Politika

CHP Osmaniye Milletvekili Kaya, Kadın Kolları Genel Başkanlığına aday olduğunu açıkladı

CHP Osmaniye Milletvekili Asu Kaya, partisinin 4 Ağustos'ta yapılacak Kadın Kolları Kurultayı’nda genel başkan adayı olduğunu açıkladı. Kaya, "Kadın haklarını sözde değil, temsilde tanıdığı eşitlikle savunan Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel’in ve tüm kadın yol arkadaşlarımın verdiği cesaretle partimizi kadın kollarımızın emeğiyle, gücüyle iktidar yapmak için adayım" dedi.

Abone Ol

CHP, 4 Ağustos tarihinde, 15'inci Olağan Kadın Kolları Kurultayı'nı düzenlemeye hazırlanıyor. Mevcut Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka ile birlikte genel başkanlık için aday olan dört isim var. Geçtiğimiz haftalarda; Kadın Kolları MYK Üyesi Merve Kır, Anadolu Kadın Hareketi Derneği Başkanı Birsen Temir ve eğitimci Birsen Bayar, Kadın Kolları Genel Başkanlığı adaylıklarını açıklamıştı.

CHP Osmaniye Milletvekili Asu Kaya, bugün partisinin genel merkezinde basın toplantısı düzenleyerek Kadın Kolları Genel Başkanlığına aday olduğunu açıkladı. Kaya’nın açıklaması şöyle:

"Sözlerime, laik ve çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran, kız çocuklarına eğitim hakkı tanıyan ve hekim olmamı sağlayan, kadınlara seçme ve seçilme hakkı vererek bana da memleketim Osmaniye’yi TBMM’de temsil etme olanağı veren Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü saygı ve minnetle anarak başlamak istiyorum. Bugün CHP’nin 15’inci Olağan Kadın Kolları Kurultayı’nda, Kadın Kolları Genel Başkanlığına aday olduğumu açıklamak için buradayım. Bu ülkede hak temelli her alanda mücadele eden binlerce kadının hikayelerinin ve birikimlerinin farkında olan bir kadın olarak kısaca kendi yolculuğumu anlatmak istiyorum. Yaşamım boyunca, ‘yapabilirim, başarabilirim’ demeyi hep sevdim, dolayısıyla mücadeleden hiç vazgeçmedim. Anadolu’daki kadınların güçlü mücadelelerine ortak oldum. Yaptıklarımızı paylaşarak çoğaldığımızı, çoğalarak da güçlendiğimizi gördüm. Bu da çalışma motivasyonumu her daim artırdı. Ve ben, aynı zamanda bir depremzede olarak yaşama karşı olan inancımın daha da arttığını gördüm ve mücadelelerin derin inceliklerini ve gücünü kadınlardan öğrendim. Elbette, doktor olmamın bunda payı büyük."

“Yoksulluk, yoksunluk bitmiş değil; şiddet sona ermiş, kadın cinayetleri durmuş değil”

Anadolu'da kadınların yaşadığı zor şartlara değinen Kaya, şunları kaydetti;

"Acılarla, kadınların ağıtlarıyla yoğrulan Anadolu şehirlerinde, kadınlar bugün artık seslerini daha çok duyurma ihtiyacı hissediyorlar. Çünkü yoksulluk bitmiş değil, yoksunluk geride kalmış değil, şiddet sona ermiş değil, kadın cinayetleri hiç durmuş değil. Deprem bölgesinde benim de dahil olduğum milyonlarca kadın, yıkılmış o karanlık sokaklarda hayata tutunmak adına birbirimizden yardım istedik. Biz kadınlar orada ekmeğimizi, suyumuzu paylaştık. Ben bu karanlık tablonun içinde, ülkemin geleceği daha aydınlık olsun diye köy köy gezerken, dönebileceğim bir evim yokken her gördüğüm ölümde, yıkılmış, yürünecek sokakları kalmamış şehirlerde, çaresizlik içindeki o günlerde şunu çok daha net gördüm: Yaşadığımız büyük bir afetti fakat en büyük yıkımı kadınlar ve çocuklar yaşadı. Ülkemizde yaşanan tüm sorunlardan ilk ve en çok etkilenenlerin kadınlar, gençler ve çocuklar olduğu gerçeğini de vurgulamak istiyorum."

“81 ilde kadın kollarımızla birlikte güçlü bir kadın örgütlenmesini ortaya koymaya talibim”

Türkiye’de sadece bir ilde değil, 81 ilde kadın kollarımızla birlikte gündemi belirlemek konusunda ısrarcı ve inatçı davranarak ve kolektif çalışarak güçlü bir kadın örgütlenmesini ortaya koymaya talip olduğunu belirten Kaya, İstanbul Sözleşmesi'ni de gündemde tutmaya talip olduğunu dile getirerek şöyle konuştu;

"Kadın kollarımız yöneticileriyle, üyeleriyle seçim olmasını beklemeden tüm imkansızlıklara rağmen en çok çalışan, çaba gösteren ve bunu hiçbir karşılık beklemeden yapan örgütlerimizden oluşuyor. Ben 81 ildeki il ve ilçe kadın kollarımızla birlikte kadına yönelik cinayetleri ve şiddeti, şu anda eğitimle ilgili yaşanan krizlerin kadınları ve kız çocuklarını nasıl etkilediğini ortaya koymaya talibim. Kadınların ve kız çocuklarının adalete erişimindeki sorunları ve kadın hareketinin gündeminde olan konuları, bütün ülke olarak imzaladığımız İstanbul Sözleşmesi başta olmak üzere, cinsiyet eşitliğine dair olan tüm uluslararası sözleşme ve anlaşmaları gündemde tutmaya ve uygulamaları konusunda yerelden ulusal siyasete kadar geniş bir çerçevede takipçisi olmaya talibim."