Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şu şekilde:

Malumunuz önceki gün TUSAŞ'ın yerleşkesine menfur terör saldırısı düzenlendi. Kalleş ve alçak terör saldırısında şehit olan kahramanlarımıza rahmet niyaz ediyorum. Şehitlerimizin fedakarlıklarını daima şükranla hatırlayacağız. İnancım ve duam odur ki, milletimiz de şehitlerimizin aziz hatıralarını sonsuza kadar yaşatacaktır.

Acımız büyük olsa da Türkiye Yüzyılı ülkümüze kasteden alçaklarla mücadele azmimiz daha büyüktür. Bu tarz kalleşliklerle bize geri adım attıracaklarını zannedenlerin tepesine binmeye inlerini başlarına geçirmeye devam edeceğiz. Türkiye Cumhuriyet, bekasına yönelik tüm tehditleri kaynağında bertaraf etme kararlılığına sahiptir. 85 milyon vatandaşın topyekun kenetlenmeyle hamdolsun ziyadesiyle haizdir.

Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz hakkında soruşturma Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz hakkında soruşturma
"Şehitlerin kanları yerde bırakılmamıştır"

Milletimizin huzur ve güvenliğini hedef alan her türlü saldırı akim kalacak, başarısız olacak, en sonunda kandan beslenen terör baronlarını vuracaktır. TUSAŞ'taki terör eylemini düzenleyen hainlerin ikisi de ölü olarak ele geçirilmiştir. Bu alçak saldırıya cevabımızı Suriye ve Irak'taki terör hedefleri yok edilerek katbekat fazlasıyla verilmiş, şehitlerin kanları yerde bırakılmamıştır.

İstiklal Marşımızdaki asil ruha bir kez daha şahit olduk.  Teröre meydan okuyan TUSAŞ personeli şahsında bu millet yenilmeyeceğini, yıkılmayacağını dost düşman herkese bir kez daha ilan etmiştir. Burada şu gerçeğin altını önele çiziyorum. Bu kalleşliklerin arkasındaki niyetin ne olduğunu çok net görebiliyoruz. Biz kiralık katil sürülerinin emellerinin ne olduğunun farkındayız. Basiret ve feraset sahibi milletimizle bölücü cahillerin kanlı eylemlerinin hangi amaca hizmet ettiğinin farkındadır.

"Heveslerini kursaklarında koyacağız"

Tuzağa düşmeyeceğiz taviz vermeyeceğiz, birlik beraberliğimizden taviz vermeyeceğiz. İç karışıklık senaryoları yazanların oyunlarını bozacağız, heveslerini kursaklarında koyacağız. Atacağımız adımları detaylıca ele aldık. 85 milyonun kardeşçe, barış ve huzur içinde yaşadığı terörsüz Türkiye hedefimizle aramıza kimsenin girmesine müsaade etmeyeceğiz. Hiçbir hasmane terör saldırısı bu milletin ezeli ve ebedi kardeşliğini bozamaz. Büyük ve güçlü Türkiye idealimizin önüne set çekemez. Türkiye düşmanlarının ülkemizi karanlığa sürüklemesine izin vermeyiz, vermeyeceğiz. Türkiye Cumhuriyet sadece tüm terör örgütlerinden değil, cinayet şebekelerini üzerimize salan emperyalist çetelerden daha güçlüdür. İnşallah bundan sonra aynı stratejik akılla mücadelemizi sürdüreceğiz, tuzağa düşmeyeceğiz. Kardeşliğimizden taviz vermeyeceğiz. Tüm vatandaşlarıma teşekkür ediyorum.

"Sosyal medya operasyon aygıtına dönüşmüş durumda"

Burada bir üzüntümü de ifade etmek durumundayım. Terörün gayesi sadece kan dökmek, masumları katletmek değildir. Terörün asıl amacı toplumda korku ortamı oluşturmaktır. Ülkemizde kimi çevreler bilerek ya da bilmeyerek terörün bu hedefine ulaşmasına aracılık yapmaktadır. Hiçbir otokontrolün, denetimin olmadığı sosyal medya mecralarını bir tarafa bırakıyorum. Çünkü orası söz konusu Türkiye olduğunda terör eyleminin eksik kalan yanlarını tamamlayan operasyon aygıtına dönüşmüş durumda. 

Artık onlardan tutarlı, ahlaklı, ilkeli bir duruş beklemiyoruz. Bizi asıl üzen böyle meselelerde çok daha sorumlu yayın yapmasını beklediğimiz kendi yazılı ve görsel medyamızdır. Medyamız bu tür hadiselerde çok kötü sınav veriyor. Sergilenen sorumsuzluğun bir benzerinin TUSAŞ'taki terör eyleminde de görüyoruz. Milletin memleketin, devletin kurumlarının hak ve çıkarlarının reyting yarışlarına feda edilmemesi gerekiyor. Görüntüleri filtresiz boca edenler ne kadar yanlış içindeyse bu görüntüleri servis edenler de telafisi zor zararlar vermektedir. Bu tür sorumsuzlukların üzerine daha kararlı gideceğiz. Medyamızdan ve siyasetçilerimizden teröre karşı mücadeleyi topyekun mücadele olduğunu göz önünde bulundurarak hareket etmelerini bekliyoruz. Terör eylemi akabinde milletimizin yanı sıra muhalefet dahil siyasi partilerimizin benimsediği müşterek duruşu takdirle karşılıyoruz.

Editör: Erva Gün