Güncel

CHP'li Emir: AKP listelerindeki öğretmenleri atama derdinde

CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, Öğretmenlik Mesleği Kanun Teklifi'ne ilişkin "AKP ilçe teşkilatlarında hazırlanan listelerden oluşturdukları öğretmenleri atama derdindeler. İdeolojik saplantılarıyla devam ediyorlar ve kadrolaşmak için de öğretmelerimizin hayalleriyle oynamaya devam ediyorlar" dedi.

Abone Ol

CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, Meclis'te basın toplantısı düzenledi.

Emir, Genel Kurul'da görüşülmekte olan Öğretmenlik Mesleği Kanun Teklifi, Plan Bütçe Komisyonundan geçen  tasarruf tedbirleri kanun teklifi ve Meclis'e gelmesi beklenen sokak hayvanlarına ilişkin teklifle ilgili değerlendirmelerde bulundu.  

Öğretmenlik Mesleği Kanun Teklifi'nin eğitimdeki kaosu çözmek bir yana daha büyük sorunlar yaratacağını söyleyen Emir, şöyle konuştu:

"Özellikle Milli Eğitim Bakanı'nın ve onu oraya atayan Tayyip Erdoğan'ın Türkiye'yi kendi ideolojik saplantılarına uygun bir eğitim modeliyle gençlerimizi kendi dünyalarına göre yetiştirme anlayışı çerçevesinde bu yasayı getirdiklerini biliyoruz. Özellikle atanmayan 1 milyon öğretmen varken görevleri; en azından seçimden önce verdikleri sözü tutup 100 bin öğretmen atamak iken ve mülakatı kaldıracakken tam tersine, Milli Eğitim Akademisi adı altında bir akademi kuruyorlar, 'Öğretmen adaylarını biz seçeceğiz' diyorlar; 1 yıl mı 2 yıl mı 3 yıl mı belli değil, 'Biz takip edeceğiz, eğiteceğiz' diyorlar. Kendi yönettikleri YÖK ve üniversitelerden mezun olan öğretmenlerin yetersiz olduğunu söylüyorlar utanmadan. AKP ilçe teşkilatlarında hazırlanan listelerden oluşturdukları öğretmenleri atama derdindeler. İdeolojik saplantılarıyla devam ediyorlar ve kadrolaşmak için de öğretmelerimizin hayalleriyle oynamaya devam ediyorlar.

"Kendi bürokratlarını, yandaşlarını ikişer üçer maaşla beslemeye devam ediyorlar"

Güya mali disiplin sağlayacaklar ama mali disiplin sağlamak için önce jet uçaklardan inmeleri, saraylardan çıkmaları, lüks otolardan, üçer-dörder maaştan vazgeçmeleri lazım. Getirdikleri tasarruf paketinde de ikinci, üçüncü maaşlar belli bir usule bağlanıyor. Diyorsunuz ki 'Acaba gerçekten niyetleri bu çoklu maaşları azaltmak mı' ama hemen anlıyorsunuz ki asıl amaç başka. Çünkü özellikle Varlık Fonu kapsamındaki şirketleri bu düzenlemenin dışına taşımışlar. Bu şirketlerde kendi bürokratlarını, yandaşlarını ikişer-üçer maaşla beslemeye devam ediyorlar.

Tasarruf yapacaksanız kendinizden başlayacaksınız. Emeklinin, asgari ücretlinin cebinden keserek tasarruf yapamazsınız. Maaşlardan vazgeçeceksiniz, bir maaşa razı olacak. Eğer razı olmuyorsa başka yerde çalışacak. Ama siz maaşı azaltıyormuş gibi yapıp da böylesine kurumların olduğu Varlık Fonu'nu dışarda tutarsanız niyetiniz apaçık ortaya çıkmış oluyor. Kendileri üçer-dörder maaş almaya devam edecekler ama söz konusu emekli olunca bir şey yapmadıklarını görüyoruz. Hala bir kargaşa var. Toplanacaklar mı, bir karar alacaklar mı, kök maaşı 8 binden 10 bine çıkaracaklar mı? Böylesine emekliyi unuttuğunuz bir dönemde ciddi çalışmanız gerekirken siz ne yaptığınızı bile söylemiyorsunuz."

"Bizi de bu katliamın bir ortağı yapmak için geliyorlar"

Milli Eğitim Bakanlığının Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli adıyla hazırladığı müfredata değinen Emir, şunları söyledi:

"Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'ni kapalı kapılar ardında hazırladılar. Tarikatlarla, cemaatlerle görüştüler ama bizimle, üniversitelerle, paydaşlarla, öğretmenlerle, velilerle görüşmediler. Yargı paketi geldi. Anayasa'ya meydan okuyarak, Anayasa Mahkemesi kararını hiçe sayarak ve Anayasa Mahkemesi'yle alay edecek şekilde aynı düzenlemeyi tekrar getiriyorlar, yine bize sormadılar. Türkiye'deki eğitimi iyice bataklığa sokacak olan Öğretmenlik Mesleği Kanunu'nun hiçbir noktasını bize sormadılar ve komisyonda 30 saat tartışıldı, bir virgülünü değiştirtmediler. Şimdi sokak hayvanlarıyla ilgili düzenleme için bizimle görüşmeye geliyorlar. Amaçları; bizim talep ettiğimiz, daha önce Meclis Komisyonu'nun kararı doğrultusunda 'Bir fon kurulsun, bu fona herkes destek versin, yerel yönetimlerle merkezi hükümet birleşsin, bu sorunu mutlaka çözsün ama bu sorunun bir parçası havyanların öldürülmesi değildir' diyen madde orada duruyor. Anlıyoruz ki bir şey hazırlamışlar ve hayvanları ötanazi adı altında katledecekler. Bizi de bu katliamın bir ortağı yapmak için geliyorlar."