Haber Merkezi - Almanya'ya yaptığı resmi ziyaret kapsamında Almanya Başbakanı Olaf Scholz ile bir araya gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ortak basın toplantısında İsrail'in Gazze'deki saldırılarına değindi. 7 Ekim'den sonra Gazze'de yaşananların dünya kamuoyunda irdelenmediğini söyleyen Erdoğan, İsrail saldırıları sonucu hayatını kaybeden Filistinliler'in sayısına vurgu yaptı.
Erdoğan'ın açıklamaları şu şekilde:
"Açık ve net konuşmayı severim. Burada da açık ve net konuşacağım. 7 Ekim tarihi bir başlangıç olarak anlatılıyor. 7 Ekim'den sonraki süreç hiç konuşulmuyor. Şu an itibarıyla malum 13 bin Filistinli çocuk, kadın, yaşlı ne yazık ki öldürülmüştür. Bunun yanında artık neredeyse Gazze diye bir yer kalmadı. Her tarafı yer ile yeksan oldu. Şu anda yatıyorlar, kalkıyorlar Hamas, Hamas, Hamas... Hamas'ın silah varlığı, gücü ile acaba İsrail'in silah varlığı, gücü mukayese edilebilir mi? İsrail'in nükleer silahı var mı, var. Bunu İsrail'e sorarsanız var demez; çünkü onlar yalanı çok iyi kullanırlar. Şu kadar mali destek verildiğinden bahsediliyor. Peki Hamas'a böyle bir mali destek veriliyor mu? Hayır böyle bir şey yok. Filistin'in kendisine verilmesi gereken destekler verilmiyor.
"Sesimizi çıkarmayacak mıyız?"
Şurası çok önemli; ibadethaneler vuruluyor, kiliseler vuruluyor. Bütün bunlarla beraber hastaneler vuruluyor. Halbuki bütün bunların yanında hastanelerin vurulması, çocukların öldürülmesi Tevrat'ta falan bunlar yoktur, Yapamazsın. İnsan hakları beyannamesinde yapamazsın. Ama burada görüldüğü gibi bu çocuklar nasıl vuruluyor? Hastanelerde nasıl öldürülüyor? Elimiz kolumuz bağlı mı duracağız? Sesimizi çıkarmayacak mıyız? Bunun tarihi hesabını veremeyiz. Bir borçluluk içerisinde İsrail Filistin savaşını değerlendirmemek gerekir. Ben rahat konuşuyorum, bizim İsrail'e borcumuz yok. Borçlu olsak bu kadar rahat konuşamayız. Ama borçlu olanlar rahat konuşamıyorlar. Biz Holokost cenderesinden geçmedik. İnsana saygımız bizim çok çok farklıdır. Başbakanlık dönemimde ilk defa antisemitizm konusunda tavır koymuş liderim. Dünyada hiçbir başbakan koymamıştı. Ben koydum. Bundan dolayı kimseye borcumuz yok.
"İsrail'in elindeki esirleri görmek lazım"
Bizim bu seyahatimizde bunları tabii konuşacağız. Bütün bunların yanında konuşmamız gereken önemli mesele, bunu nasıl çözeceğiz? İnsani ateşkese acaba Türkiye ne kadar, Almanya ne kadar katkıda bulunabilir? Bu adımları beraber nasıl atacağız? Buna var mıyız, yok muyuz? 1 hafta sonra Almanya Cumhurbaşkanı İsrail'e gidiyor. Kendisine ricada bulundum siz bir taraftan biz bir taraftan tutalım, ateşkesi sağlayalım. Bu adamı atar, insani ateşkesi birlikte Almanya, Türkiye diğerleri sağlayabilirsek ateş çemberinden bölgeyi kurtarma imkanını sağlarız. Rehinelerin takası deniyor, eyvallah buna da varız. Rehine sayısı itibarıyla İsrail'deki rehinelerin sayısı nedir öbür tarafta Hamas'taki rehinelerin sayısı nedir? Buna baktığımızda kat be kat fazlasıyla İsrail'in elinde rehine var. Bunu da görmemiz lazım. Bunu görmezsek haksızlık olur. Bütün bunlara varız.
"AB en önemli gündemlerimizden biri"
Savunma sanayi iş birliğimizin engelsiz yürütülmesi müşterek menfaatimizedir. Terörle mücadelede Almanya ile daha yakın olmamız lazım. Nüfusu 3,5 milyona ulaşan Almanya'daki Türk toplumunun huzur içinde yaşaması en önemli beklentimizdir. Burada görev yapan din adamlarımızın yetişmesiyle ilgili ortak çalışma yürütüyoruz. Ortak çalışma grubumuz göç konusunda çalışmalarına devam ediyor. Türkiye'nin AB'ye üyelik süreci görüşmelerimizin en önemli gündemlerinden birini oluşturmaktadır.
Vize sorununa değindi
Gümrük Birliği güncellenmesi, vize serbestisi gibi konularda haklı beklentilere sahibiz. AB'nin lokomotif ülkelerinden olan Almanya'nın vereceği katkıları önemsiyoruz. 52 senedir Türkiye AB kapasında bekletilmektedir. Vize serbestisi sağlanıncaya kadar vatandaşlarımızın vize işlemlerin hızlandırılmasını ele alacağız.
Hastalara destek sürecek
Türkiye olarak sivilleri hedef alan saldırıları hiçbir şekilde tasvip etmediğimiz ifade ettik. Hepimizin önceliği ateşkesin sağlanması, insani yardımların engelsiz akışının sağlanması. Şu ana kadar 10 uçak dolusu insani yardımı Mısır'a gönderdik. En son yine gemiyle 666 ton gıda, sahra hastanesi vs. gibi oraya gönderdiklerimiz oldu. Bütün dert akan kanın durmasında. Şimdi en sona 27 kanserli hasta bunun yanında refakatçileri olmak üzere onları El-Ariş'ten Türkiye'ye aldık. Dün de kendilerini hastanede ziyaret ettim. Temennimiz daha fazla hastayı ülkemize almak. Onların tedavilerini yapmak.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: İsrail'e borçlu olanlar rahat konuşamıyorlar, bizim İsrail'e herhangi bir borcumuz yok
İki devletli çözüme dikkat çekti
Yaşananlar 1967 sınırları temelinde iki devletli çözümün kaçınılmaz olduğunu bir kez daha bizlere göstermektir. Türkiye olarak amacımız İsrail ve Filistinlilerin yan yana barış içinde yaşadığı iklimin tesisidir. Ortadoğu'da adil ve kalıcı barışın temini için herkesin elini taşın altına koyması gerektiğini düşünüyorum. Ziyaretimin ülkelerimiz arasında dayanışmaya, farklı sürecin başlamasına vesile olmasını diliyorum.
Tahıl Koridoru'nda Türkiye'nin rolünü vurguladı
Öncelikle NATO'nun önde gelen ülkelerinden bir tanesi, ilk 5'in içerisinde yer alan bir ülkeyiz Türkiye olarak. Türkiye NATO'da sıradan bir ülke değil, ilk 5'in içinde. Şu anda NATO'nun içinde düşüncesi, kanaati ne olursa olsun, Rusya Ukrayna arasında herkes kimin yanında yer alıyor? Ukrayna'nın yanında yer alıyor. Türkiye olarak Ukrayna ile de Rusya ile de görüşüyoruz. Ama 33 milyon ton tahıl koridorundan bütün tahılı Avrupa'ya Afrika'ya götüren biz olduk. Şu anda diyorsunuz ki, yüzlerce.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: İsrail'e borçlu olanlar rahat konuşamıyorlar, bizim İsrail'e herhangi bir borcumuz yok