CHP Ankara Milletvekili Aylin Yaman, TBMM Genel Kurulu’nda engelli vatandaşların yaşadığı hak kayıpları hakkında konuştu.
Yaman’ın açıklaması şu şekilde:
"Engellilerimiz için sağlıklı politikalar üretmek istiyorsak önce verimizi sağlam hale getirmeliyiz. Biliyorsunuz şu anda üç farklı veri setinden faydalanıyoruz ve sadece 10 milyon kişi olduğunu tahmin ediyoruz. Bir tanesi 13 yıl öncesinin. Dünyada 7 kez güncellenmiş olmasına rağmen bizim 13 yıl öncesinin kullandığımız bir veri seti ki ona göre yüzde 6.9. Bir diğeri 2014-2019 yılları arasındaki TÜİK'in sağlık verisi ona göre yüzde 15. Bir de Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın kullandığı Ulusal Engelli Veri Sistemi. O da başvuruları değerlendiren, oraya da göre de 2,5 milyon başvuru var. Dolayısıyla biz 10 milyonluk tahminle başlıyoruz. Biliyorsunuz ölçmezsek hiçbir şekilde yönetemeyiz. Diğer bir konu raporlama süreçleri. Son derece hassas bir konu. 2019 yılında bir değişiklikle ikili skaladan üçlü skalaya geçince ciddi hak kayıpları yaşanmıştı. Önümüzdeki günlerde Genel Kurul’a getirilmesi planlanan 2008 ekim ayı öncesinde sigortalanmış olan engelliler için farklı bir uygulama söz konusu olacak. Yine aynı hak kayıplarıyla karşı karşıya kalacağımızı düşünüyoruz. Bu döneme kadar Gelir İdaresi Başkanlığı’nca tespit edilen vergi indirimine esas engellilik derecesine göre hesaplanırken artık Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından çalışma gücü kaybı oranına göre hesaplanacak. Bu mantıklı gözükmekle birlikte gelir vergi indirim belgesiyle hesaplanan oran engellilik kavramına fiziksel ve ruhsal boyutuyla ele almakta.
"Özel sektör kotasını doldurmak için üniversite mezunu engelli istiyor"
Kamuda çalışan 80 bin kişi olduğunu belirten Yaman, şöyle devam etti;
"Yüzde 40 engellilik oranı var. Bu da bilimsel altyapısı olmayan bir orana göre hesaplanıyor. Engelli aylıkları yaşamla bağdaşmadığı gibi sadece engelli vatandaşlarımızın yüzde 3,5 alabiliyor 354 bin kişi. Önümüzdeki yıl için hedeflenen nedir Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nda? 340 bin kişi. Yani daha az hedef konmuş. Bu anlaşılabilir bir şey değil. Tamamen özensizlikle alakalı. Kadınların yüzde 32.4’ü, engellilerde okuma yazma bilmiyor. Özel sektör kotasını doldurmak için üniversite mezunu engelli istiyor. Oysa engellilerin sadece yüzde 2.4’ü üniversiteyi bitirebiliyor. Buna da el atmamız gerekiyor."