Ahmet Çağatay Bayraktar

"Pembe Bulutların Üstünde" sergisi, Chi Art Gallery'de açıldı "Pembe Bulutların Üstünde" sergisi, Chi Art Gallery'de açıldı

Ünlü söz yazarı ve besteci Ferdi Tayfur 2 Ocak’ta aramızdan ayrıldı. 60'ın üzerinde film ve albüme hayat veren sanatçı, yaşamının son dönemine kadar müzik hayatı içinde aktif rol oynamaya devam etti.

Adana’dan 1967’de geldiği Sirkeci’de başlayan müzik kariyerinden tam 36 yıl sonra Cağaloğlu "yazar" Ferdi Tayfur ile tanıştı. Adana’da üvey babasının yanında başladığı şekerci dükkanından esinlenerek yazdığı otobiyografik özellikleri olan "Şekerci Çırağı" 2003’te yayımlanan Tayfur, 2008’de şarkılarına da konu ettiği kenara atılmış, unutulmuş insanları konu aldığı "Yağmur Durunca" kitabını yayımladı. Tayfur yazarlık yolculuğuna 2013’te yayımladığı, kazandığı başarı ve şöhret dünyasından eleştirileri de barındıran "Bir Zamanlar Ağaçtım" anlatı kitabıyla devam etti. Merhum sanatçının son kitabı ise 2014’te yayımladığı, İstanbul-New York hattında geçen aşk ve polisiyenin de yer aldığı ama ana fikir olarak “Dünya, üzerinde yaşayan her canlıya aittir. Sınırlar, pasaportlar ve vizelere karşı her insanın dünyayı keşfetme hakkı vardır” düşüncesini barındıran "Paraşütteki Çocuk" romanı olur. Hayatını kaybettiği günden itibaren müzisyen yönüne vurgu yapılan Ferdi Tayfur’un unutulan yazarlık yönünü, kitaplarını yayınlayan Kora Yayın Genel Yayın Yönetmeni İsmet Arslan 24 Saat'e anlattı.

Ismet Arslanİsmet Arslan, Ferdi Tayfur'un yazar yönünü anlattı

“Hem şaşırdım hem de mutlu oldum”

Ferdi Tayfur’un müzik hayatının başladığı, yer altındaki sigara içilen havasız yazıhaneleri nedeniyle “firavun mezarı” olarak adlandırdığı ve şimdi elektronik eşya satıcılarının merkezi olan Doğubank Pasajı’ndan 500 metre uzaklığında bulunan Cağaloğlu yokuşunun başındaki kitapçıda çalışmalarını sürdüren Kora Yayın Genel Yayın Yönetmeni İsmet Arslan “Arabeskin Prensi”nin yazarlığa başlangıcını şu şekilde anlattı:

“İlk kitabı Şekerci Çırağı çıkmadan önce, 2002 olsa gerek yazarlarımızdan Ahmet Selçuk İlkan ile geldi Ferdi. Ahmet Selçuk, Ferdi’nin yerine büyük bir hevesle yazdığı metni gösterip bunun kitap olarak basılması için görüşümü istedi. Doğrusu ben de hem şaşırdım hem de mutlu oldum. Şaşırdım çünkü Ferdi Tayfur’un şarkı sözlerini yazdığını biliyorum fakat bir kitap yazacağı aklıma gelmezdi. Mutluluğumun nedeniyse çok güzel bir üslubu, samimi bir anlatımı olmasıydı kitabın. Bu samimiyet insani ilişkilerinde de vardı. Buraya yaptığı ziyaretlerde Adana ağzıyla bana 'kardaş' deyişini de asla unutamam.”

Ferdi Tayfur KitapFerdi Tayfur ve İsmet Arslan İstanbul TÜYAP Kitap Fuarı'nda

“Şöhretine rağmen mütevazıydı”

Tayfur’un yazarlık yönünü anlatan Arslan, “Çocukluğunda babasının öldürülmesiyle eğitim hayatı sona ermiş. Çok okumak istemesine rağmen okumayı ancak üvey babasının yanında çalıştığı şekerci dükkanında öğrenebilmiş. Hatta Ahmet Selçuk da cenaze töreninde okuyabilseydi, öğretmen olmak istediğini söylemişti. Tüm şöhretine rağmen mütevazıydı. Yayınevimiz dünyaya daha eleştirel ve soldan bakan bir çizgiye sahip. Bu durum kitapları bizden yayınlama isteğini azaltmadı. Büyük yayınevlerine gitmek ise aklının ucundan geçmezdi. Paraya tamah etmezdi” dedi.

“Müziklerini dinleyen topluluk kitaplarından bihaberdi”

Yazar Ferdi Tayfur, müzisyenlik yönü kadar ilgi gördü mü? Arslan şu sözlerle yanıtladı:

“Şekerci Çırağı büyük bir ilgi gördü. 4 baskı yaptı. Her baskının 2 bin kitap olduğu düşünülürse bence az bir oran. Sonraki kitabı Yağmur Durunca’yı üç baskı yaptık. Fakat o kitap çakıldı. Aradan geçen 17 senede halen elimizde bine yakın kitap var. Bir Zamanlar Ağaçtım, sanırım kapağında kendi fotoğrafının da olmasının etkisiyle tükenen kitaplar arasında. Yağmur Kitapları yayımlandığında kitap fuarlarında imza günleri düzenliyorduk. Fakat konserlerinde olduğu gibi geniş bir kitle gelmiyordu.”

Ferdi Tayfur Kitap 1

Ferdi Tayfur, Yağmur Durunca kitabıyla (İsmet Arslan Arşivi)

Kitaplarında ve akıcı bir üslup çizdi

Tayfur’un yazarlık yönünün “entelektüel çevrede” küçümsendiğini belirten Arslan, “Yaşar Kemal, Orhan Pamuk ve Ahmet Altan okuyan, Bach dinleyen de biriydi. Ama yaptığı müzik türünden dolayı küçümsendi. Geniş kitleler onu benimsese de entelektüel çevre yazarlık tarafına burun kıvırdı, heves hatta özenti görenler de oldu. Kitaplarını okuduğunuzda ise samimi bir insanın akıcı ve dolu bir anlatımı var aslında kitaplarında. Üstelik Şekerci Çırağı’nda da anlattığı gibi, 9 yaşında bir hamaldan öğreniyor okuma yazmayı. Nâzım Hikmet’in yetiştirdiği bir isim olan Ressam İbrahim Balaban da ilkokul mezunu. Fakat yedi kitabı var. Bu önyargıları kırmak gerekirdi” dedi.

Bir kitabı daha yayınlanacaktı

Ferdi Tayfur’un son kitabı 2014’te çıktı. Arada geçen sürede başka bir kitap yayınlanması planlanıyor muydu? Arslan şu şekilde yanıtladı: “Son olarak bir kitap üzerinde çalışıyordu. Kitaplarıyla yeğeni ilgileniyordu. Yeğeni, ardından Veysel Boğatepe de Ferdi’nin bana e-posta attığını söylediler. Baktığımda bulamadım. 18 Aralık’ta son olarak telefonla konuştuğumuzda da kendisine söylemiştim. Şimdiyse nerede bilmiyorum.”

Kitapların tekrar basım yapıp yapmayacağının Tayfur’un varislerinin elinde olduğunu belirten Arslan, vefatından sonra da sanatçının kitaplarına olan ilginin arttığını ifade etti: “Bazı kitap satış platformlarından telefonlar geliyor. Fakat baskısı olmayan kitapların tekrar basımı için Ferdi’nin çocuklarının karar vermesi gerekiyor.”

Muhabir: Ahmet Çağatay Bayraktar