Nur Yıldız
İstanbul Valiliği, son 48 saat içinde İstanbul'da sahte alkol tüketimi nedeniyle 23 kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı. Valiliğin yaptığı açıklamaya göre, 1 Ocak’tan bu yana sahte alkol yüzünden yaşamını yitirenlerin sayısı 34’e ulaşırken, piyasaya büyük miktarda sahte alkol süren 6 kişi de gözaltına alındı.
Önceki açıklamasında sahte alkol satışları nedeniyle 63 işletmenin kapatıldığını bildiren İstanbul Valiliği, Bağcılar, Bahçelievler, Bakırköy ve Başakşehir gibi ilçelerde meydana gelen sahte alkol zehirlenmelerine dair yeni verileri paylaştı. Valilik, son 48 saatlik sürede ve 1 Ocak’tan itibaren İstanbul genelinde hayatını kaybeden kişilerle ilgili güncel bilgileri kamuoyuyla paylaştı.
Valiliğin açıklamasında şunlar kaydedildi:
"13 Ocak 2025 Pazartesi gününden bu yana İstanbul genelinde sahte alkol kullanımına bağlı olarak gelişen zehirlenme vakalarında ciddi oranda artış meydana gelmiştir. Son 48 saatte toplam 66 alkol zehirlenmesi vakası meydana gelmiş olup, zehirlenen şahıslardan 23’ü hayatını kaybetmiş, entübe edilen 32 hastanın tedavilerine ise yoğun bakım servislerinde devam edilmektedir. Tedavisi tamamlanan 3 kişi taburcu edilirken, 8 hastanın da tedavilerine normal servislerde devam edilmektedir.
"1 Ocak tarihinden bu yana 34 kişi hayatını kaybetmiştir"
Sahte alkol üreterek ya da satarak onlarca vatandaşımızın ölümüne sebep olanların, insanlarımızı öldüren teröristlerden hiçbir farklarının olmadığını değerlendirmekteyiz. Maddi menfaatleri uğruna halkımızın hayatına kasteden alçaklara karşı verdiğimiz mücadele, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da aralıksız devam edecektir. Emniyet, Belediye ve Tarım müdürlüklerimizin denetim ekipleri denetim çalışmalarını aralıksız devam ettirmektedir.
"6 şahıs gözaltına alınmıştır"
Emniyet birimlerimiz bu kapsamda İstanbul genelinde birçok adrese operasyon düzenlemiş, operasyonlarda piyasaya büyük miktarda sahte alkol sürdüğü tespit edilen 6 şahıs gözaltına alınmıştır. Şahıslardan 2’si çıkarıldıkları mahkeme tarafından Kasten Adam Öldürme suçundan tutuklanarak cezaevine gönderilmiştir. Şahıslardan 4’ünün ise emniyet işlemleri devam etmektedir.
01 Ocak 2025 tarihinden bu yana yürütülen operasyonlarda 29 ton sahte alkole el konulmuş, sahte ya da kaçak alkol sattığı tespit edilen 64 işletme de ruhsatları iptal edilerek kapatılmıştır. İşletme yetkilileri hakkında başlatılan adli süreç ise devam etmektedir. 2024 yılında yürütülen operasyonlarda toplam 302 ton sahte alkole el konulmuştur.Vatandaşlarımızın kaçak ya da sahte alkole karşı azami hassasiyet göstermeleri, şüpheli durumları ise vakit kaybetmeden 112’ye ihbar etmeleri hayati önem taşımaktadır."
“Tüketicilerin uzman olması bekleniyor”
Tüketici Hakları Derneği (THD) Başkanı Ergün Kılıç, tüketicinin sağlığı ve güvenliğinin devlet ve ilgili birim tarafından sağlanması gerektiğini belirterek, “Tarım Bakanlığı bu hususta denetimlerini hızlandırmalı ve gıda hileleriyle alakalı gerekli tedbirleri almalıdır. Biz neyin sahte neyin sahte olmadığını bilemeyiz, bilmek de zorunda değiliz. Biz piyasaya sunulan her ürünü devletin kontrolünden geçtiğini ve denetimin herhangi bir engele takılmadan sağlandığı bilgisiyle alıyoruz. Tüketici, gıdaya erişirken gıda mühendisi mi olmak durumunda kalacak? Tüketicilerin sınırsız bir uzman olması bekleniyor, bu tutum doğru değil. Piyasa gözetimiyle alakalı Tarım Bakanlığı çok ciddi denetim yapmalı, cezalar artırılmalı” dedi.
“Alınan vergiler, bunun bir lüksmüş gibi algılanmasına sebep oluyor”
Diğer taraftan tüketicilerin neden kaçak alkolü tercih ettiğinin de sorgulanması gerektiğine değinen Kılıç, “Alınan vergiler, bunun bir lüksmüş gibi algılanmasına sebep oluyor. KDV ve ÖTV rakamları düşünüldüğü zaman neredeyse bir alkol fiyatına bir tane daha alabiliyorsunuz. Hal böyle olunca vatandaş ucuza yöneliyor” ifadelerini kullandı.
“Bir yerde bir kaçak varsa, denetimsizlikten geliyor”
Ergün, sözlerine şöyle devam etti;
“Ölümlerle alakalı ilgili bir firmaya dava açılırken her şeyden önce o bölgenin bürokratlarına, denetim elemanlarına veya ilgililere suç duyurusunda bulunulmasını öneriyoruz. Çünkü bu o ürünlerin denetimsiz olduğu anlamına geliyor. Bir yerde bir kaçak varsa, o kaçak denetimsizlikten geliyor. Kimse buna cesaret edememeli. Bu rant anlayışının bir durumu. Kamu otoritesi bunu kişilerin ahlakına ve inisiyatifine bırakmamalı. Normlar çerçevesinde değerlendirilip cezası neyse o ceza ile değerlendirilmeli”
“Bu vergi sistemi daha çok kaçak ve daha çok ölüm anlamına geliyor”
“Ürünler üzerindeki KDV’leri, dolaylı vergileri kabul etmiyor, reddediyoruz” diyen Ergün, şu ifadeleri kullandı;
“Çalışanların gelirleri üzerinden kesilen vergiler adaletsiz. Bu vergi sistemi daha çok kaçak, daha çok ölüm, daha çok güvensiz gıda anlamına geliyor.”
