Eğitim-İş, TBMM Başkanı Kurtulmuş’un Anayasa’nın 3. maddesinin değiştirilmesine yönelik sözleri nedeniyle "Anayasa'yı ihlal" ve "görevi kötüye kullanma" suçlarından suç duyurusunda bulundu.
10 Ekim'de Ankara'daki Gazi Üniversitesi 2024-2025 Akademik Yılı açılışı törenine katılan TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Anayasa'nın 3. maddesindeki, "Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü" ifadesinin değişmesi gerektiğini savunmuştu.
"Anayasa'yı ihlal" ve "Görevi kötüye kullanma" suçları...
Kurtulmuş’un söz konusu açıklamalarına tepki gösteren Eğitim-İş, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na "Anayasa'yı ihlal" ve "Görevi kötüye kullanma" suçlarından suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusu dilekçesinde, "Anayasamızın değiştirilemez maddeleri, milletimizin ortak iradesini ve bağımsızlığını temsil etmektedir. Bu değerlere yönelik saldırılar, yalnızca hukuki değil, tarihsel ve toplumsal sorumluluk da gerektirmektedir. Kuruluşundan bu yana tartışmaya açılmayan bu maddeler, Atatürk devrimlerinin bir parçası olup, cumhuriyetimizin temellerini oluşturmaktadır. Bu temel değerlere yapılacak her tehdit, halkın egemenliğine ve ülkemizin bütünlüğüne yönelmiş bir saldırı anlamına gelir'' denilerek, Kurtulmuş hakkında söz konusu suçlar bakımından soruşturma yapılarak, hakkında kamu davası açılması talep edildi.
Eğitim İş üyeleri suç duyurusu öncesi Ankara Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı. Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay, "Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş ilkelerine ve Anayasamızın değiştirilmez maddelerine yönelik saldırılar asla kabul edilemez" dedi.
"Tüm Türkiye'de suç duyurusunda bulunuyoruz"
Özbay, şunları söyledi:
"Bugün tüm Türkiye’de Eğitim-iş örgütü olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş ilkelerine ve Anayasasına aykırı söylemlerde bulunan ve Cumhuriyetin temel ilkelerine en çok sahip çıkması gereken bir mevkiide bulunan Numan Kurtulmuş’un Anayasa’nın tartışılmaz, değiştirilmesi dahi teklif edilemez hükümleriyle ilgili sarfettiği sözler üzerinden suç duyurusund abulunmak için biz genel merkez ve Ankara şubeleri olarak Ankara’daki adliyenin önündeyiz. Tüm Türkiye’de de Eğitim-İş örgütü adliyelerde ve bu suç duyurusunda bulunuyor.
"Bu söylemlerin Saray’dan, Cumhurbaşkanı'ndan bağımsız olmadığını hepimiz biliyoruz"
Bir kez daha buradan şunun altını çizelim. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş ilkelerine ve Anayasamızın değiştirilmez maddelerine yönelik saldırılar asla kabul edilemez. Numan Kurtulmuş’un Anayasa’nın 3. maddesinde yer alan ‘Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü’ ifadesinin değişmesi gerektiğine dair açıklaması Cumhuriyetimize ve aynı zamanda anayasal düzene doğrudan bir saldırıdır. Bu açıklamaların aynı zamanda iktidarın ortağı olan HÜDA-PAR’lı bir vekil tarafından da daha önce yapılmış olması ve şu anki söylemlere baktığımızda bunların bir dil sürçmesi ya da o anlık bir söylem olmadığının hepimiz farkındayız. Uzun zamandır Anayasa’yı tartışmaya açmak isteyen ve Anayasa’nın aslında değiştirilmez hükümlerini dahi tartışmaya açmak isteyen bir AKP iktidarı olduğunu ve bu söylemlerin Saray’dan, Cumhurbaşkanından bağımsız olmadığını hepimiz biliyoruz.
"Şahsım Devleti yaratanlar bilsin ki Cumhuriyet bu topraklarda sonsuza dek yaşayacak"
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş ilkelerinin ve Anayasası'nın yok sayıldığı, değişmez hükümlerinin tartışmaya açılmaya çalışıldığı bir sistem Cumhuriyet değil meşrutiyettir. Bugün de bu sistemin güncel adı ‘Şahsım Devleti’dir. Türkiye Cumhuriyeti’nin Anayasası'nı tartışmaya cüret edenler, ‘Şahsım Devleti’ni yaratanlar ve onlara destek olanlardır. Meclis temsiliyetinin, halkın iradesinin yok edildiği bu sistemin savunucuları Cumhuriyetin kazanımlarını yıkmak için adım atmaktadır. Ancak şunu unutmamalılar; bu ulusun geçmişi bağımsızlık mücadelesi ile Cumhuriyet ile ve Atatürk devrimleri ile yoğrulmuştur. Cumhuriyet'in temellerini sarsmaya yönelik her girişim sadece halkın egemenliğine değil, ülkemizin bağımsızlığına yapılan bir saldırıdır. Anayasamızın 4. maddesi bu ülkenin bayrağını, başkentini ve yönetim şeklini koruma altına alırken, bu ilkelerin değiştirilmesinin teklif dahi edilmeyeceğini net bir şekilde belirtmektedir. Bu temellere yönelik yapılan saldırılar yalnızca hukuki değil, tarihsel ve toplumsal bir ihanet anlamına gelir. Eğitim-İş olarak Numan Kurtulmuş’un sözlerine karşı Cumhuriyetimizin temel ilkelerini savunmak ve halkın iradesini korumak için bugün tüm Türkiye’de suç duyurusu dilekçelerimizi veriyoruz ve adliye binaları önünde basın açıklamalarımızı yapıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’nin laik, demokratik ve sosyal bir hukuk devleti olarak varlığını koruma yolunda bu tür saldırılara karşı en sert tepkiyi vermekten asla geri durmayacağız. Şahsım Devleti yaratanlar bilsin ki Cumhuriyet bu topraklarda sonsuza dek yaşayacak, Atatürk’ün devrimleri sarsılmaz bir irade ile korunacaktır.
"Temel sebebi Türkiye Cumhuriyeti’nin temel ilkelerini tartışmaya açmak"
Anayasalar öyle birilerinin eline aldığı kalemle yazılacak hükümler, yasalar değildir. Anayasaların değişmez hükümlerini savaş dönemlerinde nasıl yazıldığını herkes biliyor. O nedenle bugün Anayasa’nın değiştirilmez hükümlerine karşı yapılan bu saldırılar, bu söylemler aslında Cumhuriyete ve halka karşı yapılan saldırılardır. AKP iktidarının ve ortaklarının bugünkü söylemlerini kullanmasının temel sebebi aslında Türkiye Cumhuriyeti’nin temel ilkelerini tartışmaya açmaktır. Biz buna asla izin vermeyeceğiz. Bu tartışmayı yapanlar bu tartışmayı yapmalarının hesabını elbet vereceklerdir. Türkiye Cumhuriyeti ilelebet yaşayacaktır. Eğitim-İş de bu anlamda mücadelesinden asla bir adım geri atmayacaktır. Tüm yurttaşları da en sert tepkiyi göstermeye davet ediyoruz."