MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin PKK terör örgütü lideri Abdullah Öcalan’a yaptığı çağrıyı değerlendiren CHP Parti Meclisi Üyesi Ali Abbas Ertürk, iktidarın seçim sürecindeki haksız eleştirilerine tepki gösterdi. Ertürk, iktidarın seçim döneminde CHP’yi “teröristlerle el ele yürüyor” şeklinde suçladığını hatırlatarak, “Kimse kirli pazarlığını devletin adını kullanarak pazarlamaya kalkmasın” dedi.
CHP Parti Meclisi Üyesi ve Yurtiçi Örgütlenme Koordinatörü Ali Abbas Ertürk, CHP Aksaray İl Başkanı Bilal Özdemir ile birlikte, Aksaray’daki gazetecilerle bir araya geldiği 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü etkinliğinde gündemi değerlendirdi. Etkinlikte konuşan Ertürk, seçim dönemi boyunca karşılaştıkları haksız eleştirileri gündeme getirerek, “İktidarın ‘CHP teröristlerle el ele yürüyor’ söylemleriyle karşı karşıya kaldık. Ancak kimse bu kirli pazarlığı devletin adını kullanarak pazarlamaya kalkmasın” şeklinde konuştu.
Ertürk, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Abdullah Öcalan’a yönelik açıklamalarına sert tepki gösterdi. Bahçeli’nin, yıllardır siyasi mücadelesinde Alparslan Türkeş'in yol arkadaşı olarak anıldığını hatırlatan Ertürk, “Siyasete Türkeş’in yol arkadaşı olarak girip, Öcalan’ın gönül dostu olarak tamamlamak varmış” ifadelerini kullandı. Ertürk, Bahçeli’nin önceki açıklamalarına atıfta bulunarak, “Bu projeyi başlatan Bahçeli, Erdoğan’ın 5 yıl daha Cumhurbaşkanı olmasını sağlamak için Öcalan üzerinden pazarlık yapıyor. Bu devletin aklına 3-5 günde gelmez” dedi.
Ertürk, Bahçeli’nin 22 Ekim’deki çıkışı ve Afyon MHP milletvekilinin Abdullah Öcalan’ın yapacağı açıklama hakkındaki yorumlarıyla ilgili de şüphelerini dile getirdi. “Bunlar devlet aklı falan değil, doğrudan bir anayasa değişikliği yapmak ve Erdoğan’ın yeniden seçilmesini sağlamak amacıyla yapılan adımlar” dedi. Ertürk, daha önce de “Türkiye tarihinde PKK’dan medet uman tek siyasi parti AK Parti” demiş olduğunu belirtti.
Programda, CHP İl Başkanı Bilal Özdemir de 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutladı ve demokrasinin temel unsurlarından basın özgürlüğüne dikkat çekti.
Özdemir, “Halkın iktidara hesap sorma hakkı ve basının özgür olması, çağdaş demokrasilerin temel ölçütlerindendir. Eğer basın sansüre uğruyor ve gazeteciler baskı altına alınıyorsa, demokrasi tehlikeye girmiş demektir” dedi.
