CHP Mersin İl Başkanlığı Danışma Kurulu toplantısı Kongre ve Sergi Sarayında yapıldı. Toplantıya, CHP’nin mevcut belediye başkanları ve belediye meclisi üyeleriyle, önceki dönem belediye meclis üyeleri ve milletvekilleri katıldı.
Toplantının açılışında konuşan CHP Sözcüsü Deniz Yücel, “47 yıl sonra partimizi birinci parti yapmanın haklı gururunu ve onurunu yaşıyoruz. 2019’da özellikle AKP’yi genelde iktidara taşıyan İstanbul ve Ankara gibi illeri kaybetmelerinin sonrasında, o çözülme süreci 31 Mart seçimlerinde daha da artarak, daha da güçlenerek devam etti. Belediyelerimizin hizmet üretmesinden, belediyelerimizin vatandaşa dokunmasından, belediyelerimizin her türlü engellemeye, soruşturma ve baskıya rağmen halkın sorunlarına bir bir çözüm üretmesinden korkmaya ve panik yaşamaya başladılar” dedi.
“Kayyum belediyelere çökmedir"
AK Parti iktidarının önce SGK ve vergi borcu gerekçeleriyle CHP’li belediyeleri engellemeye çalıştığını ifade eden Yücel, “Ardından muhalefet partili belediyelere ama bu dönem iki de CHP’li belediyeye kayyum atayarak, asılsız birtakım iddialar, uydurma bir takım delillerle halkın iradesini gasp ederek, seçmenin iradesini gasp ederek, demokrasiye darbe vurarak kayyum uygulamalarını geçtiğimiz dönemde olduğu gibi devam ettirdiler. Kayyum uygulaması, kime karşı olursa olsun, bunun karşısında durmak gerekir. Tamamen siyasi partilerden bağımsız olarak demokrasiye inanan, demokrasiyi sahiplenene herkesin bu uygulamanın karşısında olması gerekir. Kayyum uygulamaları AKP’nin seçimlerde sandıkla kazanamadığı belediyelere çökme projesinin bir örneğidir. O yüzden kayyum atanan bu belediyelerde yapılan her işlemin, halkın harcanan her kuruşunun Cumhuriyet Halk Partisi olarak takipçisi olacağız” ifadelerini kullandı.
“Onların tek derdi Erdoğan'ı yeniden seçtirmek"
Belediyelerin açtığı ve halihazırda hizmet vermeye devam eden kreşlerin kapatılması girişimlerine de değinen Deniz Yücel, şunları söyledi:
“Annelerin aile bütçesine katkı sunabilmek için çalışabilmesi, çocuklarının uygun fiyatla bakılması, sağlıklı bir ortamda gelişiminin sağlamaları için açılan kreşleri engelleyecek kadar gözlerini kararttılar. Arkadaşlar kreşten neden rahatsız olurlar? Çocukların bakılmasından neden rahatsız olurlar? Annelerin çalışmasından neden rahatsız olurlar? Ben siz söyleyeyim. Bu saydıklarım onların umurumda değil. Onların umurunda olan tek bir şey var: Recep Tayyip Erdoğan’ı bir kez daha Cumhurbaşkanı seçtirmek. Sanki ülkenin hiçbir sorunu yokmuş gibi, hayat pahalılığı yokmuş gibi, ekonomik kriz yokmuş gibi, işsizlik yokmuş gibi, onların bütün derdi bir dönem daha onu seçtirmek. Ama avuçlarını yalayacaklar. Cumhuriyet Halk Partili belediye başkanlarımızın halka hizmet etmesini, sorunlara çözüm, dertlere derman olmasını engelleyemeyecekler.”
“Mersin'deki başarı örnek olmalı"
Toplantıda söz alan Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer de Mersin’i “Küçük Türkiye” olarak niteledi ve “Mersin’de alınan sonuç, bir parti açısından iyi ya da kötü çok derinden değerlendirilmesi gereken bir sonuçtur. AKP burada kötü bir sonuç almışsa şapkasını önüne koysun, Mersin’de ne yanlışlar yaptığını görsün. MHP Mersin’de yer ile yeksan olmuşsa nerede yanlış yaptım diye gelsin burada baksın. Ama partimizde çok büyük başarı göstermişse, bugüne kadar sandıktan oy çıkaramadığımız yerlerde bırakın oy çıkarmayı birinci parti olmuşsa, bugüne kadar bizi öcü olarak gören, bizlerin de onları öcü olarak gördüğü kesimlerle şu anda sarmaş dolaş olmuşsak, bir gönül bağı kurmuşsak gelip buna bakmak lazım. Bunun nasıl olduğunu görmek lazım” dedi.
"Millet iradesi ve demokrasi gasp ediliyor"
Son günlerde birçok belediyeye kayyım atanmasına ilişkin konuşan Seçer, kayyım atamalarının hukuki bir dayanağı olmadığına ve alınan kararların siyasi olduğuna dikkat çekti. Yapılan her toplantıda ve konuşmasında sık sık bunu dile getirdiğini söyleyen Seçer, bu konuyu Türkiye’nin gündeminde tutmak ve kamuoyunda dikkatleri bu mesele üzerinde yoğunlaştırmak gerektiğini vurgulayarak, “Millet iradesi ve demokrasi gasp ediliyor. Türkiye’yi ayağa kaldırmak ve bunun karşısında durmak lazım. Bizim duracağımız yer belli. Ben partimin de bu noktada olduğunu memnuniyetle görüyorum. Türkiye’nin de duyacağı şekilde bu konuyu itiraz etmeye devam etmemiz gerektiğini düşünüyorum” ifadesini kullandı.
"Parti içi dayanışma, iktidara çok daha emin adımlarla yürümemizi sağlayacak"
Parti içi dayanışmayı önemli bulduğunu dile getiren Seçer, "Parti içi dayanışma; birlik ve beraberlik görüntüsünü ve yaptığımız doğru işleri pekiştirecek, güçlendirecek, iktidara çok daha emin adımlarla yürümemizi sağlayacaktır. Parti içinde her birimiz bir diğerimizi anlamak zorundayız” diye konuştu. Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusuna değinen Seçer, adaylık konusunu konuşmanın henüz erken olduğunu söyleyerek, “Yeri ve zamanı gelir, seçim yaklaşır; erken veya zamanında seçim olursa CHP’nin şu andaki mevzuatı gereğince yapacağı milletvekili grubunun vereceği kararlar Cumhurbaşkanı adayını belirleyecektir. Partimizin belirleyeceği aday hepimizin adayıdır. Ama bu tartışmaları erken başlatıp, partiyi birden fazla parçalara ayırmak bizi zayıflatır” değerlendirmesi yaptı.
