Haber Merkezi - Cezayir seyahati dönüşünde uçakta gazetecilerle görüşen Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail-Filistin savaşına ilişki sorulara yanıt verdi. "Gazze bir Filistin toprağıdır" diyen Erdoğan, dünya kamuoyunun da İsrail'in sivilleri hedef almasına yönelik operasyonlara tepki gösterdiğini belirtti: "Şu anda tüm dünyanın İsrail'e karşı nasıl bir tavır takınmaya başladığını görüyorsunuz. Gazze'de gerçekleşen işgal, bazı ülkelerin yönetimlerini sessizliğe gömse de toplumların vicdanlarını Allah'a hamdolsun harekete geçirdi. Sokaklarda Filistin'e destek olanların sayısı artıyor. İşte Almanya'ya bakın. Geçen oradaydım, aynı gün Berlin'de yürüyüşler oldu. İngiltere aynen bu şekilde. Amerika Birleşik Devletleri'nde Beyaz Saray'ın önünde neler olduğunu görüyorsunuz. Fransa'da, Latin Amerika ülkelerinde neler olduğunu görüyorsunuz. Artık maşeri vicdan harekete geçti ve bununla birlikte İsrail'in sokakları bile hareketlendi. Herkes Netanyahu'ya "artık git" der hale geldi. Bazı yabancı ülke yetkilileri bize "bundan kurtulmalıyız" diyor. Bu sürecin ileri düzeyde devam edeceğine ihtimal vermiyorum. İnşallah çok kısa bir zamanda Netanyahu pılını pırtısını toparlayıp, buradan çekilecek. Zaten Netanyahu'nun mahkemelik bir durumu da var biliyorsunuz. Belki de oradan kurtulmak için böyle bir adımı atmış da olabilir. Fakat hangi yönde adım atarsa atsın, kurtulamayacak. Şu anda biliyorsunuz Filistin'de tutulan İsrailliler dahi "Bizi buraya sen mahkum ettin, bir an önce bu işten elini eteğini çek. Biz de kurtulalım" deme noktasına geldiler" dedi.
"Sokaklarda yükselen ses vicdani bir haykırıştır"
"Yani benim bakışım şu, herhangi bir etnik unsur ayırt etmeden Müslüman'ı, Hristiyan'ı, Musevi'siyle, hiçbir ayrıma gitmeden, olaya insan unsuru itibariyle bakmamızın gereğine inanıyorum" diyen Erdoğan gerçekleştirilecek rehine takasına ilişkin de yorum yaptı: "Günlerdir konuşuyoruz, Holokost cenderesinde batı toplumu doğru bir sınav veremedi, tarihin yanlış tarafında durdu. Bosna'da, Kosova'da yine aynı şekilde yaşanan katliamlar görmezden gelindi, sessiz kalındı. Irak'ta, Suriye'de yine utanç verici sessizlik hakimdi. Bu kez öyle olmadı. Ülkelerin yönetimleri yine bildiğiniz gibiydi ancak, halklar artık 'yeter bunca zulüm' diyor. Gazze'de öldürülen bebekleri görüyor, isyan ediyorlar. Sokaklardan yükselen ses bir vicdani haykırıştır. Sokakların çağrısı İsrail'i her geçen gün köşeye sıkıştırmaktadır. O sese kulak tıkayan siyasetçiler çok yakında bunun karşılığını halklarının demokratik tepkisiyle alacaklardır. Halklarının gözünde İsrail yanlısı tutumlarıyla soykırım destekçisi durumuna düşen liderlerin bir an önce bu yanlıştan dönmesi gerekir. Vakit çok geç olmadan İsrail'in arkasında saf tutan devletlerin yönetimleri, uluslararası hukuka, insan haklarına, vicdani ve ahlaki değerlere uygun bir zemine gelmeli ve bu suçlara ortak olmamalıdır. Dolayısıyla biz hep birlikte mazlumların yanında yer almak suretiyle, zalimlerin attığı adımlardan onları kurtarmamız lazım. Ben Hamas'ın elinde bulunan sivillere yönelik herhangi bir olumsuz davranışının olduğuna veya olacağına inanmıyorum. İsrail'in elinde ciddi sayıda Filistinli var. Hamas şu anda onları kurtarmanın gayreti içerisinde. Biliyorsunuz şu an itibariyle Katar'ın devreye girmesiyle süreçte yeni bir adım atılıyor. Öyle zannediyorum ki rehinelerin takasına bugün yarın geçecekler."