaşamdan yana herkes bulunuyor diyebiliriz.. Ancak etkin nöbeti, hayvanların refah içinde yaşatılmasını öncelik alan bağımsız hayvanseverler üstlenmiş durumda. En küçük direnişçimiz henüz 2 yaşında, en büyüklerimizden birisi ise 77 yaşında.”
“Eski personellerden bazılarının hala çalıştığını gözlemlemekteyiz”
Bakımevi çalışanlarına yaptırım uygulanmamışken belediyenin bakımevini faaliyete geçirme çabası olduğunu dile getiren Baş, şöyle konuştu:
“Başka bir belediyeden veteriner getirilip çalıştırılarak içeriye hayvan alma girişimlerine devam etmekteler. Ancak eski personellerden bazılarının da hala çalıştığını gözlemlemekteyiz. Bu da kabul edilebilir değil. Katliam ekibinin her biri geniş soruşturma kapsamına alınarak acilen tedbir ve yaptırım uygulanmalı. Ancak gözlemimiz şudur ki birilerinin koruma şemsiyesi altında ilerleyen bir süreç söz konusu. İçeride birkaç hayvan var. Oradaki personellerin tamamı değiştirilmediği sürece içeri alınan tüm hayvanları canilerin eline teslim edilmiş tutsak canlılar olacak.”
“Tüm çalışanlara yaptırım uygulanana dek direnişimiz Gebze sınırları içerisinde büyüyerek devam edecek”
Gebze Adalet Nöbeti İnisiyatifi’nden Erman Gelici ise, tüm çalışanlar soruşturulana ve yaptırımlar uygulanana kadar nöbet ve direnişlerinin Gebze sınırları içerisinde büyüyerek devam edeceğini duyurarak, şu ifadeleri kullandı;
“Birçok barınak gerçeğinin, son olarak ise Gebze ve Ümraniye’de ki barınak rezilliklerinin, katliamların ortaya çıkması ile birlikte başta anayasa mahkemesinin hemen bu garabet yasayı iptal etmesini beklemekteyiz. Bu yasa iptal edilene kadar direnişimiz Türkiye genelinde sürecektir.”
“Hayvan hakları yasası öldürmeye hizmet etmemeli"
Yasadan çok öldürmeye hizmet eden bir taslak yönetmeliğin ortaya konduğunu ifade eden Gelici, bu yasanın sahaya uygun olmadığını, hayvanların yaşatılması için değil yok edilmesinin yolunu açacağını dile getirerek şunları kaydetti:
“Yasanın fazlaca açığının olup bunun kötüye kullanımının kaçınılmazlığını defalarca yetkililere, halka anlatmaya çalıştık. Görüyoruz ki yasa çıkar çıkmaz bu söylediklerimizin hepsi hatta daha fazlası gözle görülür şekilde somut verilerle gerçekleşmektedir.
Önerimiz: Yasa sil baştan yaşamdan yana insanlarla, bilimsel çalışmalar, etik anlayış, yaşam hakkı temaları ön planda tutularak çalışılmalıdır. Takdir edersiniz ki hayvan hakları yasası öldürmeye hizmet etmemelidir. Aksi halde bu ne hayvandan ne haklarından bahsedebiliriz. Bu, iyileştirmelerle çözülecek bir konu gibi değildir.”
“Yasa ivedilikle yeniden ele alınmalı”
Yetkililere öldürmek için yasadan güç vermenin temelde yaşam hakkı felsefesine aykırı olduğunu ifade eden Gelici, şöyle konuştu:
“Yaşatmak için yemin eden bir veterinerin öncelikle öldürmeyi tercih etmesinden anlıyoruz ki kendileri öldürme iç güdülerine yenik düşmüşlerdir. Suçludurlar. Gerçekleri görmek lazım, yasa açık verirse suçlara bahaneler uydurulur ve uydurulmaktadır da. Devlet büyüklerinin, başta meclisin bu konuyu Türkiye Cumhuriyeti’nin kimliğine, vatandaşlarının vicdanına, kültürüne de aykırı olmayacak biçimde ivedilikle tekrar ele almaları gerekiyor.”