Çevre

Dönüştüren Kadınlar Derneği Başkanı Yılmaz: Geleceğimize geri dönüşümle sahip çıkabiliriz

Dönüştüren Kadınlar Derneği Başkanı ve Doğru Geri Kazanım Şirketi Kurucusu Nagihan Çakır Yılmaz, geri dönüşümün önemine ve bu alanda kadınların gücüne dikkat çekiyor. Atık yağların toplanmasının çevreye ve ekonomiye katkılarını vurgulayan Yılmaz, sektörün geleceğini ve Dönüştüren Kadınlar Derneği'nin faaliyetlerini 24 Saat’e anlattı.

Abone Ol

Cemre Polat

Dönüştüren Kadınlar Derneği ve DG Doğru Geri Kazanım Şirketi Kurucu Başkanı Nagihan Çakır Yılmaz, faaliyet gösterdikleri bitkisel yağ sektörü, Ankara Çubuk’ta kurdukları atıktan türetilmiş yakıt tesisi yatırımı, sektörün geleceği ve dernek çalışmalarını gazetemize anlattı.

Atık konusunda dönüşümün kadınlardan başladığını vurgulayan Yılmaz, tüm topluma bitkisel atık yağların toplanması konusunda duyarlı olması çağrısında bulundu. Bitkisel atık yağların ekonomik değerine ve çevresel etkisine dikkati çeken Yılmaz, evlerde ve iş yerlerinde kullanılan bitkisel atık yağların çevreye zarar vermeden doğru bir şekilde kaynağında ayırmanın önemine vurgu yaptı.

Kendinizden ve bitkisel atık yağ sektörüne nasıl girdiğinizden bahseder misiniz? 

2005 yılında Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Kimya Mühendisliği Bölümü’nden mezun oldum. Mezun olduktan sonra bitkisel yağ geri kazanım fabrikasında laboratuvarda ve üretim süreçlerinde çalıştım.

Biyodizel Üreticileri Birliği Derneği’nde 14 yıl görev yaparak bitkisel atık yağın toplanması, biyodizel üretimi ve analiz gibi sektörle ilgili sürecin tüm aşamalarında yer aldım. TÜBİTAK, Türkiye Belediyeler Birliği, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı ile yapılan çeşitli projelerde ve iletişim süreçlerinde bulundum. Bütün bu edindiğim tecrübelerle ve birikimle kendi şirketimi kurma kararı alarak 2020 yılında, DG Doğru Geri Kazanım’ı kurdum.

Firmayı ilk kurduğumda Ankara’yı sokak sokak gezdim. Şirketimizi kurduğumuz yıl pandemi başlamasına rağmen, bu dönemde bütün ülkede yapılanmamızı tamamladık. Depolarımızın çoğunu o dönemde açtık, araçlarımızın ve depolarımızın lisanslarını o süreçte aldık.

2023 yılında artık Türkiye genelinde faaliyet gösterebilir hale gelmiştik. İnsan ve çevre sağlığı açısından zararlı bitkisel atık yağları, tehlikeli ve tehlikesiz atıkları Türkiye genelinde maksimum oranda toplayarak bu konuda gerekli bilgilendirme çalışmaları yapıyoruz.

“İşletmeden yağını alıp çıkalım, paramızı kazanalım” mantığıyla hareket etmiyor, eğitimler veriyor ve yağın nereye gittiği, ne kadarının dönüştürüldüğü konusunda bilgiler veriyoruz.  

“BİTKİSEL ATIK YAĞ VE BUNDAN ÜRETİLEN BİYODİZELİN EKONOMİK BÜYÜKLÜĞÜ 78 MİLYON DOLAR”

Türkiye’de bitkisel atık yağ sektörünün ekonomik büyüklüğü nedir? Firmanızın sektördeki konumunu ve diğer firmalardan farkını anlatabilir misiniz? 

Türkiye’de aylık yaklaşık 3 bin 500 ton bitkisel atık yağ toplanıyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na göre, 2023 yılında gerçekleşen rakam 35 bin ton. Şu andaki verilere göre bir ekonomik değerlendirme yapıldığında ülkemizde bitkisel atık yağ ve bundan üretilen biyodizelin ekonomik büyüklüğü 78 milyon dolar.

İlk etapta minimum 100 bin ton bitkisel atık yağ toplama hedefi var. Planlanan bu hedefe ulaşıldığında sektörün ekonomik büyüklüğü 175 milyon doları bulacak. Yani bu verilere baktığımızda bitkisel atık yağın bir milli servet olduğunu anlayabiliriz. 

Sektörde lisanslı 20 bitkisel atık yağ toplama firması var. Türkiye genelinde 4 firma toplama faaliyeti yürütüyor. Türkiye’de aylık toplanan 3 bin 500 ton bitkisel atık yağın bin 600 tonunu, lisanslı 53 aracımızla biz topluyoruz. Aslında bitkisel atık yağ toplamada sektöre liderlik ediyor, 150 personele istihdam sağlıyoruz. 8 adet depomuz var, 30 bin noktaya hizmet veriyoruz. Firmamızın Ankara Kazan ve Çubuk’un yanı sıra İstanbul, İzmir, Bursa, Muğla, Adana, Sakarya, Antalya, Trabzon, Kayseri, Elazığ ve Samsun’da bölge müdürlükleri bulunuyor.

Kendimizi çalıştığımız firmaların çözüm ortağı olarak görüyor, bitkisel atık yağların toplanması, depolanması ve geri dönüşümüyle ilgili tüm çözümleri sunuyoruz. Firmaları, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına karşı sorumluluklarını yerine getirmeleri, toplanan bitkisel atık yağların ne kadarının geri dönüştüğü ve ne kadarının piyasaya biyodizel olarak satıldığı konusunda bilgilendiriyoruz.

Gıdadan çekilmesi gerekli bitkisel atık yağları topluyor; toprağa, suya ve lavaboya dökülmesini engelleyerek sağlımızı, suyumuzu, toprağımızı ve doğamızı koruyoruz.    

“ÇUBUK’TA 100 MİLYON TL BÜYÜKLÜĞÜNDE ATY TESİSİ YATIRIMI YAPIYORUZ”

Şirket olarak sektördeki yatırımlarınız ve gelecek hedefleriniz nedir?

Mart 2023’te Ankara Çubuk’ta Atıktan Tüketilmiş Yakıt tesisi yatırımına başladık. Çubuk’taki bu yatırım 100 milyon TL büyüklüğünde. Ekonomimize katkı sağlayacak, doğru ürünü üretecek bu tesiste saatte 10 ton atık işleyebileceğiz.

İlk etapta iki vardiya olarak çalıştırmayı ve günlük 160 ton atık işlemeyi planlıyoruz. Bu yılın sonunda ayrıca biyodizel tesisi kurarak biyodizel üretimi yapmayı planlıyor, şirketimizi entegre atık yağ şirketi haline getirmeyi hedefliyoruz. Bunun için yatırımcılarla görüşmelerimizi sürdürüyoruz.

Bitkisel atık yağlardan biyodizel üretimi yapmayı amaçlıyoruz. Bitkisel atık yağ toplamak için Türkiye geneline yayılmış ağımızı biyodizel üretimine entegre ederek hem atık yağını hem de diğer atıkları aynı anda alacağız.

ATY tesisimizin kurulumu ve biyodizel atık tesisi yatırımımızın tamamlanmasıyla 2025 yılında bitkisel atık yağ toplama hacmimizi yıllık 26 bin tona çıkarmak istiyoruz. Bitkisel atık yağ tarafında istihdamı 250’ye çıkarmayı ve ATY sürecinde de yaklaşık 25 kişiyi istihdam etmeyi amaçlıyoruz. Biyodizel tesisinin kurulmasıyla 45 kişilik bir personel ihtiyacı daha ortaya çıkacak.

Geri dönüşüm konusunda ülke ve toplum olarak ne durumdayız? 

Ne yazık ki geri dönüşüm konusu Türkiye’de çok iyi bilinmiyor. Atıkların dönüştürülmesini istiyoruz. Ülkemizde “atık toplamak” denilince insanların aklına atık toplamanın ekonomik faydaları geliyor.

Haneler, bitkisel atık yağların lavaboya dökülmemesi gerektiğini biliyor ancak lisanslı toplayıcıya ulaşmaya çalışan olsa da atık konusunda toplumumuzun bilinç düzeyi henüz istenilen seviyede değil. Hâlbuki atık yağlar çevre felaketine yol açıyor. Çöpe attığımızda içindeki enerjiden kaynaklı patlamalara yol açıyor, yeraltı sularını kirletiyor.

Bazı ülkelerde atık su sistemleriyle lavabo sistemleri birbirinden ayrıyken bizde bu daha yeni uygulanmaya başlandı. Kaynağında ayrı toplama, geri dönüşüm sistemini oturtmamız lazım ki daha fazla atık toplayıp geri dönüşüm tesislerine gönderebilelim.

Avrupa’da poşetlerin, çöp kutularının renkleri belli. Bilinç düzeyi yüksek, üstelik insanlar birbirini kontrol ediyor. Avrupa Birliği’nde asıl kısmı hane halkı atıklarından oluşan belediye atığının yüzde 49,6’sı geri dönüştürülürken, Türkiye’de ise bu oran yüzde 12,3 seviyesinde bulunuyor. Avrupa atık konusunda dönüşümü başardı, çok büyük aşamalar kaydetti, biz de yapabiliriz. Bu konuda atık toplama rakamlarımızı ve bilinç düzeyimizi Avrupa’ya yaklaştırmamız gerekiyor.

“1 LİTRE ATIK YAĞ, 1 MİLYON LİTRE İÇME SUYUNU KİRLETİYOR”

Atık yağların doğaya zararı nedir?

Atık yağ doğaya ve tüm ekosisteme ciddi zararlar veriyor. 1 litre atık yağ, 1 milyon litre içme suyunu kirletiyor. Atık yağlar, genellikle su yollarına, akarsulara veya denizlere döküldüğünde; suya, çevreye, doğaya tüm ekosisteme ciddi zararlar verebiliyor.

Bitkisel atık yağları toplamak ve geri dönüşüme kazandırmak hem çevreye olan duyarlılığımızı göstermek hem de gelecek kuşaklara daha temiz bir çevre bırakabilmek adına önemlidir. Dünyada hammadde ve su kaynaklarımız hızla tükeniyor, sularımız ve topraklarımız kirleniyor. Bu yüzden atığımızı çok güzel değerlendirmeliyiz.

Atıkları kaynağında ayrı toplayarak daha verimli şekilde geri dönüşüme kazandıralım istiyoruz. Geri dönüşümü öğrenmeli ve bununla ilgili projeler yapmalıyız. Atıkta maliyetin azaldığı sistem üzerine çalışmalıyız. Geri dönüşümle geleceğimize sahip çıkabiliriz. Bunu hep birlikte bitkisel atık yağ toplama ve geri dönüşüm bilincimizi geliştirerek yapabiliriz. Hepimiz ufak davranış değişiklileriyle bunu başarabiliriz. 

Sivil toplum alanında da aktifsiniz. Dönüştüren Kadınlar Derneği’ni kurmaktaki amacınız ve faaliyetlerine ilişkin bilgi verir misiniz? 

Geri dönüşümün Türkiye’de doğru yapılması konusunda sesimizi duyurmaya ihtiyacımız vardı. Dönüşüm mutfakta kadınlarla başlıyor. “Ambalajın ayrı toplanmasını, gıda israfının önüne geçilmesini kadın yapabilir, mutfağı kadın dönüştürebilir” fikrinden hareketle, farklı sektörlerden gelip kendi hayatlarını ve işlerini dönüştüren kadınlar olarak bu derneği kurduk.

2023 yılının sonunda kurduğumuz derneğimizin 30 üyesi var ve 13 Haziran’da ilk genel kurulumuzu yaptık.  Dönüştüren Kadınlar Derneği’nde, dönüşümü her alanda kadınlar yaptığı için kadının dönüştürme gücüne odaklanıyoruz. “Dönüştüren Mutfak” ve “Dönüştüren Sahne” gibi etkinliklerimiz var. Dönüştüren Mutfak’ta, “Artan gıdayı çöpe atmak yerine başka bir şeye nasıl dönüştürülebilir?” sorusunu konuşuyoruz.

Dönüştüren Sahne ise üniversite öğrencileriyle bir araya geldiğimiz bir platform. Öğrencilerle karbon ayak izini, su ayak izini; tarımı, tarımın dönüşümünü, topraksız tarımı, tarımdaki suyun ayak izini ve iklim değişikliğini konuşuyoruz. Dönüştüren Sahne ile üniversitelere gitmek istiyoruz. Dönüştüren Kadınlar ile İstanbul, İzmir ve Muğla’ya, ayrıca doğuya gitmek istiyoruz.

“Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Ödülü”nü aldı

Nagihan Çakır Yılmaz’ın başarı hikâyesi, 2024 yılında bir ödülle taçlandı. Yılmaz, Garanti BBVA, Ekonomist dergisi ve Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) iş birliğiyle bu yıl 17’ncisi düzenlenen “Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması”nda, “Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Ödülü”nü aldı. Yılmaz, ödülle ilgili duygularını; “Geleceğimize, çocuklarımıza örnek olmamız lazım. Bu anlamda yaptığımız işin fark ediliyor olması insanı onurlandırıyor. Benim için önemli bir ödüldü. Bu işi Türkiye için yapıyoruz” diye anlattı.