Politika

Deniz Yücel: Tehlikeyi hisseden iktidar CHP’yi hedef alıyor

CHP Sözcüsü Deniz Yücel, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum'un Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yeniden adaylığına ilişkin sözlerini hatırlatarak, “Sorunlara çözüm bulmak yerine tek dertleri Erdoğan’ı bir kez daha seçtirebilmek. Bu milletin Erdoğan’ın liderlik tecrübesine daha fazla ihtiyacı yok. Milletin yüzde 48’i Erdoğan’ı istemediğini ilan etti ve ona sarı kart gösterdi. Tehlikeyi hisseden iktidar işi gücü bırakmış CHP’yi ve CHP’li belediyeleri hedef alıyor" dedi.

Abone Ol

CHP MYK toplantısı, parti genel merkezinde Genel Başkan Özgür Özel başkanlığında toplandı. Saat 12.00'de başlayan MYK toplantısı yaklaşık dört buçuk saat sürdü. Parti Sözcüsü Deniz Yücel, toplantının ardından MYK gündemine ilişkin basın toplantısı düzenledi.

Yücel’in açıklamaları şöyle:

22 yıldır ülkeyi tek başına yöneten AKP Türkiyesi'nde yaşamak adeta bir çile haline gelmiş. Gelir dağılımındaki adaletsizliğin hızla derinleştiği, yoksulluğun her geçen gün arttığı, binlerce vatandaşımızın pazarlarda arta kalanları toplayarak tencere kaynatmaya çalıştığı bu ülkede, AKP iktidarının tek derdi ve tasası, Tayyip Erdoğan’ı bir kez daha Cumhurbaşkanı seçtirebilmek.

Memleketin hiçbir sorunu kalmamış gibi; başta ekonomik kriz, hayat pahalılığı, toplumsal şiddet, yenidoğan bebek ölümleri, kadın cinayetleri, iş cinayetleri, işsizlik ve sığınmacı sorunu gibi birçok sorun toplumu inim inim inletmiyormuş gibi ya da bu sorunlar sanki başka bir ülkede yaşanıyormuş gibi bu sorunlara çözüm bulmak yerine tek dertleri Tayyip Erdoğan’ı bir kez daha seçtirebilmek. Neymiş, 'Liderlik tecrübesine ve yetkinliğine daha fazla ihtiyaç duyulan zamanlarda istisnai adaylık adı altında cumhurbaşkanı bir kez daha aday olabilir’miş. Bakın, bunu söyleyen arkadaşa sesleniyorum: Bu milletin Tayyip Erdoğan’ın liderlik tecrübesine ve yetkinliğine daha fazla ihtiyacı yok. 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde bu milletin yüzde 48’i Tayyip Erdoğan’ı istemediğini ilan etti ve ona sarı kart gösterdi. 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde ise AKP’ye ve Sayın Erdoğan’a ikinci kez sarı kart göstererek onları ikinci parti yaptı. İkinci sarı kartın sonu aslında kırmızı karttır ve oyun dışı kalmaktır. İşte o süreç başlamıştır. AKP de Erdoğan da ilk seçimde, sandık geldiğinde oyun dışı kalacaktır.

İşte bu tehlikeyi hisseden AKP iktidarı, işi gücü bırakmış CHP’yi ve CHP’li belediyeleri hedef alıyor. 31 Mart Yerel seçimlerinden hemen sonra ilk işleri, belediyelerin SGK ve vergi borçlarını İller Bankası gelirlerinden kaynağında tahsil etmek için bir düzenleme yapmak oldu. Yıllarca ‘İtibardan tasarruf olmaz’ diyerek, iktidarın bütün imkanlarını kendi yandaşlarına aktararak lüksten ve şatafattan ödün vermeyen AKP; ikinci adım olarak 'Tasarruf Tedbirleri’ diye bir saçmalık uydurdu ve tasarrufu işçinin, emekçinin, memurun sırtına yüklemeye çalıştı. Ardından seçilmiş belediye başkanlarını asılsız iddalar ve düzmece delillerle görevden aldılar. Ardından, geçtiğimiz hafta yayınlanan bir Cumhurbaşkanı Kararnamesi ile belediye şirketlerinin yine SGK ve vergi borçlarıyla ilgili kaynağında kesinti yapılmasına yönelik bir düzenleme yaptılar. Yetmedi, Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) bir talimat yazısıyla CHP’li belediyelerin açmış olduğu kreşleri, sırf CHP’li belediyeler açtı diye kapatmaya yeltenecek kadar kendilerini kaybettiler.

“Sana diyorum Yılmaz Tunç, CHP Genel Başkanı’na laf söylemek senin boyunu aşar”

Konuşmasında Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'a seslenen Yücel, şunları kaydetti;

"Bugün, hukuku siyasetin aparatı haline getirerek CHP’ye ve onun Genel Başkanı’na ayar vermeye kalkan Adalet Bakanı’na bir çift sözümüz var: Sana diyorum Yılmaz Tunç, ana muhalefet partisinin lideri, son yerel seçimde Türkiye’nin birinci partisi olmuş olan CHP Genel Başkanı’na laf söylemek senin boyunu aşar. Atanmış bir kişinin seçilmiş bir kişiye, hele de Türkiye’nin birinci partisinin Genel Başkanı’na ayar vermeye kalkması en hafif tabiriyle hadsizliktir, bilinçsizliktir, şuursuzluktur. Sana AK Parti’nin yöneticisi ya da sözcüsü olmadığını, bu ülkenin Adalet Bakanı ve HSK Başkanı olduğunu hatırlatıyorum ve seni bu görevlerine ve sıfatlarına uygun davranmaya davet ediyorum. "

“Akın Gürlek’in yargı mensubu olarak atamasının yapılması yasaya aykırıdır”

Akın Gürlek'in siyasi bir görevden yargı mensubu olarak atamasının yapılması yasaya aykırı olduğunu kaydeden Yücel, şu ifadeleri kullandı;

Geçtiğimiz hafta cuma günü, Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel hakkında bir soruşturma başlatıldı. Genel Başkanımızın, bu ülkenin Anayasası’nda yazan hukuk devleti ilkesine vurgu yaptığı, bağımsız ve tarafsız yapısı yine Anayasa ile teminat altına alınmış yargı sistemini hatırlattığı açıklamalar İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’i rahatsız etmiş. Bu Akın Gürlek herhangi bir savcı değil. Bu şahıs İstanbul eski İl Başkanımız Sayın Canan Kaftancıoğlu, İstanbul Milletvekilimiz Sayın Enis Berberoğlu, Sayın Selahattin Demirtaş, Sözcü Gazetesi, Çağdaş Hukukçular Derneği gibi benzer siyasi davalarda özel olarak görevlendirilmiş bir kişidir. Bu davalardaki performansı nedeniyle ödüllendirilmiş, Adalet Bakan yardımcısı yapılmış, ardından bir süre sonra yeni bir görev için görev emri çıkmış ve Esenyurt Belediye Başkanımız Sayın Ahmet Özer’e karşı yürütülen siyasi soruşturma ve operasyonu yönetmek için Adalet Bakan yardımcılığından hukuka aykırı bir şekilde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na getirilmiş bir kişidir. Oradaki görevini tamamladıktan sonra bu kez eşi, SPK üyeliğine getirilerek yine ödüllendirilmiştir. Genel Başkanımızın işte bu profildeki Akın Gürlek’e karşı, 'Hukuk ve Anayasa sınırları içerisine dön, verilen talimatlarla suç işleme’ diyerek yaptığı uyarıların sonucunda Genel Başkanımız hakkında jet hızıyla soruşturma başlatıldı. Bu kişinin bakan yardımcılığı gibi siyasi bir görevden yargı mensubu olarak atamasının yapılması yasaya aykırıdır. Bu konuda partimizce HSK başvurusu yapılmıştır. HSK başvurusunun sonucuna göre de yargı yoluna başvurulacaktır.

Bu tarz soruşturmalar ve davalar, ne Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel’i ne önceki Genel Başkanımız Sayın Kılıçdaroğlu’nu ne de tek bir CHP’liye tek bir geri adım attırmaz. Nokta."

"Kötümser olmak için hiçbir sebep yok, öyle mi Mehmet Şimşek”

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek 'in Turizm Yatırım Forumu'ndaki "Kötümser olmanız için hiçbir sebep yok" ifadelerini eleştiren Yücel şöyle konuştu;

"Vatandaş temel gıda malzemelerini bile alamaz hale gelmiş ve siz diyorsunuz ki ‘Kötümser olmak için hiçbir sebep yok.’ Öyle mi Sayın Mehmet Şimşek? Gözümüzün içine baka baka yalan söylüyorsunuz. Vatandaşın aklıyla alay ediyorsunuz. Ama emin olun, herkes her şeyin farkında. Siz yandaş kanallarınızdan suni gündemleri halka dayatmaya çalışıyorsunuz, CHP’li belediyelere olmadık iftiralar atıp olmadık soruşturma tehditleriyle aklınızca algı operasyonu yapıyorsunuz. Hepsi boş, hepsi gitmekte olan bir iktidarınızın nafile çırpınışları. "

“Bakanlar, Meclis’e hesap vermekten kaçıyorlar”

"Meclis’te Plan Bütçe Komisyonu’nda tamamlanan bütçe görüşmelerinde, bakanların halktan ne kadar kopuk olduğunu, en ufak bir eleştiriye dahi tahammülleri olmadığını gördük. Bakanlar, parlamenter sistem sona erdiğinden millet iradesinin tecelli ettiği Meclis’e hesap vermekten kaçıyorlar" diye konuşan Yücel, sözlerini şöyle tamamladı;

"Elbette ki halka hesap vermeyen, sadece tek bir kişiye karşı sorumluluk duyan bakanlara, halkımızın bize verdiği sorumluluğun ve görevin bir gereği olarak Plan Bütçe Komisyonu’nda gerçekleri  anlattık. Her bakanlıkta, mağdur olan kesimlerin sesi olduk. CHP olarak her yerde olduğu gibi Meclis’te de başta Plan Bütçe Komisyonu üyelerimiz olmak üzere tüm milletvekillerimiz, komisyonlarda olduğu gibi halkın sorunlarına çare olmayan bu bütçenin Genel Kurul safhasında da halkın değil, sarayın bütçesini yapma anlayışına karşı aktif şekilde muhalefet etmekten asla geri durmayacaktır.”