2024-2025 eğitim öğretim yılı 9 Eylül Pazartesi günü başlayacak. Yeni eğitim- öğretim yılının başlamasına sayılı günler kala, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinin ardından bölgedeki sıkıntılar hâlâ devam ediyor. ANKA Haber Ajansı’na konuşan Hatay, Kahramanmaraş, Malatya ve Adıyaman’daki eğitim sendikaları, bölgede yeni döneme ilişkin çalışmaların yeterli düzeyde yapılmadığını kaydetti. Depremde yıkılan okulların yerine yeni okulların hâlâ yapılmadığını ifade eden sendikalar, hasarlı okulların ihalesine ise geçtiğimiz haftalarda başlandığına dikkat çekti.

Depremin ardından bir okulda birden fazla okulun öğrencilerinin eğitim görmesi nedeniyle ikili eğitime geçildi. Eğitim sendikaları, ikili eğitim ile ders sürelerinin kısaldığını ve bu durumun niteliksiz eğitimle sonuçlandığını ifade ediyor.

Tıraş: “Öğrenciler eylül ayına kendi okullarında başlayamayacak”

Eğitim-Sen Hatay Şube Başkanı Özgür Tıraş, şehirde depremden hasar gören okulların ihalesinin geçtiğimiz haftalar içerisinde yapıldığını belirterek bu çalışmalara geç kalındığını ifade etti. Bu nedenle birçok öğrencinin yeni döneme kendi okulunda başlayamayacağını söyleyen Tıraş, şunları kaydetti:

“Depremin üzerinden 19 ay geçti ve hem kentte hem okul binalarında yeterli düzeyde eğitim öğretime hazırlık yapıldığını göremiyoruz. Hatay’da depremden sonra yaklaşık 200’ün üzerinde okul kullanılmaz hale geldi. Antakya ilçesinde yaklaşık 190 tane eğitim binası vardı ve depremin ardından 90 tanesi kullanılamayacak durumdaydı. Hasarlı okulların bir kısmının ihalesi bu geçtiğimiz ağustos ayı içerisinde yapıldı. İhaleler ağustos ayı içerisinde yapılınca haliyle çalışmalar üç, dört ay sürecek. Öğrenciler yine eylül ayına kendi okullarında başlayamayacak. Yıkılan okul binaları hâlâ yerine inşa edilmedi. Şimdi de bölgede yapılacak birçok çalışma konusunda tasarruf tedbirleri paketinin arkasına sığınılıyor.”

“İkili öğretim ile ders süreleri kısalıyor”

Şehirdeki öğrencilerin dezavantajlı olduğunu dile getiren Tıraş, depremin ardından ikili öğretime geçilmesiyle birlikte liselerde 80, ortaokulda 70 ve ilkokulda 60 dakika ders kaybı olduğunu söyledi. Tıraş, “Bunlara rağmen Milli Eğitim Bakanlığı, bu öğrencileri başka illerdeki öğrencilerle ortak sınava tabi tutuyor. Bu öğrencilerin sağlıklı ve güvenli çalışma ortamları olmadığı için akademik açıdan da desteklenmesi gerekiyor” diye konuştu.  

Kuyucu: “Öğrencilerin ulaşım sorunu devam ediyor”

Eğitim-İş Kahramanmaraş Şube Başkanı Fuat Kuyucu, şehirdeki öğretmen ve öğrencilerin yaşadığı sorunlara değindi. Konteyner ve çadır kentlerdeki güvenliğin henüz sağlanamadığını ifade eden Kuyucu, öğrencilerin ulaşım sorununun devam ettiğini söyledi. Kuyucu şöyle konuştu:

“Okullarımızın açılmasından bahsediyoruz ama okullarda çok büyük oranda temizlik personeli çalıştırma sıkıntısı yaşıyoruz. Öğrencilerin okullara ulaşımıyla ilgili sıkıntılar hala devam ediyor. Çadır kentlerde, konteyner kentlerde güvenlik hala sağlanamazken öğrencilerimizin okullarına taşınmasıyla ilgili sıkıntılar giderilmiş değil. Okullarımızdaki en büyük sıkıntılardan biri de ücretli öğretmenlik kavramıdır. Ücretli öğretmenlik Kahramanmaraş’ta her geçen gün artmaktadır. Devletin kendi eliyle yaptığı modern kölelik sistemi dediğimiz ücretli öğretmenliğe derhal son verip kadrolu öğretmenleri öğrencileriyle buluşturmalıdır.”

Millioğulları: “Şehirdeki öğrenciler gıdaya ulaşamıyor”

Eğitim-Sen Malatya Şube Başkanı Nevzat Millioğulları, şehirdeki birçok ailenin ekonomik durumunun elverişsizliği nedeniyle öğrencilerin beslenme sorunu yaşadığına dikkat çekti. Millioğulları, çocukların zihinsel ve bedensel gelişimleri için desteklenmesi ve depremin olumsuz etkilerinden kurtarılmalarına yönelik çalışmalar yürütülmesi gerektiğini söyledi. Millioğulları, şunları dile getirdi:

“Depremden sonra ekonomik imkanı yerinde olan insanlar bu bölgeyi terk etti. Bu şehirde kalmak zorunda olanlar ekonomik olarak kötü durumdaki insanlardı. Bu nedenle bu ailelerin çocuklarına okullarda en azından temiz su, bir öğün yemek verilmesi gerekiyor. Deprem sonrası insanlar sosyal hayatla birleşirse kaygılarından kurtulabilir. Özellikle çocuklar bir araya gelirse, eğlenirse kaygılarından kurtulabilir. Devletin bu yönde bir çalışma yapması lazım. Öğrencilere, okulların sosyal faaliyet alanı gibi gösterilmesi gerekir. Öğrencilerin çadırlarda veya konteynerlerde ulaşamadıkları birtakım unsurlar okullarda verilmelidir. Çocukların birçoğu aç olacak çünkü öğrenciler kahvaltı yapamadan okullara geliyor. Bu çocuklar bütün gün simit ve suyla ayakta duruyor. Çocukları zihinsel ve bedensel gelişimleri için desteklememiz ve sosyal hayatta onları tekrar canlandırabilmemiz için depremin olumsuz etkilerinden kurtarmamız gerekiyor.”

Emül: “Bir konteynerde birden fazla öğretmen kalıyor”

Eğitim-İş Adıyaman Şube Sekreteri Gaffari Emül, şehirdeki barınma sorununa dikkat çekti. Bir konteynerde birden fazla öğretmenin kaldığını ve şehirdeki ev kiralarının fahiş fiyatlara ulaştığını söyleyen Emül, şöyle konuştu:

İddia: MEB'den HÜDA-PAR'a yakın vakıfla iş birliği İddia: MEB'den HÜDA-PAR'a yakın vakıfla iş birliği

“Depremden etkilenen çocuklar için sosyal destekler de olması lazım. Konteyner kentte yaşayan, il dışından gelen, atanacak öğretmenlerimiz var ancak bu bölgede barınma sorunu çok ciddi boyutlarda devam ediyor. Evler hem fahiş fiyatlarda hem de konteyner kentlerde bir konteynerde birden fazla öğretmen kalıyor. Deprem bölgelerinde ikili öğretime geçildi. İlerleyen zamanlarda kış gelecek birçok öğrenci sabahın erken saatinde okula gelecek akşamın geç saatinde okuldan ayrılacak. Eskiden köylerimizde birleştirilmiş sınıflarımız vardı ama bu durum depremden sonra birleştirilmiş okullara evrildi. Bu fiziki yapının bir an önce tamamlanması gerekiyor. Depremden sonra şehirdeki yerleşke çok dağınık bir hal aldı. Bu sebeple öğrenciler ulaşım sorunu da yaşıyor.  Yeni eğitim öğretim yılı başlamadan bölgede tüm hazırlıkların yapılması ve tüm yapıların eğitim öğretime hazır hala getirilmesi gerekiyor.”

Editör: Ziya Burak Erol