CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, kamu denetim birimlerinin işlevsizleştirilerek teftiş haklarının elinden alınması ile Yenidoğan Çetesi, İliç Faciası, Çorlu Tren Kazası gibi olaylardaki denetim yetersizliği için meclis araştırması açılmasını istedi.
İhmallere ilişkin CHP tarafından defalarca meclise önerge verilmesine rağmen iktidarın adım atmadığını ve taleplerin reddedildiğini hatırlatan Emir, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzası ile Resmi Gazete’de bugün yayınlanan “Rehberlik, Teftiş ve Denetim Faaliyetlerinin Düzenli ve Etkin Bir Şekilde Yerine Getirilmesi” konulu genelgeye dikkat çekti.
"İhmallerin faturası kamu denetim birimlerine yıkılamaz"
Erdoğan’ın genelgeye ilişkin “Hatası, kusuru, ihmali, yanlışı olan kim varsa bunun gereğinin yapılmasını temin edecek” sözlerini hatırlatan Emir ihmal faturalarının sadece kamu denetim birimlerine yıkılamayacağını ifade ederek şunları kaydetti:
“Bugüne kadar yaşanan tüm olaylarda bir tane bile yetkili istifa etmedi. Yaptığımız araştırmalar sonucu ortaya çıkardığımız ihmallere kulak tıkayan iktidar yöneticileri, kamuyu adeta kendi ellerinde oyunca yaptı. Bugün ise Erdoğan, kendi imzası ile yayınlanan genelge sonrası yanlışı olan varsa gereği yapılacak diyor. 22 yıldır Türkiye’de yanlışlar ihmaller bitmedi. Yanacak canımız kalmadıktan sonra bir genelge ile tüm felaketleri geçiştirmeye, eksiklerini ihmallerini kapatmaya çalışıyorlar. Biz özür dahi dilemiyorlar.
Ülkemizde son yıllarda felaket boyutunda kazalar ve doğal afetler yaşandı. Soma Maden Faciası, Çorlu Tren Katliamı, İliç Maden Faciası, Sakarya Hendek Havai Fişek Fabrikası Patlaması vb. kazalar kamu denetiminin yetersizliğinin nelere yol açabileceğini acı tecrübelerle gösterdi. 6 Şubat Depremi’nde yaşanan büyük yıkım ve can kayıpları da kamu denetim sistemindeki aksaklıkların dolaylı sonucudur. Son günlerde gündemde olan Yenidoğan Çetesi haberlerinin de ortaya koyduğu üzere, sağlık hizmetlerinin sunumunun ve finansmanının denetimi de aksamaktadır. Yenidoğan Çetesi için müfettiş raporları tüm gerçekliği ile ortadayken adım atmayanın bugünün Bakanı o günün İl Sağlık Müdürü olduğu da ortadadır."
Teftiş işlevsizleştirildi
"Etkin ve verimli bir denetim sisteminin yürütülmesi, yalnızca kamuda görevli müfettişlerin mesleki meselesi değil, Türk Demokrasisinin ve insanlarımızın refahını da ilgilendiren önemli bir durumdur" diyen Emir, şöyle konuştu;
"Yolsuzluğun artmasının sonucu olarak ortaya çıkan yoksulluk, son yıllarda ülkemizde yaşanan toplumsal çürümenin başat etkenlerinden biri olarak gelecek nesillerimizi tehdit etmektedir. Kamu yönetimi sisteminin kilit taşı olan kamu denetim sisteminin fedakâr mensupları olan denetim elemanlarının özlük haklarının son yıllarda yaptıkları işlerle, aldıkları sorumluluklarla ve kamu hiyerarşisiyle bağdaşmaktan çok uzak bir noktaya getirilmiş olduğu görülmektedir. Denetim elemanlarının özlük haklarının bu durumda olması halkın denetim hakkının da elinden alınması anlamına gelmektedir."
Denetim birimleri yeniden yapılandırılmalı
Denetim elemanları arasında da ücret adaletsizliği oluştuğunu, Bakanlık müfettişlerinin maaşlarının Sayıştay Denetçisinin yarısına kadar düşmüş olduğunu, Bakanlık müfettişlerinin denetledikleri personelden dahi düşük tutarlarda maaşlarla çalıştıklarını, bağlı bulundukları Bakanlıklar ve Kurumlardaki maaş sıralamasında ücretlerinin 3. Sıradan 19. Sıraya kadar düşürülmüş olduğunun anlaşılıdığını ifade eden Emir şöyle devam etti;
"Teftiş kurulu niteliği de elinden alınarak etkisizleştirilen denetim birimlerinin yeniden yapılandırılması ve denetim elemanlarının özlük haklarının yaptıkları iş, gösterdikleri özveri, sahip oldukları yetki ve sorumlulukla bağdaşır bir hale getirilmesi için yapılması gerekenleri belirlemek amacıyla meclis araştırması açılmalıdır.”